06.11.2017 - 11:05 | Son Güncellenme:
Aşk bir tutkuysa, hangi yasak onu durdurabilir ki! Gönülde olmayan bir aşkı, hiçbir kâğıt parçası var edemez. Düzen, töre, yasa yüreklere hükmedemez. Aşka parantez açılır mı, elbette açılamaz; açılmamalı da! Bazen yaşayamadıklarımız, geride bıraktıklarımız; geçmiş sayılamıyor. Aksine, onlara hep gelecekmiş gibi bakıyoruz. Bu kitaptaki öykülerde aşkına parantez açmak zorunda kalanlar kaleme alınmış ve onların pişmanlıkları, uzaklıkları, kayıpları…
“İnsanların, üzerinde en çok kafa yorduğu şey nedir? deseler, muhtemelen ilk üç sıradan birini aşk alır. Bu en çok konuşulan kavramın elli bin yıl içinde binlerce tarifi yapıldı. Cinsel kimliklerin arttığı günümüzde 8 milyara yaklaşan bunca insandan aynı algıları ve tepkileri beklemek, en hafifinden saflık olur elbette. Elinizdeki öykülerin ortak teması, ‘yasak’ aşklar üzerine. Bir anlamda, parantez içine hapsedilen aşklar.”