07.05.2024 - 07:01 | Son Güncellenme:
Seray Şahinler / İstanbul - Oğuz Atay’ın 1975’te yayımlanan kitabı “Korkuyu Beklerken”, İngilizceye çevrilerek NYRB (New York Review Books) Classics’ tarafından Amerika’da yayımlandı. Kitabın çevirisinde Ralph Hubbell’in imzası var. Atay’ın öykülerinden oluşan kitap, yayınevi tarafından “Benzersiz bir yazarlık vizyonunu yansıtmakla kalmayıp, aynı zamanda sayfa çevirici gibi okunan nadir kısa öykülerden oluşan bir koleksiyon” sözleriyle edebiyat dünyasına duyuruldu. Ralph Hubbell ile çeviri sürecini konuştuk.
- Oğuz Atay’ı ilk ne zaman okudunuz ve okuyunca ne hissettiniz?
Oğuz Atay’ın okuduğum ilk eseri “Korkuyu Beklerken”di. Beni hem şaşırttı hem gözyaşlarına boğdu. Kanaatimce bir başyapıt olan bu öykü, iki nedenden ötürü beni etkiledi. Bunlardan ilki, mizah ve korkunun müthiş birleşimi, ikincisi ise bilinç akışının özgün anlatımı; hikâye kurgusunun hızı ve gücü, hatta özellikle, yıkıcı etkisi olan son satırın psikolojik dönüşümü.
- Oğuz Atay’ın metinlerinin zorluğu tartışılır, sizin için zor oldu mu çeviri?
İyi çevirmen her zaman bir çözüm bulur. Bunu başarmak için Atay’ın ne yaptığını ya da ne yapmak istediğini anlaması gerekir. Atay sadece metinlerin parodisini yapmıyor, aynı zamanda Türk okura Türkçeyi yabancılaştırıyor. Atay’ın okurlarına Türkçede yaşattığı bu harika ve tuhaf deneyimi biz de İngilizceyi İngiliz dilinde okuyan okurlarımıze yaşatmalıyız.
- Üzerinde çalıştığınız yeni bir çeviri var mı?
Peyami Safa’nın “Dokuzuncu Hariciye Koğuşu” ve “ Fatih-Harbiye” eserlerinden çeviri örneklerim bazı yayınevlerinde. Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun “Yaban”ı tercüme edilmek için rafımda. Ancak benim hayalim, belki de kendi romanımı yayımlamaktan daha büyük bir hayal olabilir “Tutunamayanlar”ı çevirmek. Önümüzdeki beş yılı bu kitaba adamaya ve kendi yaratıcı tutkularımızı Oğuz Atay’ın mihrabında feda etmeye hazırız.
‘İnsanlar, coğrafi ve sosyo-politik güçlerin insafına bırakılıyor’
- Türk edebiyatında okuduğunuz, sevdiğiniz yazarlar kimler?
Klasiklere ve modern klasiklere yönelme eğilimindeyim: Peyami Safa, Sabahattin Ali, Yusuf Altılgan, Tomris Uyar, Leyla Erbil, Sevgi Soysal, Ferit Edgü, Tanpınar vb. Birlikte çalıştığım çağdaş yazarlardan bazıları arasında Muzaffer Kale, Melisa Kesmez, Selçuk Orhan yer alıyor. Elbette Orhan Pamuk’un büyük bir hayranıyım. Ancak modern klasiklerin ve erken Cumhuriyet dönemi klasiklerinin de İngilizce okurların çağdaş bir romanı tam anlamıyla takdir edebilmesi için çevrilmesi gerektiğine inanıyorum. Bu eserler aynı zamanda Amerikan edebiyatında pek rastlanmayan bir şekilde insanların, coğrafi ve sosyo-politik güçlerin insafına bırakma durumlarını işlediği için de hoşuma gidiyor.