Yasemin Bay
Güncel sanat dünyası, Hale Tenger’in 5 Nisan’da Yapı Kredi Kültür Merkezi Sermet Çifter Salonu’nda açılan “La Havle” adlı sergisiyle Rus kavramsal sanatının babası olarak nitelendirilen İlya Kabakov’un çalışmasının birbirine benzerliğini konuşuyor.
Renè Block küratörlüğünde başlatılan “Türkiye’de Güncel Sanat Sergileri” dizisi kapsamında açılan sergide Tenger, yerden tavana kadar uzanan dev bacaklara yer vermişti. Tenger, “La Havle” adlı sergisini “Sabrın sınıra gelme halleri, daha fazla dayanamayacağım durumlar...” diye tanımlamıştı.
Venedik’te sergilenmişti20. yüzyılın önde gelen sanatçılarından biri olan İlya Kabakov’un, eşi Emilia ile birlikte hazırladığı “Where is Our Place?” adlı çalışması da yine Tenger’inkinde olduğu gibi devasa boyutlardaki bir çift
yarım bacağın tavana dayanmış halini gösteriyordu. Kabakov söz konusu sergiyi 2003’te Venedik Bienali kapsamında gerçekleştirmişti.
Kabakov’u da yakından tanıyan bir isim olan Rene Block konuyla ilgili yaptığı açıklamada Tenger ile Kabakov’un çalışmalarının birbiriyle ilgisi olmadığını dile getirdi:
“Sanatçıların birbirlerinden bağımsız bir şekilde aynı çözümleri bulmaları sıkça rastlanan bir durum. Burada da bu olmuş. Ama içerik ve amaç farklı. Kabakov’un işinde bir hikayenin sahnelenişi var, üç boyutlu bir illüstrasyon denebilir. Odanın içinde başka konulara işaret eden tek bir bacak var. Hale Tenger’in işinde ise politik açıdan söyledikleri olan ve galeriyi dolduran birçok bacak bulunuyor. Luciano Fabro adında bir İtalyan sanatçı da bir çalışmasında yerden tavana kadar uzanan ayak ve bacakları kullanmıştır.”
Sergiyle eşzamanlı olarak yayımlanan ve Tenger’i konu alan monografinin yazarı Ahu Antmen ise bu tür eleştirilerin sanatçının kariyeri bağlamında yapılması gerektiğini belirtti:
“Tenger kariyeri olan bir sanatçı. Şaibeli yorumlar yapılmadan önce, onun bugüne kadar yaptığı işlerin değerlendirilmesi gerekiyor. Bu yaşananları haksızlık olarak değerlendiriyorum. Nasıl bir dönem soyut sanat modası oluyor birbirine benzeyen şeyler ortaya çıkıyor, şu an çok çoğul bir ortam ve çeşitli malzemeler olmasına rağmen zaman zaman bu tür benzerliklerin görülmesi doğal.”
Mehmet Güleryüz: Ciddi bir alıntı
Tabii ki biraz şaşırtıcı oldu. Çünkü Kabakov’unki bilinen bir iş. Eğer haberdar değillerse bu da bir başka sorundur. Özellikle de bienalde sergilenmiş işleri bilmemek olamaz. Bu ciddi olarak bir alıntı ve intihal halini gösteriyor. Muhakkak sanatçılar birbirlerinin yapıtlarına ilgi duyarlar ve yaklaşabilirler. Fakat burada olayı tümüyle alıp hiçbir farklılık oluşturmadan, temel etkiden yararlanmaktan öte bir nokta yok. Mesela Kabakov’un adı geçseydi Tenger’in işinde, ufak da olsa bir gönderme denilseydi, üzerinde böyle konuşulmazdı. Kabakov’dan Tenger’in işini ayıran herhangi bir nokta da yok. Bu durumu
son derece endişe verici buluyorum. Bence güncel sanatı biraz yıprattı.