27.04.2022 - 07:01 | Son Güncellenme:
Seyhan Akıncı - Şu sıralar pek bir üretken, “Beni rehabilite ediyor” dediği resim onun için hobi olmaktan çoktan çıkmış durumda. Türk tiyatrosu ve sinemasının önemli ismi Güven Kıraç, İstanbul’da art arda açtığı sergilerle artık ressam olarak da dikkati çekiyor. 39 Galeri’de açılan “Söyleyeceklerim Var” sergisi 8 Mayıs’a kadar ziyaret edilebilecek. Önce ağustosta Bodrum’da ardından İstanbul’da açtığı sergilerle Kıraç; hız çağından, mülteci sorununa söyleyeceklerini renkler ve objelerle anlatıyor. Pandemi döneminde uzun süre Sapanca’da kalan ve oradaki atölyesinde üretim yapan Kıraç, 40’tan fazla eserle geldiğini anlatıyor İstanbul’a: “Atölyem İzmit’te Maşukiye tarafında. 40’tan fazla eserle geldim İstanbul’a. Şubatta ‘Hauki’ adıyla bir sergide sanatseverle buluşmuştu bir bölümü. Şimdi de ‘Söyleyeceklerim Var’ ile sergileniyor çalışmalarım. Eserlere olan ilgiden çok memnunum. Bulduğum her fırsatta atölyeme gitmeye can atıyorum. Çünkü orası kaçış yerimiz. Pandemiyi de orada geçirdik. Üretim yerim orası. Şimdi işlerimin yoğunluğu nedeniyle her zaman gidip kalamadığım için İstanbul’da kendime bir atölye açmak istiyorum. Çünkü resim hobi değil, hayatımın parçası hâline geldi. 10 yıldır ciddiyetle resim yapıyorum. 2012’den bu yana bulduğum her fırsatta resimle rehabilite oluyorum. Resim yapmak bana çok iyi geliyor.”
Güven Kıraç’ın şubattaki sergisinin adı “Haiku”ydu, bu sergide “Söyleyeceklerim Var” diyor. Nedenini ise şu sözlerle anlatıyor usta sanatçı: “Resimlerimi neden edebi formlar ya da ‘Söyleyeceklerim Var’ gibi bir yerden tarif ediyorum; çünkü her resmin bir sözünün olduğunu düşünüyorum. Her biri düşünsel ön hazırlığı uzun sürmüş işler. Ama yapım tekniği olarak bir kerede yapıp çıktığım, dolayısıyla biricik bir ana ait olan işler. Bir kere yapıyorum ve çıkıyorum. Sonrasında bir nokta bile koymuyorum resme. Çalışmanın olmadığına karar verirsem ortaya çıkarmıyorum. Bittiği hissine kapıldığım zaman bir resim sone ermiş oluyor benim için. Bitmiş hâli beni memnun etmiyorsa üstünü kapatıp bambaşka bir resme yelken açıyorum. Teknik olarak akrilik çalışıyorum. Yağlı boyaya sabrım yok. Çünkü yağlı boya sabır istiyor. Beklemeye tahammülüm yok. Pandemide bir iş yaptım ‘Hız çağında yavaşlığı anlamak’ diye. Hepimiz öylesine hızlı bir çağın içindeyiz ki pandemiyle hız çağında yavaşlığı tecrübe ediyoruz.”
Kıraç, her ne kadar çalışmalarını sergilemekten ve ilgiden memnun olsa da kendisine sakladığı ve ortaya çıkarmayı düşünmediği bir işi de var: “Herkesin çok beğendiği atölyemde bir iş var, onu hiç çıkarmıyorum ortalığa. Mutsuz görünen bir prenses. Prenseslik içine doğulan bir şey. Bir nevi kader bu sebeple çalışmanın adı da ‘Kader’ bu tabloyu kendime saklıyorum.”