16.03.2018 - 11:17 | Son Güncellenme:
Minor Empire’ın yeni albümü Uprooted, köklerinden koparılanların hikayesini anlatan epik bir konsept albümü. Albümdeki “Dünya”, “Bahar”, “Güneş Türküsü” parçaları şimdiden Kanada radyolarında favoriler arasına girip dünya müziği listelerinde en üst sıralara yerleşti. Amerika tabanlı “World Music Center” yazarı Angel Romero “Uprooted için “baş döndürücü” yorumunu yaparken, Kanada’nın önde gelen müzik eleştirmeni Errol Nazareth “tabiat üstü bir müzik” diyor.
Kariyerlerine başladıkları 2011 yılından bu yana, yarattıkları benzersiz tını ve populerizme ödün vermeyen tarzları ile dünya çapındaki müzik eleştirmenlerinin ve dinleyicilerinin övgü ve beğenilerini toplamış olan Minor Empire, yapımcı/gitarist/besteci Ozan Boz ve vokalist/besteci Özgü Özman’in ikinci ülkeleri Kanada’da hayata geçirdikleri bir proje. Amerika ve Kanada’nın en gözde konser salonlarında ve festivallerinde müzikseverleri büyülemiş, albümleri dünyanın dört bir yanında radyo listelerine girmiş, kendilerine ait oluşturdukları marka ile müzikte evrenselliği ve uluslararası kaliteyi yakalamış bir grup.
Geçtiğimiz ay ABD’de Bağımsız Müzik Ödülleri’ne (IMA : Independent Music Awards) “Dünya Albümü” ve “Dünya Müziği Yapımcısı” kategorilerinde aday gösterilen “Uprooted”, Türkye’de de tüm dijital platformlarda Mart ayi itibariyle yerini aldı.
Grup yeni albümlerinin tanıtımı için Mayıs ayında İstanbul, Ankara, İzmir’i kapsayan bir Türkiye turnesi planlıyor. Ayrıntılar minorempire.net adresinden takip edilebilir.
Mayıs 2018 Konser Tarihleri: 4 Mayıs - Bios, İzmir
5 Mayıs - Bursa
6 Mayıs - If Beşiktaş, İstanbul
9 Mayıs - Fakülte, Eskişehir
10 Mayıs - 6:45, Ankara
Minor Empire’in yeni muzik videosu “Yurtsuz”
Minor Empire’ın yeni albümü “Uprooted”ın dijital lansmanına albüme ismini veren “Yurtsuz” parçası için yapılan dramatik bir müzik video eşlik ediyor. Yapımcılığını Toronto’lu yönetmen Alison Honey Woods’un üstlendiği videonun çekimleri geçtiğimiz aylarda Kuzey Ontario’da kızılderili nüfusunun yoğun olduğu Mattawa kasabasında, çevre aktivisti bir aile tarafından yerli ve göçebe hayat prensipleri üzerine kurulmuş Bufalo Çifliginde, -20 derecede iki gün boyunca elektrik, şebeke suyu gibi modern dünyanın olanaklarından uzakta gerçekleşti.