Kültür SanatGeçmişe bak bugünü anla

Geçmişe bak bugünü anla

28.02.2025 - 07:02 | Son Güncellenme:

Kieran Culkin’i neredeyse ödül rekortmeni yapan ve ona En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Oscarı’nı da getirecek olan “A Real Pain/Gerçek Acı”, Jesse Eisenberg’in aile geçmişine dayanıyor.

Geçmişe bak bugünü anla

Müjde Işıl - Bu sene Oscar yarışında katliamları sadece Yahudiler açısından görüp İsrail’in yıllardır Filistin’de uyguladığı soykırıma gözünü kapatan, yalnızca Yahudilerin acısını görünür kılmakta ısrar eden iki yapım öne çıktı: “The Brutalist” En İyi Film, Yönetmen (Brady Corbet) ve Erkek Oyuncu (Adrien Brody) kategorilerinin favorilerinden. “A Real Pain/Gerçek Acı” ise En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Oscarı’nı Kieran Culkin’e getireceği kesin. En İyi Orijinal Senaryo dalında da şansı var. 

Haberin Devamı

Jesse Eisenberg’in yazıp yönettiği “Gerçek Acı”da zıt karakterdeki iki kuzeni izliyoruz. Benji ve David Kaplan, vefat etmiş büyükannelerinin Polonya’daki evine gitmek için özel bir tura katılıyor. Tıpkı “The Brutalist” gibi filmi iki açıdan değerlendirmek gerekiyor. Sinema sanatı çerçevesinde baktığımızda iyi yazılmış iki karakterin dünyasına ortak ediyor film bizi. Benji filtresiz yaşayan, herkesle anında samimi olabilen, dışa dönük biri. Kuzeni David ise kontrollü, mesafeli, içe dönük. Aile köklerine indikçe ve tur boyunca, ikisindeki bu aşırı uçların, holokostun nesiller boyu bıraktığı travmaların sonucu olduğunu anlıyoruz. İki kuzen bunu tezat tepkilerle yaşıyor ve yansıtıyor. Bu travmaların nesilden nesle aktarıldığına diğer bir örnek de Benji’nin sürekli binaların çatılarına çıkma dürtüsü ile David’in çocuğunun gökdelenlerin yüksekliklerine duyduğu ilginin birbiriyle örtüşmesi ve önceki nesillerin hayatta kalma çabasının bir yansıması olarak kendini göstermesi. Polonya kökenli Jesse Eisenberg’in otobiyografik özellikler taşıyan senaryosu, holokostun soykırımdan birkaç nesil sonraki Amerikan Yahudileri üzerindeki etkisini anlatmakta, sinema çerçevesinde gayet başarılı. 

Haberin Devamı

Peki ya vicdan ve eşitlik açısından? Maalesef hayır. Günümüzde geçen filmde İsrail’in şiddetine dair tek bir yüzleşme yok. Bir radyo haberi, bir diyalog bile yok. Başka katliama değiniyor aslında. Eloge (insan hakları savunucusu Éloge C. Butera’dan esinlenmiş) karakteri üzerinden bize Ruanda katliamını hatırlatıyor ama bu karakter, Yahudiliğe geçtiği için senaryoda var. 

Oyunculuklar için ortalama üzeri denebilir. Jesse Eisenberg yönetip oynamakta hiç zorlanmamış. Kieran Culkin, ‘dolaylı’ holokost mağduru rolüyle ‘asıl’ holokost mağdurunu canlandıran Adrien Brody ile birlikte Oscar töreninde uyumlu bir ikili oluşturacak anlaşılan. 

Derinlerde kaos

“Last Breath/Son Bir Nefes” Alex Parkinson’ın Richard da Costa ile birlikte yönettiği 2019 tarihli belgeselinin kurmaca uzun metraj versiyonu. En büyük kozu, başrolde Woody Harrelson’ın yer alması. Film, Kuzey Denizi’nin karanlık sularında rutin bir dalış operasyonu sırasında deneyimli bir dalgıcın, yüzlerce metre derinde mahsur kalmasını ve sınırlı oksijenle hayatta kalma mücadelesini anlatıyor.