04.04.2013 - 11:12 | Son Güncellenme:
Festivalde Dün
ARADA KALAN ÇOCUKLAR OLUR
Henry James’in 1897’de yayımlanan aynı adlı romanından günümüze uyarlanan, 6 yaşındaki Maisie’nin yeni ayrılmış ebeveynleri ve onların eşleri ile yaşadığı ilişkiyi anlatan What Maisie Knew / Arada Kalan filminin yönetmenleri David Siegel ve Scott McGehee dünkü gösterimden sonra festival izleyicileriyle buluştular. 20 yıldır birbirini tanıyan ve artık bir aile gibi olduklarını belirten Siegel ve McGehee, kendilerine neden aşk, cinayet veya herhangi bir konu değil de Maisie’nin hikâyesini seçtikleri sorulduğunda “Biz aile konularını çok seviyoruz, önceki filmlerimizin hepsinde de birlikte çalıştık ve birlikte film yaparken dönüp dolaşıp bu konuya geliyoruz. Senaryoyu ilk okuduğumuzda ise çok etkilendik; fakat boşanma üzerine bir film yapmaktan ziyade küçük kızın bakış açısından olaylar nasıl görünüyor ve bu durum onu nasıl etkiliyor bununla ilgili bir film yapmak istedik” dediler.
Filmde Julianne Moore, Steve Coogan ve Alexander Skarsgard gibi güçlü isimlerden çok Maisie’yi canlandıran küçük oyuncu Onata Aprile yeteneğiyle izleyicilerin ilgi odağı oldu. Gelen sorular üzerine küçük oyuncu ile yaşadıkları deneyimleri aktaran Siegel ve McGehee “Bazen çekim gününde diyalogları değiştirmemiz gerekiyordu; fakat Onata o kadar iyi yönetilebilen bir çocuktu ki hemen adapte olabiliyordu. Hatta bazı sahnelerde kimse ona söylemediği halde kendinden hareketler katıyor ve diğer oyuncuların ağzını açık bırakıyordu” diyerek Onata’yı buldukları için çok şanslı olduklarını söylediler.
KÖTÜLÜK HEP VARDI
Goran Paskaljevic’in son filmi, Sırbistan’ın Oscar adayı Gün Doğarken’in dünkü gösterimine filmin başrol oyuncusu Bosnalı oyuncu Mustafa Nadarevic katıldı. Fazla bilinmeyen bir savaş yarasını, Sırbistan’da İkinci Dünya Savaşı sırasında Yahudilerin ve Çingenelerin tutulduğu toplama kamplarını gündeme getiren filmin gösterimi sonrası “Bosna’nın trajedisine neden değinilmediği” sorusuna, Nadarevic “Savaşın etkileri sadece Bosna’da değil tüm dünyada görülür. Çünkü faşizm sadece 2. Dünya Savaşı’na dair bir olgu değil. Faşizm hortluyor. Kötülük hep vardı, günümüzde de var ve beklediğimiz devrim hâlâ gelmedi” dedi.
BAHAR GELMEYİNCE!
Festivalin ilgiyle beklenen bölümlerinden Malezya Havayolları sponsorluğundaki “Mayınlı Bölge”de yer alan Beşinci Mevsim, daha önceki festivallerde gösterilen Khadak ve Altiplano’nun yaratıcıları Peter Brosens ile Jessica Woodworth’un son filmi. Bu iki filmi tamamlayan bu son film, küçük bir Fransız köyüne bahar gelmeyince yaşanan panik ve kaosu işleyen, tüyler ürpertici bir kıyamet hikâyesi anlatıyor. Filmin yönetmenlerinden Peter Brosens dün akşamki gösterimin ardından izleyicilerin yoğun ilgisiyle karşılaştı. Doğanın durmasıyla insanlığın da sonunun geldiğini gösteren filmin bu anafikri, yönetmenlerin üç yıl önce bir gün ormanda yürürken akıllarına gelmiş. “Doğa bize alıştıklarımızı vermezse ne olur?” Bu soruyla yola çıktılarını söyleyen Brosens, “Batıda insan kendini doğadan ayrı görüyor. Doğayla kavga eden insan, doğanın bir parçası olduğunun farkına varmıyor. Doğanın efendisi sayıyor kendini” dedi. Filmde yerli halktan olmayan gezgin bir karakterin başına gelenlerle ilgili bir soruyu da şöyle yanıtladı: “Filmde gördüğümüz evrensel bir refleks; kriz yaşayan toplum içine kapanır, dışarıda olanı ötekileştirir. Dünyanın birçok yerinde kriz var. Aşırı uç sağ milliyetçi partiler Romanlar, eşcinseller ve Müslümanlar gibi azınlık grupları yeterince asimile olmamakla suçluyor. Filmde de toplumsal bir suç, laneti defetmek için benzer bir günah keçisi arama durumu var.” Ayrıca Brosens, yine eşi Woodworth’le hazırladıkları yeni projelerinin bir komedi filmi olacağını ve bir kısmının İstanbul’da geçeceği müjdesini de verdi.
Festivalde Bugün
KÜÇÜK KIYAMET
Olağanüstü görüntülere sahip bir distopya filmi olan Beşinci Mevsim’in yönetmenlerinden Peter Brosens ile film üzerine sohbet etme şansını kaçırmayın! Filmin ikinci gösterimi bugün Atlas Sineması’nda saat 16.00’da yapılacak. Brosens’in filmin yapım süreci ile ilgili anlattıkları da en az film kadar ilginizi çekecek.
DENEYSEL SİNEMANIN TARİHİ “NTV Belgesel Kuşağı” kuşağında gösterilecek, avangart ve deneysel sinemanın tarihine ışık tutan Bir Deneysel Sinema Tarihi filminin yönetmeni Pip Chodorov da ilk haftanın festival konuklarından. Filmin bugün saat 19.00’da Beyoğlu Sineması’ndaki gösterimine Chodorov da katılacak. Chodorov ayrıca yazar, editör, festivalci ve sinemacı Heinz-Peter Schwerfel ile birlikte festival kapsamında gerçekleşecek “Serbest Radikaller - Deneysel Sinema Üzerine Bir Söyleşi”de bir araya gelecek. Söyleşi 7 Nisan Pazar günü.
ULUSLARARASI YARIŞMA FİLMLERİ YÖNETMENLERİYLE RÖPORTAJLAR Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) Üyesi, sinema eleştirmeni Ceyda Aşar’ın Kazakistan’ın en başarılı yönetmenlerinden Darezhan Omirbayev’in son filmi Öğrenci ve Ziad Doueiri’nin Saldırı’sı üzerine yaptığı röportajlara film.iksv.org adresinden erişebilirsiniz. Ayrıca festival boyunca yarışma filmlerinin yönetmenleriyle yapılacak diğer röportajları da sosyal medyadan ve yine festival sayfasından takip edebilirsiniz.
Festivalde Yarın
EN UZUN HAFTASONU! Festival takipçileri için festivalin ikinci haftasonunu tüketmek kolay olmayacak. Deneysel sinema ve edebiyat uyarlamaları; bir film yapmak için hazırlık sürecinde gerekenler; Einstein’ın “Arılar yok olup giderse insanlık sadece dört yıl ayakta kalır.” iddiasındaki yaklaşan son. Tüm bu konular ve daha fazlası bu haftasonu festivalde. Sorunlardan uzak bir hafta sonu içinse Antidepresan bölümünün filmleri var. Ayrıca merakla beklenen bir diğer festival konuğu Stephen Dorff da haftasonu programına dahil.
DENEYSEL SİNEMANIN USTALARI Birbirinden ilginç konulara değinen belgesellerin bulunduğu “NTV Belgesel Kuşağı”nın öne çıkan filmlerinden Bir Deneysel Sinema Tarihi, deneysel sinemanın geçmişine daha yakından bakmak isteyenler için, yönetmen Pip Chodorov’un katılımıyla Beyoğlu Sineması’nda saat 11.00’de gösterilecek.
SERBEST RADİKALLER AKBANK SANAT’TA Yönetmen Pip Chodorov ve yazar, editör, festivalci ve sinemacı Heinz-Peter Schwerfel, Akbank Sanat’ta saat 16.00’da gerçekleşecek “Serbest Radikaller – Deneysel Sinema Üzerine Bir Söyleşi”de deneysel sinema çerçevesinde sinema ile sanatın kesişme noktalarını ortaya koyacaklar. Selim Eyüboğlu moderatörlüğünde yapılacak söyleşide Chodorov ve Schwerfel, avangart ve deneysel sinemanın çağdaşlarını nasıl yeni alanlara yönlendirdiğini konuşacaklar. Yerler kısıtlı olduğundan söyleşi için yer kuponlarınızı sabah 10.00’dan itibaren Akbank sanat’tan alabilirsiniz.
BİR VICTOR HUGO UYARLAMASI Prömiyeri Venedik Film Festivali’nde yapılan Gülen Adam, Victor Hugo’nun aynı adlı romanından beyaz perdeye uyarlandı. Başrollerinde Gérard Depardieu ve C.R.A.Z.Y filminden hatırlayacağımız Marc-André Grondin’in yer aldığı film, yönetmen Jean-Pierre Ameris’in katılımıyla Atlas Sineması’nda saat 16.00’da gerçekleşecek ve gösterimin ardından yönetmen kendisine yöneltilen soruları cevaplayacak.
SORUN KİMDE? Hayattan ne istediğini bilmez bir halde, kafasına göre yaşamaya çalışan Berlinli Niko’nun komik olduğu kadar hüzünlü yaşamını anlatan Eyvah, Elveda Lenin’in yardımcı yönetmenliğini yapmış, reklam ve müzik filmleri yönetmeni Jan Ole Gerster’in ilk uzun metraj filmi. SinemaTV sponsorluğundaki “Antidepresan” bölümünde yer alan bu samimi kent hikâyesi, yönetmenin katılımıyla Nişantaşı Citylife City’s Sinemaları’nda saat 16.00’da gösterilecek. Filme girmeden fuaye alanında SinemaTV’nin dağıttığı antidepresan şekerlerinizi almayı unutmayın!
ÜNLÜ OYUNCU STEPHEN DORFF İSTANBUL FİLM FESTİVALİ’NDE! Sabah Gazetesi’nin sponsorluğunu üstlendiği, önde gelen festivallerde gösterilen filmlerin yer aldığı “Dünya Festivallerinden” bölümünün bu yılki en ünlü konuklarından biri, Hollywood’un sevilen oyuncularından Stephen Dorff olacak. Limon Ağacı ve Suriyeli Gelin’in yönetmeni Eran Riklis´in son filmi Zeytin, 1982 yılında, İsrail-Lübnan savaşı sırasında geçiyor. Dorff’un İsrailli bir pilotu canlandırdığı filmin Feriye Sineması saat 16.00’daki gösteriminde bulunan izleyiciler, ünlü oyuncuya filmin sonrasında soru sorma fırsatını yakalayacaklar.
SONA YAKLAŞTIK MI? Baldan Acı filmiyle izleyenleri arıların dünyasına götürerek insanoğlunun geleceğine dair karanlık bir öngörüyle karşımıza çıkan Markus Imhoof, filminin Beyoğlu Sineması saat 16.00’daki gösterimine katılarak izleyicilerin sorularını yanıtlayacak. Imhoof, Albert Einstein’in şu sözüyle kafamızda geleceğe dair soru işaretleri bırakıyor: Arılar yok olup giderse insanlık sadece dört yıl ayakta kalır.
NTV BELGESEL KUŞAĞI’NDA BİR DİKTATÖR Belgesel filmlerle dolu bir festival gününün son konuğu, belgeselci köklerine geri dönüp İtalyan babasının zamanında anlattığı faşist İtalya’nın manzarasını Luce enstitüsü arşivinden klipler ve seslerle yeniden inşa eden Marco Becchis. Becchis, Liderin Gülüşü filminin Beyoğlu Sineması saat 21.30’daki gösteriminin ardından sinemaseverlerle buluşacak.
KÖPRÜDE BULUŞMALAR PANELLERİ BAŞLIYOR Bu yıl Efes sponsorluğunda sekizincisi düzenlenen Köprüde Buluşmalar’ın festival sırasında yapılacak panellerinden ilki, sinema öğrencilerine yönelik olarak Akbank Sanat’ta saat 14.00’de gerçekleşecek “Proje Geliştirme Aşaması” Hakkında Ne Biliyoruz? Yapımcı Enis Köstepen (Bulut Film) moderatörlüğündeki panelde, film yapımında çekim öncesi hazırlık ve proje geliştirme aşaması konusunda Tobias Pausinger ve Gabriele Brunnenmeyer deneyimlerini paylaşacaklar. Yalnızca sinema öğrencilerinin ücretsiz katılabileceği panel, tüm film profesyonellerine ve sinemaseverlere açık.