Duyguların anatomisini çıkaran heykeller

Seray Şahinler  - Gözler ve yüzler kalbin aynası malum… Duygularımız, düşüncelerimiz, yaşadıklarımız yahut yaşayamadıklarımız tüm gerçekliğiyle yüzümüze yansıyor. İnsan ruhunun en belirgin imgesi yüzler. Ve bu ifadeler geçmişten bugüne sanatın da “yüzüne” yansımış hep. Şebnem Buhara’nın Galeri Selvin’de gerçekleşen “Vital” adlı heykel sergisi de bu yüzlerin birer yansıması. 

Aynı zamanda bir mimar olan Buhara, geçen yıl açılan ilk kişisel sergisi “Ham-Raw”da insanın hayat yolculuğuna dem vurmuştu. Galeri Selvin’deki “Vital” ise bu yolculuğun başrolündeki insanın sesine ses veriyor. Bronz suretler yaşanmışlıkların birer ifadesi. Ve hangi açıdan bakarsanız bakın hep farklı duyguları aktarıyor izleyene. İnsanoğlunun, dünyaya geldiğinde ham hâline vurgu yapan sanatçı, yaşama dair duyguların insandaki etkilerine yoğunlaşıyor. İlk sergisinde daha minimal bir yaklaşımla üretim yapan sanatçı “Vital”de ölçeği büyütüyor ve duyguların anatomisini çıkarıyor. 

Mitolojik suretler 

Kadim yüzler, kırgın suretler, baskın ifadeler bu heykellerde hayat bulmuş. Birbirleriyle konuşan bu bronz döküm heykeller bugün için yeni bir “mit serisi” gibi. Her insanın içindeki o yaratım gücüne ve bu gücün tarihsel süreçteki devamlılığına da işaret ediyor ve tarihe, mitolojiye atıf yapıyor. Sümerler’de aşk, doğurganlık, şehvet ve savaş tanrıçası olan “İnanna”, Mezopotamya’daki güneş, adalet ve ahlak tanrısı “Utu”nun sureti, rüzgâr, fırtına ve toprakla ilişkili “Enlil”, yine Sümerler’in yedi tanrısından biri olan, eski inanışlarda “gerçek ve büyük bir cennet kadını” olarak nitelendirilen ve çocuklara anne karnından itibaren rehberlik eden “Nintu”nun hikâyesi bu suretlerde yeniden hayat buluyor. Her biri kendi çağının, kendi kültürünün “yüzü” adeta.  

Galeri Selvin Nişantaşı ve Arnavutköy’de sezon boyunca başarılı sergilere imza attı. Bedri Rahmi Eyüboğlu’nu da Mersad Berber’i de ağırladı. Yağlı boya tablolardan heykellere uzanan bir senteze imza attı. Özellikle heykel konusunda İstanbul’daki sergilerde gözle görülür bir “temsiliyet sorunu” söz konusu. Heykel sanatının ve bu alanda üretim yapan sanatçıların daha görünür olması günümüz sanatının varlığını güçlendirmek için elzem. 

Yeni yetenekler aranıyor 

Bu vesileyle Milliyet Sanat’ın düzenlediği Heykelde Yeni Keşifler Yarışması’na parantez açmak istiyorum. 50. yaşını kutlayan Milliyet Sanat’ın düzenlediği Heykelde Yeni Keşifler Yarışması’nın üçüncüsü için başvurular başladı. Henüz keşfedilmemiş yetenekleri desteklemeyi, genç heykel sanatçılarının görünürlüğünü artırmayı, özellikle galerilerde temsiliyeti olmayan sanatçılara yeni kapılar açmayı amaçlayan yarışma için son katılım tarihi 30 Haziran. Aslı Sümer, Berrak Barut, Derya Yücel, Ebru Özdemir, Filiz Aygündüz, Melike Bayık, Meltem Demirören Oktay, Prof. Neslihan Pala, Sabiha Kurtulmuş, Seçkin Pirim ve Sinem Konu Keskinok’un jüri üyeliğini yaptığı yarışmadaki 10 finalist arasından ilk 3’e giren yarışmacıların her biri 15 bin TL üretim desteği almaya hak kazanacak. Bu yıl Mesa Holding sponsorluğunda gerçekleşen III. Heykelde Yeni Keşifler hakkında detaylı bilgi heykel.milliyetsanat.com adresinde.