İşsizlik korkusu kontenjanları boş bıraktı

Üniversitede okumak isteyen 1.5 milyonu aşkın gence rağmen kontenjanlar açık kaldı. Bir yandan daha fazla gence yükseköğretim sağlamak için kontenjanlar artırılırken, diğer yandan gençler, mezuniyetin ardından işsiz kalmaktansa üniversite kapısında beklemeyi tercih etti.

İlk yerleştirmelerde 50 bini aşkın aday kazandığı bölümlere kaydını yaptırmadı. Kayıtların ardından yeni açılan programlarla birlikte 89 bin 457 kontenjan boş kaldı. Açık kalan bölümlerin çoğunluğunu 2 yıllık ön lisans programları oluşturdu. Ek yerleştirmelere de 268 bin 669 aday başvururken, 31 bin 92 kontenjan boş kaldı.
Ön lisansta işletme ve pazarlama bölümleri rağbet görmezken, lisans programları arasında jeoloji, jeofizik, ziraat mühendislikleri ile fizik, kimya, biyoloji bölümleri tercih edilmedi. Eğitimciler iş bulma olanağı az olan bölümleri açmanın daha fazla öğrenciyi üniversiteli yapmak konusunda çözüm olmadığını söylüyor.

İŞSİZLİK KORKUSU

Maltepe Üniversitesi Öğretim Üyesi ve YÖK Üyesi Prof. Dr. İsa Eşme, “İki yıl önce açık kalan programlarla ilgili bir araştırma yaptık. Gördüğümüz sonuç, öğrencilerin bazı programlarda okumak istemedikleriydi. Gençler artık, ilgi alanlarındaki programları okumayı tercih ediyor. Mezun olduğunda işsiz kalmak istemiyor” diyor. Prof. Dr. Eşme, vakıf üniversitelerindeki kontenjan açığının da ücretlerden kaynaklandığını söylüyor.

Bazı alanlarda iş bulmanın çok zorlaştığına işaret eden Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali İlker Gümüşeli ise gençlerin 4 yılını harcayarak elde edeceği diplomayla iş bulmak istediğini belirterek, “Bazı alanlara baktığımızda ciddi daralma olduğunu görüyoruz. Örneğin biyoloji öğretmeni açığı kalmadı. Ziraat mühendislerinin büyük kısmı işsiz. Dolayısıyla bu bölümler artık tercih edilmiyor. Kontenjanları artırmak çözüm değil. Gençler diplomayı aldığında işsiz kalmayacağını bilmek istiyor. İşsizlik korkusu çok önemli” diyor.

Kontenjanları artırmanın çözüm olmadığını söyleyen Uğur Dershaneleri ÖSS Koordinatörü Turgay Polat da “Bu şimdiye kadar görülmüş en yüksek kontenjan açığıdır. Daha fazla öğrenciyi üniversiteli yapmak amacıyla iş bulması zor, talebin az olduğu bölümleri açmak çözüm değil” diye konuşuyor.