Nazım Hikmet

Nazım Hikmet

Türk şair, oyun yazarı, romancı, anı yazarı. "Romantik komünist" ve "romantik devrimci" olarak tanımlanır. Siyasi inançları yüzünden defalarca tutuklanmış ve yetişkin yaşamının büyük bölümünü hapiste ya da sürgünde geçirmiştir. Şiirleri elliden fazla dile çevrilmiş ve eserleri birçok ödül almıştır.Yasaklı olduğu yıllarda Orhan Selim, Ahmet Oğuz, Mümtaz Osman ve Ercüment Er adlarını da kullanmıştır. İt Ürür Kervan Yürür kitabı Orhan Selim imzasıyla çıkmıştır. Türkiye'de serbest nazımın ilk uygulayıcısı ve çağdaş Türk şiirinin en önemli isimlerindendir. Uluslararası bir üne ulaşmıştır ve dünyada 20. yüzyılın en gözde şairleri arasında gösterilmektedir.Şiirleri yasaklanan ve yaşamı boyunca yazdıkları yüzünden 11 ayrı davadan yargılanan Nâzım Hikmet, İstanbul, Ankara, Çankırı ve Bursa cezaevlerinde 12 yılı aşkın süre yattı. 1951 yılında Türk vatandaşlığından çıkarıldı; ölümünden 46 yıl sonra, 5 Ocak 2009 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile bu işlem iptal olundu. Mezarı Moskova'da bulunmaktadır. YaşamıNâzım Hikmet 15 Ocak 1902'de Selanik'te doğdu.İlk şiiri Feryad-ı Vatanı 3 Temmuz 1913'te yazdı. Aynı yıl Mekteb-i Sultani'nde ortaokula başladı. Bir aile toplantısında denizciler için yazdığı bir kahramanlık şiirini Bahriye Nazırı Cemal Paşa'ya okuyunca çocuğun Bahriye Mektebine gitmesine karar verildi. 25 Eylül 1915'te Heybeliada Bahriye Mektebine girdi, 1918'de 26 kişi içinden 8. olarak mezun oldu. Karne değerlendirmelerinde zeki, orta derecede çalışkan, elbisesine özen göstermeyen, sinirli ve ahlaki tavırları iyi bir öğrenci görülmektedir.  Mezun olduğunda dönemin okul gemisi Hamidiye Gemisine Güverte Stajyer Subayı olarak atandı. 17 Mayıs 1921'de aşırıya kaçan halleri bulunduğundan ordu ile ilişiği kesildi.Nâzım Hikmet, 1920'de arkadaşı Vâlâ Nureddin ile Milli Mücadele'ye katılmak üzere ailesinden habersiz Anadolu'ya geçti, Bolu'da öğretmenlik yaptı. Daha sonra Batum üzerinden Moskova'ya giderek Doğu Emekçileri Komünist Üniversitesi’nde siyasal bilimler ve iktisat okudu. 1921'de gittiği Moskova’da devrimin ilk yıllarına tanık oldu ve komünizm ile tanıştı. 1924'te Moskova'da yayınlanan ilk şiir kitabı 28 Kanunisani sahnelendi. O yıl Türkiye'ye dönerek Aydınlık Dergisinde çalışmaya başladı, ancak dergide yayınlanan şiir ve yazılarından dolayı on beş yıl hapsi istenince tekrar Sovyetler Birliği'ne gitti. 1928’de Af Kanunundan yararlandı ve Türkiye'ye döndü. Bu defa Resimli Ay dergisinde çalışmaya başladı. 1938'de yirmi sekiz yıl hapis cezasına çarptırıldı. 12 sene süren tutukluluktan sonra askere alınacağı ve öldürüleceği endişesiyle 1950 yılında Stalin yönetimindeki Sovyetler Birliği'ne giden Nâzım, 25 Temmuz 1951 tarihinde Bakanlar Kurulunca Türk vatandaşlığından çıkarılmasının ardından, büyük dedesi Mustafa Celaleddin Paşa (Konstantin Borzecki)'nın memleketi olan Polonya'nın vatandaşlığına geçerek Borzecki soyadını aldı. 3 Haziran 1963 tarihinde ise, Nâzım Hikmet geçirdiği bir kalp krizi neticesinde 61 yaşında hayata gözlerini yumdu.Ailesi Babası, Matbuat Umum müdürlüğü ve Hamburg konsolosluğu yapmış olan Hikmet Bey, annesi Ayşe Celile Hanım'dır. Celile Hanım piyano çalan, resim yapan, Fransızca bilen bir kadındır. Celile Hanım, bir dilci ve eğitimci de olan Hasan Enver Paşa'nın kızıdır. Hasan Enver Paşa, Polonya'dan 1848 Ayaklanmaları sırasında Osmanlı İmparatorluğu'na göç eden ve Osmanlı vatandaşı olunca Mustafa Celalettin Paşa adını alan Konstantin Borzecki'nin (Lehçe: Konstanty Borzecki, d. 1826 - ö. 1876) oğludur. Mustafa Celaleddin Paşa Osmanlı Ordusu'nda subay olarak görev yapmış ve Türk tarihi üzerine önemli bir eser olan "Les Turcs anciens et modernes" (Eski ve yeni Türkler) kitabını yazmıştır. Celile Hanım'ın annesi ise Alman kökenli Osmanlı generali Mehmet Ali Paşa'nın yani Ludwig Karl Friedrich Detroit'in kızı olan Leyla Hanım'dır. Celile Hanım'ın kız kardeşi Münevver Hanım, şair Oktay Rifat'ın annesidir.Babası Hikmet Bey, Selanik'te, Hariciye Nezareti'nde (Dışişleri Bakanlığı) çalışan bir memurdur. Diyarbakır, Halep, Konya ve Sivas valilikleri yapmış olan Nazım Paşa'nın oğludur. Mevlevi tarikatından olan Nazım Paşa aynı zamanda bir özgürlükçüdür. Kendisi Selanik'in son valisidir. Hikmet Bey henüz Nazım'ın çocukluğunda memuriyetten ayrılır ve ailece Halep'e, Nazım'ın dedesinin yanına giderler. Orada yeni bir iş ve hayat kurmaya çalışırlar. Başarısız olunca İstanbul'a gelirler. Hikmet Bey'in İstanbul'daki iş kurma denemeleri de iflasla neticelenir ve hiç hoşlanmadığı memuriyet hayatına geri döner. Fransızca bildiği için yeniden Hariciye'ye atanır.Üslubu ve Başarıları İlk şiirlerini hece ölçüsü ile yazmaya başladı ancak içerik bakımından diğer hececilerden farklıydı. Şiirsel gelişimi arttıkça hece ölçüsü ile yetinmemeye ve şiiri için yeni formlar aramaya başladı. Sovyetler Birliği'nde yaşadığı ilk yıllar olan 1922 ile 1925 arasında bu arayış doruğa çıktı. Hem içerik hem de biçim bakımından dönemindeki şairlerden farklıydı. Hece ölçüsünden ayrılarak Türkçenin vokal özellikleri ile ahenk oluşturan serbest ölçüyü benimsedi. Mayakovski ve fütürizm taraftarı genç Sovyet şairlerinden esinlendi.Şiirlerinden birçoğu Fikret Kızılok, Cem Karaca, Fuat Saka, Grup Yorum, Ezginin Günlüğü, Zülfü Livaneli gibi sanatçılar tarafından bestelendi. Ünol Büyükgönenç tarafından özgün bir şekilde yorumlanmış olan küçük bir kısmı ise 1979'da "Güzel Günler Göreceğiz" ismiyle kaset olarak çıktı. Birkaç şiiri ise Yunan besteci Manos Loizos tarafından bestelendi. Ayrıca bazı şiirleri Yeni Türkü'nün eski üyesi Selim Atakan tarafından da bestelenmiştir. Ayrıca Fuat Saka'nın da biri Demir Gökgöl ile olmak üzere iki adet Nâzım Hikmet şiirlerinin bestelendiği şarkıları içeren albümü vardır.UNESCO'nun ilan ettiği 2002 Nâzım Hikmet yılı için besteci Suat Özönder "Şarkılarda Nâzım Hikmet" adlı bir albüm hazırladı. Türkiye Cumhuriyeti Kültür Bakanlığının katkılarıyla, Yeni Dünya plak şirketi tarafından hayata geçirildi.Davaları ve Sürgün1925 yılından başlamak üzere şiirleri ve yazıları yüzünden birçok kere yargılandı. 1938 yılında orduyu ayaklanmaya kışkırtmaya çalıştığı gerekçesiyle 28 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. İstanbul, Ankara, Çankırı ve Bursa cezaevlerinde 12 yılı aşkın kaldı. Bursa cezaevinde kaldığı yılları anlatan Mavi Gözlü Dev adlı film 2007 yılında vizyona girmiştir. 1950 yılında bir af yasasıyla salıverildi. Ancak sürekli izlendiği ve çürüğe ayrıldığı halde 48 yaşında yeniden askerlik yapmaya çağrılması ve öldürüleceği yolundaki duyumlar üzerine yurtdışına kaçtı. 17 Haziran 1951 tarihinde Bakanlar Kurulu tarafından Türk vatandaşlığından çıkarılmasına karar verildi. Sovyetler Birliği'nde Moskova yakınlarındaki yazarlar köyünde ve daha sonra da, eşi Vera Tulyakova (Hikmet) ile Moskova'da yaşadı. Memleket dışında geçirdiği yıllarda Bulgaristan, Macaristan, Fransa, Küba, Mısır gibi dünya memleketlerini dolaştı, buralarda konferanslar düzenledi, savaş ve emperyalizm karşıtı eylemlere katıldı, radyo programları yaptı. Budapeşte Radyosu ve Bizim Radyo bunlardan bazılarıdır. Bu konuşmaların bir kısmı bugüne ulaşmıştır.Davaları1925 Ankara İstiklal Mahkemesi Davası1927-1928 İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi Davası1928 Rize Ağır Ceza Mahkemesi Davası1928 Ankara Ağır Ceza Mahkemesi Davası1931 İstanbul İkinci Asliye Ceza Mahkemesi Davası1933 İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi Davası1933 İstanbul Üçüncü Asliye Ceza Mahkemesi Davası1933-1934 Bursa Ağır Ceza Mahkemesi Davası1936-1937 İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi Davası1938 Harp Okulu Komutanlığı Askeri Mahkemesi Davası1938 Donanma Komutanlığı Askeri Mahkemesi DavasıÖlümü ve sonrası3 Haziran 1963 sabahı saat 06:30'da gazetesini almak üzere 2. kattaki dairesinden apartman kapısına yürümüş ve tam gazetesine uzanırken geçirdiği kalp krizi sonucunda ölmüştür. Ölümü üzerine Sovyet Yazarlar Birliği salonunda yapılan törene yerli yabancı yüzlerce sanatçı iştirak etmiş ve tören siyah beyaz olarak kaydedilmiştir. Ünlü Novodeviçi Mezarlığı'nda (??????????? ????????) gömülüdür. Mezar taşı siyah bir granitten olup meşhur şiirlerinden biri olan rüzgâra karşı yürüyen adam figürü taş üzerinde ebedileştirilmiştir.Şair Nâzım Hikmet'in 2008 yılının ilk günlerinde, eşi Piraye'nin torunu Kerem Bengü tarafından, Piraye'nin evrakları arasında, “Dört Güvercin” adında bir şiiri ve 3 adet tamamlanmamış roman taslağı bulundu.Yeniden Türk vatandaşlığına alınması 2006 yılında Bakanlar Kurulunun Türk vatandaşlığından çıkarılmalar ile ilgili yeni bir düzenleme yapması gündeme geldi. Yıllardır tartışılmakta olan Nâzım Hikmet'in Türk vatandaşlığına yeniden kabul edilmesi yolu açılmış gibi gözükmesine rağmen Bakanlar Kurulu bu düzenlemenin sadece yaşamakta olanlar kişiler için düzenlendiğini ve Nâzım Hikmet'i kapsamadığını belirterek bu yöndeki talepleri reddetti. Dönemin İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, İçişleri Komisyonu'nda "Tasarıda, şahsa bağlı hak olduğu için bizzat müracaat etmesi gerekir. Arkadaşlarım da olumlu şeyler belirttiler, komisyonda görüşülür, bir karar verilir" dedi.2009 yılının 5 Ocak Günü "Nâzım Hikmet Ran'ın Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkartılmasına ilişkin Bakanlar Kurulu kararının yürürlükten kaldırılmasına ilişkin önerge" Bakanlar Kurulu'nda imzaya açıldı. Nâzım Hikmet Ran'a yeniden Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığının iade edilmesine ilişkin bir kararname hazırladıklarını ve bu teklifin imzaya açıldığını ifade eden Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, 1951 yılında vatandaşlıktan çıkartılan Ran'ın yeniden Türk vatandaşı olmasına ilişkin önerinin Bakanlar Kurulu'nca oylanarak kabul edildiğini söyledi.Bakanlar Kurulu'nun 05.01.2009 tarihinde aldığı bu karar, 10.01.2009 tarihinde Resmi Gazete'de yayınlandı ve Nâzım Hikmet Ran, 58 yıl sonra yeniden Türk vatandaşı oldu.Eserleri Ölümünden önce yayımlananlarDağların Havası (Osmanlıca, 1925)Güneşi İçenlerin Türküsü (1928)835 Satır (1929)Jokond ile Si-Ya-U (1929)Varan 3 (1930)1 + 1 = 1 (1930)Sesini Kaybeden Şehir (1931)Gece Gelen Telgraf (1932)Benerci Kendini Niçin Öldürdü? (1932)Bir Ölü Evi yahut Merhumun Hanesi (1932)Kafatası (1932)Orman Cücelerinin Sergüzeşti (1932)Unutulan Adam (1934)Portreler (1935)Taranta Babu'ya Mektuplar (1935)Simavne Kadısı Oğlu Şeyh Bedreddin Destanı (1936)İt Ürür Kervan Yürür (1936, Orhan Selim adıyla)Milli Gurur (1936)Sovyet Demokrasisi (1936)Alman Faşizmi ve Irkçılığı (1936)Kurtuluş Savaşı Destanı (1937)Yeşil Elmalar (1938)La Fontaine'den Masallar (1949)Ölümünden sonra yayımlananlarSaat 21-22 Şiirleri (1965)Enayi (1965)Ferhad ile Şirin (1965)İnek (1965)İstasyon (1965)Kan Konuşmaz (1965)Şu 1941 Yılında (1965)Yolcu (1965)Yaşamak Hakkı (1966)Dört Hapishaneden (1966)Bu Bir Rüyadır (1966)Ocak Başında (1966)Rubailer (1966)Sabahat (1966)Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim (1966)Memleketimden İnsan Manzaraları (1966-1967)Allah Rahatlık Versin (1967)Evler Yıkılınca (1967)İnsanlık Ölmedi ya (1967)Yusuf ile Menofis (1967)Cezaevinden Memet Fuat'a Mektuplar (1967)Kemal Tahir'e Mapushaneden Mektuplar (1968)Kuvâyi Milliye (1968)Sevdalı Bulut (1968)Yeni Şiirler 1951-1959 (1969)Son Şiirleri 1959-1961 (1969)Bursa Cezaevinden Vâ'Nû'lara Mektuplar (1970)İlk Şiirleri 1913-1927 (1971)Demokles'in Kılıcı (1974)Faşizm Sınıflar ve Emperyalizm (1975)Nazım ile Piraye (1975)Aydınlıkçı Yazar Aydınlıkçı Şair (1976)Yazılar (1976)İvan İvanoviç Var mıydı Yok muydu? (1985)Çeviri Hikâyeler (1987)Her Şeye Rağmen (1990)Kadınların İsyanı (1990)Kör Padişah (1990)Tartüf-59 (1990)Yalancı Tanık (1990)Hikâyeler (1991)Konuşmalar (1991)Masallar (1991)Sanat, Edebiyat, Kültür, Dil (1991)Yatar Bursa Kalesinde (1991)Yazılar 1924-1934 (1991)Yazılar 1935 (1991)Yazılar 1936 (1991)Yazılar 1937-1962 (1991)Piraye'ye Mektuplar 1 (1998)Piraye'ye Mektuplar 2 (1998)Sanat ve Edebiyat Üstüne (1998)Nâzım Hikmet Şarkıları (2001)Bizim Radyoda Nâzım Hikmet (2002)Bütün Şiirleri (2007)Henüz Vakit Varken Gülüm (seçme şiirler, 2008)Öteki Defterler (2008)Çankırıdan Piraye'ye Mektuplar (2010)Büyük İnsanlık (kendi sesinden şiirler, 2011)Senaryo: Mümtaz Osman adıyla:Karım Beni Aldatırsa,Fena Yol,Söz Bir Allah Bir,Cici Berber,Milyon Avcıları,Aysel Bataklı Damın Kızı,Leblebici Horhor Ağa,Kıskanç.Ercüment Er adıyla:Kızılırmak Karakoyun.Yönetmen:Düğün Gecesi-Kanlı Nigar (kısa film),İstanbul Senfonisi (kısa film),Bursa Senfonisi (kısa film),Cici Berber (Muhsin Ertuğrul ile),Güneşe Doğru (1937).

Nazım Hikmet

haber başlıkları altta listelenmiştir. Son dakika haberleri de dahil olmak üzere şu ana kadar eklenen toplam 3.198 nazım hikmet haberi bulunmuştur.
Nazım Hikmet’in 68 yıl önce dediği gibi... Büyümez ölü çocuklar
Nazım Hikmet’in 68 yıl önce dediği gibi... Büyümez ölü çocuklarBugün Dünya Çocuk Hakları Günü... Milyonlarca çocuk en temel haklardan bile yoksun. Yaklaşık 535 milyon çocuk, çatışma ve krizlerden etkilenen bölgelerde yaşam mücadelesi veriyor. Birçok ülkenin eğitim ve savunmaya ayırdıkları bütçeler karşılaştırıldığında da çarpık tablo netleşiyor: Bu yıl ABD’nin savunma bütçesi 830 milyar dolarken, eğitim bütçesi 88 milyar dolardı
20.11.2024Gündem
İlber Ortaylı Nâzım’ı anlatıyor
İlber Ortaylı Nâzım’ı anlatıyorŞişli Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Evi’nde düzenlenen, “Nâzım Hikmet’i Tanımak ve Anlamak Söyleşileri” bu sezon tarihçi İlber Ortaylı ile başlıyor.
16.11.2024Kültür Sanat
Selçuk Yöntem’den biraz caz biraz şiir
Selçuk Yöntem’den biraz caz biraz şiir“Selçuk Yöntem ile Biraz Şiir Biraz Şarkı”, Londra’da gerçekleştirdiği dünya prömiyeri sonrası 21 Kasım’da Zorlu PSM’de ilk defa sahnede olacak.
13.11.2024Kültür Sanat
Anlatılan bizim hikâyemiz
Anlatılan bizim hikâyemizTürk edebiyatının Cumhuriyet’le geçen 100 yılını kapsamlı bir derlemeyle sunan Ahmet Bozkurt, “Türk edebiyatının seyri Cumhuriyet’le hemhâl bir şekilde ilerliyor. Anlatılan bu hikâye bizim hikâyemiz aslında” diyor.
27.10.2024Kültür Sanat
Fazıl Hüsnü Dağlarca’ya özlemle
Fazıl Hüsnü Dağlarca’ya özlemleUsta şair Fazıl Hüsnü Dağlarca, ölümünün 16’ncı yılında anıldı. Banu Kanıbelli tarafından bestelenen şiirlerinden oluşan “Şiirlerinden Şarkılarla; DAĞLARCA” başlıklı dinleti-söyleşi önceki akşam Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. Geceye Yasemin Arpa ve Ruşen Eşref Yılmaz konuk olarak katıldı.
17.10.2024Kültür Sanat
89 yıl sonra yeni hâliyle
89 yıl sonra yeni hâliyleKadıköy Belediyesi Sinematek/Sinema Evi, 1935 tarihli “Aysel, Bataklı Damın Kızı”nı restore ederek sinemaseverlerle buluşturmaya hazırlanıyor.
15.10.2024Kültür Sanat
Televizyon unutkanlık yapıyor
Televizyon unutkanlık yapıyorFilistinli yönetmen Michel Khleifi, 6. Uluslararası Dostluk Kısa Film Festivali’nde verdiği ustalık sınıfı eğitiminde sineması ve Filistin üzerine konuştu.
Konsere gitmek lüks tüketim mi?
Konsere gitmek lüks tüketim mi?Müzikseverler konserlere gitmek isterken bilet fiyatları cep yakıyor. Türkiye’de de dünyada da artan masraflar müzikseverlerin cüzdanına yansıyor. Ancak Türkiye’de rakamlar dünyaya göre daha insaflı…
26.09.2024Kültür Sanat
Bandırma’da Nâzım Hikmet rüzgârı
Bandırma’da Nâzım Hikmet rüzgârıBu yıl altıncısı düzenlenen Bandırma Kitap Günleri, “Nâzım Hikmet” ana temasıyla gerçekleşiyor.
23.09.2024Kültür Sanat
Esenyurt'ta 32 katlı sitede yangın paniği! Çalışmalar sürüyor
Esenyurt'ta 32 katlı sitede yangın paniği! Çalışmalar sürüyorEsenyurt’ta 34 katlı site içindeki bir apartmanın giriş katındaki elektrik panosunda yangın çıktı. Yabancı uyruklu ailenin yaşadığı evde çıkan yangında mahsur kalan biri çocuk 4 kişi itfaiye ekipleri tarafından kurtarıldı. Ekiplerin binadaki tahliye çalışması sürüyor.
31.08.2024Haberler
Esenyurt'ta 33 katlı sitede can pazarı! 13 kişi hastaneye kaldırıldı
Esenyurt'ta 33 katlı sitede can pazarı! 13 kişi hastaneye kaldırıldıEsenyurt'ta bir sitedeki 33 katlı binanın giriş katında çıkan yangında çocuklarında aralarında bulunduğu mahsur kalan 100 kişi kurtarıldı. Dumandan etkilenen 13 kişi hastaneye götürüldü.
31.08.2024Gündem
Pınarbaşı’na hara geliyor
Pınarbaşı’na hara geliyorBornova Belediye Başkanı Ömer Eşki, Bornova’nın yeşil doğası ve su kaynaklarıyla ünlü semti Pınarbaşı’nın çehresini değiştirecek yatırım ve hizmetleri hayata geçirmek için harekete geçti.
24.08.2024Ege
Genco Erkal’ı kaybettik
Genco Erkal’ı kaybettikTürk tiyatrosunun efsane isimlerinden Genco Erkal 86 yaşında hayatını kaybetti. Hayatını tiyatroya adayan Erkal, kanser tedavisi görürken dahi sahneden hiç inmedi.
Genco Erkal hayatını kaybetti! 'Hoşça kalın dostlarım'
Genco Erkal hayatını kaybetti! 'Hoşça kalın dostlarım'Oyuncu Genco Erkal'dan acı haber geldi. Dostlar Tiyatrosu'nun kurucusu, pek çok eseri sahneye taşıyan usta tiyatrocu Genco Erkal, kan kanseri nedeniyle hayatını kaybetti. Dostlar Tiyatrosu resmi hesabından sabahın erken saatlerinde duygusal bir mesaj paylaşıldı. Ünlü isimler, sosyal medyada yaptıkları paylaşımlarla sanatçıya veda etti. Geno Erkal'ın cenaze törenin detayları belli oldu.
1.08.2024Cadde
Türkiye anlaşılabilir mi?’
Türkiye anlaşılabilir mi?’Geçtiğimiz günlerde yurt dışında yayımlanan “Türkiye’nin ilk 100 yılına ışık tutan eserler” konulu haber gündem yarattı. Listede yer alan beş kitabın Türkiye’yi anlatıp anlatmadığı tartışma konusu oldu. Çünkü listede pek çok önemli yazar yok.
30.07.2024Kültür Sanat
Güzel günler göreceğiz şiiri - Nazım Hikmet Ran
Güzel günler göreceğiz şiiri - Nazım Hikmet RanŞiirleriyle Türk Edebiyatının ünlü şairlerinden biri olan Nazım Hikmet. daha çok aşk şiirleriyle tanınır. . Yaşamı boyunca büyük aşklar yaşayan Nazım, bunu kusursuz bir biçimde kağıda dökmüştü. Bazen hüzünlü, bazen mutlu, bazen hasretle yazdığı aşk şiirleri; bize çok yoğun duygular yaşatmayı başarıyor. Bununla birlikte Nazım Hikmet, toplumsal gerçekçi şiirin önemli bir temsilcisi ve edebiyatımızdaki öncüsüydü. İşte Nazım Hikmet'in en ünlü şiirlerinden biri olan güzel günler göreceğiz şiirinin sözleri.
Seni düşünmek şiiri - Nazım Hikmet Ran
Seni düşünmek şiiri - Nazım Hikmet RanNazım Hikmet Türk edebiyatının en bilinen yazarlarından birisidir. Şairin birçok şiiri edebiyat severler tarafından bilinir. Nazım Hikmet'in en bilinen şiirlerinden biri de Seni düşünmek şiiridir. Şair sevdiği kadını düşünmenin kendisinde yarattığı etkiyi anlatmıştır. İşte Seni düşünmek şiirinin sözleri.
Ne güzel şey hatırlamak seni şiiri - Nazım Hikmet Ran
Ne güzel şey hatırlamak seni şiiri - Nazım Hikmet RanNazım Hikmet Toplumcu gerçekçi bir şair olarak Türk edebiyatında önemli bir yer edinmiştir. Özellikle toplumun sorunlarına değindiği şiirlerinde eşitlikçi barışçıl bir dünya isteğiyle şiirler kaleme almıştır. Şair Ne güzel şey hatırlamak seni şiirinde de aşk, sevgi ve özlem teması işlemektedir.
Davet - Nazım Hikmet Ran
Davet - Nazım Hikmet RanTürk edebiyatının en ünlü şairlerinden Nazım Hikmet'in kaleminden çıkan davet şiiri pek çok sanatçı tarafından da bestelenerek müzikleştirilmiştir. Bu sebeple bir çok kişi tarafından bilinir. Yine resmi gün ve zamanlarda yapılan törenlerde de en çok okunan şiirlerden birisidir. Şair şiirinde Anadolu coğrafyasının iyisiyle kötüsüyle Türk ulusunun yurdu olduğunu haykırır. İşte Davet şiirinin sözleri.
Kadınlarımız şiiri - Nazım Hikmet Ran
Kadınlarımız şiiri - Nazım Hikmet RanNazım Hikmet Toplumcu gerçekçi bir şair olarak Türk edebiyatında önemli bir yer edinmiştir. Özellikle toplumun sorunlarına değindiği şiirlerinde eşitlikçi barışçıl bir dünya isteğiyle şiirler kaleme almıştır. Nazım Hikmet düşünceleri sebebiyle çeşitli yıllarda defalarca hapis yatmıştır. Şair aşk hayatıyla ünlüdür ve Nazım Hikmet şiirlerinde lirik, epik unsurları bir arada kullanılmıştır. Sanatçının akıcı bir dili vardır.
Memleketim - Nazım Hikmet Ran
Memleketim - Nazım Hikmet RanTürk edebiyatının en ünlü şairlerinden biri olan Nazım Hikmet'in en çok bilinen şiirlerinden birisi de Memleketim isimli şiiridir. Hayatının bir bölümünü memleketinden uzakta sürgünde geçiren şair öz yurduna olan hasretini dizeleriyle dile getirmiştir. İşte Nazım Hikmet'in Memleketim şiirinin sözleri.
O Mavi gözlü bir devdi şiiri -Nazım Hikmet Ran
O Mavi gözlü bir devdi şiiri -Nazım Hikmet RanNazım Hikmet Toplumcu gerçekçi bir şair olarak Türk edebiyatında önemli bir yer edinmiştir. Özellikle toplumun sorunlarına değindiği şiirlerinde eşitlikçi barışçıl bir dünya isteğiyle şiirler kaleme almıştır. Nazım Hikmet düşünceleri sebebiyle çeşitli yıllarda defalarca hapis yatmıştır. Şair aşk hayatıyla ve aşk temalı şiirleri ile de adından fazlaca söz ettirmiştir. Şairin en çok bilinen şiirlerinden biriside Mavi gözlü dev şiiridir. İşte Mavi gözlü dev şiirinin sözleri.
Saman sarısı şiiri - Nazım Hikmet Ran
Saman sarısı şiiri - Nazım Hikmet RanNazım Hikmet Toplumcu gerçekçi bir şair olarak Türk edebiyatında önemli bir yer edinmiştir. Özellikle toplumun sorunlarına değindiği şiirlerinde eşitlikçi barışçıl bir dünya isteğiyle şiirler kaleme almıştır. Nazım Hikmet düşünceleri sebebiyle çeşitli yıllarda defalarca hapis yatmıştır. Şair aşk hayatıyla ve aşk temalı şiirleri ile de adından fazlaca söz ettirmiştir. Nazım Hikmet, gecenin bir yarısı eline kalemini almış eşi Vera’ya “Saman Sarısı” adlı şiirini yazmaktadır. O sırada Abidin Dino'da yanındadır. Nazım Hikmet o sırada yanında resim çizen Abidin Dino'ya da şiir de yer verir. İşte Saman sarısı şiirinin sözleri.
Ben içeri düştüğümden beri şiiri - Nazım Hikmet Ran
Ben içeri düştüğümden beri şiiri - Nazım Hikmet RanNazım Hikmet Toplumcu gerçekçi bir şair olarak Türk edebiyatında önemli bir yer edinmiştir. Özellikle toplumun sorunlarına değindiği şiirlerinde eşitlikçi barışçıl bir dünya isteğiyle şiirler kaleme almıştır. Nazım Hikmet düşünceleri sebebiyle çeşitli yıllarda defalarca hapis yatmıştır. Şair aşk hayatıyla ünlüdür ve Nazım Hikmet şiirlerinde duygusal ve kahramanlık temalarını bir arada kullanılmıştır. Sanatçının akıcı bir dili vardır. Şair umut şiirinde kendi yaşadığı dönemi eleştirmiştir.
Kadınım şiiri - Nazım Hikmet Ran
Kadınım şiiri - Nazım Hikmet RanŞiirlerini toplumcu/gerçekçi bir çizgide kaleme alan Nazım Hikmet Ran, Kadınım şiirinde sevgilisinin gelmesiyle birlikte yaşadığı mutluluğu işlemiştir. Bağlı olduğu toplumcu/gerçekçi akım sebebiyle yalın ve anlaşılan bir dil kullanan şair yine aynı akıma bağlı olarak şiirlerinde toplumsal sıkıntılara da yer vermiştir.

Benzer Haber Etiketleri

Nazım Hikmet ile ilgili olan tüm haber başlıklarını şu an bulunduğunuz sayfa üzerinden takip edebilirsiniz. Haberlerin detaylarını okumak isterseniz haber başlıklarına tıklayabilir, daha eski gelişmeleri görmek isterseniz ise sayfanın altında yer alan sayfa numaralarına tıklayabilirsiniz.