Zararlı yoğurt olmaz

İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü’nden Dr. Yavuz Dizdar, geçtiğimiz günlerde endüstriyel yoğurtların koruyucu özelliğinin olmadığı yönünde açıklamalarda bulundu. Dr. Dizdar’ın sözleri kamuoyuna, ‘Endüstriyel yoğurt kanser yapıyor’ şeklinde yansırken, ‘Ulusal Süt Konseyi’ başta olmak üzere birçok kişi ve kurum Dr. Dizdar’a tepki gösterdi.

Dr. Dizdar ise Milliyet’e yaptığı açıklamada, “Endüstriyel yoğurt kanser yapar’ demedim. Sözlerim çarpıtıldı veya kasıtlı olarak yanlış şekilde yansıtıldı” diye konuştu. Dizdar şunları söyledi;

“İşin özü şu; Biz vücudumuza çevresel faktörlerden kaynaklı toksin alıyoruz. Yoğurt ise bu toksinlerin en büyük düşmanı. Yoğurt kötü olursa vücudumuzda sorun olur. Endüstriyel yoğurtların koruyucu özelliği kalmadı. Kanserojenleri temizleyici etki sadece doğal yoğurtlarda var. Doğal yoğurt tüketilmezse toksinlerin vücuttan temizlenmesi çok güç açıklamasında bulundum. Yoğurt konusu çok önemli çünkü Almanların biradan, Fransızların şaraptan aldığı antioksidanı biz yoğurttan alıyorduk.”

‘Endüstriyel yoğurt da kanseri önlüyor’

İstanbul Aydın Üniversitesi Gıda Güvenliği ve Beslenme Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr Haydar Özpınar, endüstriyel yoğurdun kanseri önleyici özellik barındırdığı görüşünde;

“Yoğurt yapmak için kullanılan birkaç yararlı bakteri var.. Bu yararlı bakteriler probiyotik olarak insan kolonunda yaşayan faydalı mikroorganizmalar. Ekşimesi kendi oluşturduğu aside dayanamayan yeni maya kullanımından kaynaklanıyor. Sanayi yoğurdunda ise bu sorun çözülmüş olduğundan ekşime hızla olmuyor. Bu ekşimeyi önleyen mayalar tüm dünyada kullanılıyor. Endüstri yoğurdu maya sorunu olmadığı için uzun ömürlüdür ancak küflenebilir. Yoğurt içinde faydalı Laktik asit mikroorganizmalarını ihtiva etmesi nedeniyle özellikle başta kolon kanseri olmak üzere çok sayıda kanserin oluşumunu engelliyor. Ayrıca içerisindeki faydalı mikroorganizmalar diğer patojen mikroorganizmaların da üremesini engeller. Sanayinin ürettiği yoğurdun kanser yaptığı konusunda verilen bilgiler kesinlikle yanlış. Tam aksine kanser önleyici ve en faydalı besin maddesi yoğurt.”

‘Kamuoyu yanıltılıyor’

İstanbul Üniversitesi Gıda Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Özer Ergün de şu değerlendirmeyi yaptı:

“Sütün süt, yoğurdun da artık yoğurt olmadığı yanlış ve yanıltıcı bir bilgidir. Bugün piyasada çok çeşitli markalarda sağlıklı süt ve yoğurt satılmaktadır. Bozulmayan süt, ekşimeyen yoğurt yoktur. Sadece dayanma süreleri uzatılmış süt ve yoğurt ürünleri söz konusu. Bir sütün açıldığında bir ay bozulmadan kalması da mümkün değil. Orijinal ambalajında pastörize sütlerde bu süre artı 4 derece 3-7 gün arasındadır. Bir gıdanın geç bozulması için içindeki mikroorganizmalarının sayısının azaltılmış olması gerekir. Süt ve süt ürünlerinde mikroorganizmaların ürememesi sütte kimyasal kalıntılar varsa söz konusu olur. Ancak diğer gıdalarda olduğu gibi süt ürünleri ve içme sütlerinde herhangi bir kimyasal kalıntının bulunması halinde tüketime sunulmaları yasaktır. Mikroorganizmalar çeşitlerine göre sütün yağ, laktoz(süt şekeri) ve proteinini kullanarak ürer. Sütün bozulmaması için yağ, laktoz ve proteinin hiç olmaması, aynı zamanda her türlü bakteriden sürekli uzak ve steril kalması gerekir ki, bu hem sütün doğasına aykırı ve hem de bilinen muhafaza teknikleriyle sağlanabilmesi imkânsız bir durum.”

‘Annenin doğum kanalında var’

Yrd.Doç.Oytun Erbaş (İstanbul Bilim Üniversitesi Deneysel Tıp ve Arge Merkezi Müdürü): “Yavuz hocanın sözleri abartılarak verilmiş. Hoca, endüstriyel yoğurdun kanser yaptığını söylemiyor. Tüm yoğurtlar probiyotik bakteri içeriyor. Bu bakteriler sütü fermente ederek yoğurda çeviriyor. Annenin doğum kanalında aynı bakteriden var. Sezeryan doğumlarda bu bakteri vücuda alınmıyor. Normal doğum olursa bebek bu bakteriyi ağızdan alıyor ve bakteri bağırsağa yerleşiyor. Normal doğum obezit, depresyon riskini azaltıyor. Fermentasyon sağlayan bakteri kanserojen maddelerin yerleşmesini de engelliyor. Piyasa yoğurtlarında sıkıntı yok. Fermante edilerek yapılan endüstriyel yoğurtların tek farkı içlerinde jelatin olması. Jelatin hayvanın kemiğinde bulunan protein. İnsana zararı olmayan bir madde. Jelatin birçok yerde kıvam verici olarak kullanılıyor. Tüm yoğurt ve peynirler de lakto basil vardır. Şu an piyasadaki tüm yoğurtlar kanser, damar sertliği ve iltihabi hastalıklardan koruyucu özellikte ve evde yaplan yoğurttan farkı yok.”