05.12.2019 - 13:28 | Son Güncellenme:
DHA
Olay, 3 Aralık Salı günü, Manavgat'ın Kavaklı Mahallesi'nde meydana geldi. Deniz Baş, bir süredir ayrı yaşadığı eşi Merve Baş'ın ailesinin oturduğu evin önüne 07 ACB 271 plakalı otomobille geldi. Kenarda eşini gören Deniz Baş, otomobili sağa çekerek, yavaşlattığı sırada binanın arasından çıkan Merve Baş'ın amcaoğlu Doğukan Aybey (19) tarafından tüfekle ateş açıldı. Bunun üzerine kaçmaya çalışan Deniz Baş'ın otomobili, apartmanın bahçe duvarına çarptıktan sonra durdu. Doğukan Aybey ise aracın arkasından birkaç el daha ateş etti. İhbarla olay yerine gelen sağlık görevlileri, vücudunun çeşitli yerlerinde ateşli silah izi olan Deniz Baş'ı ambulansla Manavgat Devlet Hastanesi'ne götürdü. Ağır yaralı Baş, doktorların müdahalesine rağmen kurtarılamadı. Deniz Baş'ın cansız bedeni, otopsi için Antalya Adli Tıp Kurumu'na götürüldü. Olay sonrası gözaltına alınan Merve Baş ile Doğukan Aybey, işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.
Merve Baş, yurt dışına çıkış yasağı getirilerek, adli kontrolle serbest bırakıldı. Doğukan Aybey ise mahkemece tutuklandı.
'ALMANYA'DA 17 SENE CEZA ALMIŞ'
Dün gece adliye çıkışı annesi, babası ve akrabaları tarafından karşılanan Merve Baş, geç saatlerde geldiği evinde, eşi Deniz Baş'la daha önce yaşadıklarını ve olayı anlattı. Deniz Baş'la 5 yıl önce evlendiğini, biri 4 yaşında, diğeri 4 aylık 2 çocukları olduğunu anlatan Merve Baş, eşinin ailesinin Almanya'da oturduğunu söyledi. Evlenmeden önce eşinin Almanya'daki yaşamının kendilerine çok farklı anlatıldığını öne süren Merve Baş, "Almanya'da da 63 ayrı suçtan dosyası olduğunu kendi babası bize söyledi. Oradan da hırsızlık, uyuşturucu, sevgilisi varmış onu dövmek, soygun, bıçaklama gibi suçlardan 17 sene ceza almış. Bunun 7 senesini yatmış, daha sonra Türkiye'ye sınır dışı edilmiş. Ben bütün bunları evlendikten sonra öğrendim" dedi.
'DEFALARCA KARAKOLA ŞİKAYET ETTİM'
Eşi Deniz Baş'ın uyuşturucu kullandığını ve düzenli çalışmadığı için sürekli paraya ihtiyacı olduğunu, Almanya'daki anne ve babasıyla kardeşlerinin para gönderdiğini anlatan Merve Baş, "Evliliğimiz ilk başlarda iyiydi ama kısa süre sonra durum bozuldu. Beni darbetmeye ve dövmeye başladı. İlk başlarda aileme söylemiyordum. Artık dayanamadığım için aileme sığındım. Bu sefer aileme geliyordu, tehditler, hakaretler, küfürler var sürekli. Ben de yine 'olay olmasın, büyümesin' diyerek geri dönüyordum. Ondan sonra yine aynı, yine dövüyor. Beni dövdüğü için defalarca karakola şikayet ettim, darp raporlarım var" diye konuştu.
Küçük oğlunu doğurduğunda hastaneye gelen eşinin kendisini darbettiğini öne süren Baş, şunları söyledi:
"En son oğlumu doğurduğumda da kavgalıydık. Hastaneye geldi, bana bir yumruk attı, dikişimi patlattı. Doğumhaneden yeni çıkmıştım, odadaydım. Daha ayaklarım bile uyuşuktu. Bana 'Kalkacaksın, eve gideceğiz, seni götüreceğim yoksa çocuğun kafasını burada ezerim, öldürürüm' dedi."
Deniz Baş'ın uzaklaştırması olduğu için 'babalık hakkı' olarak polislerle kızını almaya geldiğini belirten Merve Baş, "Benden polis eşliğinde gelerek 1 günlüğüne çocuğu aldı. Bana 5 gün göstermedi. Benim geri dönmem için çocuğu kullanıyordu. Ben de anne olduğum için kızımı arıyordum, ağlıyordum; 'Kızım seni çok özledim' diyordum. Bir gün telefonuma eşim Deniz Baş'tan bir video geldi. Baktım, kızımı tokatlıyordu. Bu videoyla birlikte karakola gittim. Karakolda işlem yapıldı, Deniz'i aradılar ve çocuğu karakola öyle getirdi. Onun için de gittik kızıma da darp raporu aldık" dedi.
Eşinin kendisine yönelik uyguladığı şiddet nedeniyle boşanma davası açtığını söyleyen Merve Baş, "Benim şimdiye kadar Deniz'e yönelik 15- 20 şikayetim var. Şiddetten dolayı darp raporlarım var, kızıma ettiği darp raporu var" dedi.
CİNAYET ANINI ANLATTI
Merve Baş, 3 Aralık günü yaşanan ve Deniz Baş'ın ölümüyle sonuçlanan olayı ise şöyle anlattı:
"Saat 07.30- 08.00 sıralarında Deniz Baş, evden çıkıp, işe giden babamın üzerine doğru şişe fırlattı. Babam işe gittikten sonra beni sürekli telefonla rahatsız ederek, 'Babanın leşini sereceğim, bugün nasıl geldiysem babanın leşini öyle sereceğim. Önüne vereceğim. Sana 3 gün müddet. Çocuklarım o evde yaşamayacak, sen ve çocuklarım o evde kalmayacaksınız. Ya benim yanıma tıpış tıpış geleceksin ya da ailenden birinin leşini önüne sereceğim' dedi. Öğlene kadar sürekli arayıp, hakaret ve tehdit etti. Bana, 'Aşağı inmezsen ben yukarı geleceğim, babanın değil senin leşini sereceğim. Senin evde tek olduğunu biliyorum' diye tehdit ediyordu. Böyle deyince ben de korktum, 'Tamam Deniz aşağı ineceğim. 2 dakika konuşalım madem' dedim. Ben aşağı indiğimde o evin bulunduğu sokakta 3- 5 tur daha attığını söyledi. O da beni kontrol ediyor, bakıyor, 'Ben tek miyim değil miyim, yanımda kim var kim yok' diye. Önümden geçip biraz ön tarafta durdu. Aradı telefon zaten açıktı elimde, ben de 'Hangisisin sen' dedim, çünkü arabalar hala geçiyordu. Bana 'Önde duran benim' dedi."
'SİLAHI BANA VERİP, KAÇIP GİTTİ'
"O arabaya doğru yönelip, 'Deniz' diye seslenmemle bir baktım Doğukan, arkamdan çıktı. Havaya ateş etti" diyen Merve Baş, şöyle devam etti:
"Arabaya saçma isabet etti. Ardından panikle arabaya doğru da ateş etti. Ondan sonra panikleyen Doğukan ortadan kayboldu. Araba duvara çarpmıştı. Ben de Deniz'e bakmaya gittim. Yanlışlıkla herhalde gaza bastığı için tekerlek dönüyordu, duman çıkıyordu. Ben araba patlayacak diye korktum. Şoka girmiştim, kapıyı açamadım kilitlenmişti. Oradan geçen birine 'Yardım eder misin' dedim. Adam kapıyı açtı, kontağı kapatıp arabayı durdurdu. Ben de Deniz'e seslendim, ona dokundum o sırada omzundan vurulduğunu fark ettim. Ondan sonra bir baktım Doğukan geldi. O da şoka girmişti, şaşırmıştı, ne yapacağını bilmiyordu. 'Doğukan polisi ara' dedim. Elimdeki telefonu bile unutmuşum. Bu sırada Doğukan silahı elime verdi ve kaçıp gitti. İlk defa elime silah alınca ben de korkudan ne yapacağımı bilemedim. Bu sırada elim nasıl gittiyse artık silah ateş aldı. Ateş alınca kulağım çınlamaya başladı, ben iyice panikledim. Ondan sonra yerde kovanlar gördüm, onları aldım arabanın önüne koydum. Sonra polisler geldi, bana 'Sen mi vurdun' diye sordular. Ben de 'Hayır, ben vurmadım' dedim. Beni karakola götürmek istediler, tepki gösterdim, 'Benim 1'ii bebek 2 çocuğum var, beni neden götürmek istiyorsunuz' diye tepki gösterdim. Polislere direnince beni kelepçeleyip arabaya bindirdiler."
Merve Baş, "Doğukan benim amcamın oğludur. Doğukan, Deniz kendisine de tehdit ve hakaret ettiği için onu korkutmak amacıyla böyle bir harekette bulunduğunu söyledi" dedi.
Merve Baş'ın annesi Methiye İlknur Aybey de damadı Deniz Baş'ın, kızına evlendiğinden beri işkence yaptığını, dayak atıp hakaret ettiğini, kendilerinin bunu sonradan duyduklarını söyleyerek, "Biz birkaç defa kızımızı almaya çalıştık. Çocukları var, yuvası dağılmasın, diye affettik. Ama o, uyuşturucu kullanıyordu, sürekli aileme zarar verdi. Benim evime geldi, televizyonumu kırdı. Cep telefonumla banka hesabıma girip, paramı çaldı. Oğlumun dizüstü bilgisayarını çaldı. Bütün bunlara rağmen bize 'Çalışacağım, ödeyeceğim' deyince 'Cahillik yaptı' diyerek affettik" diye konuştu.