Türkiye'nin bir videoyla tanıdığı 'Türkülerin çobanı' anlattı! İşte milyonları ağlatan sesin sırrı
Yürekleri dağlayan sesindeki tılsım fark edildiğinde Tarık Kara henüz 7-8 yaşlarındaydı. Söylediği birbirinden içli türkülerle büyük-küçük herkesin ilgi odağı oluyor, türkü söylemeye başladığında yaşlı teyzeler ağlamaya başlıyordu. Bir taraftan ata mesleği olan çobanlık yapan, diğer taraftan mest eden sesiyle türküler söyleyen Tarık’ın hayatını değiştiren gelişme ise o anlara ait bir videoyu sosyal medyada paylaşmasıyla başladı. Herkesin merak ettiği 'Türkülerin çobanı' Tarık Kara hayat hikâyesini milliyet.com.tr'ye anlattı.
Tarık Kara, 1988 yılında Sivas'ın Gürün ilçesinin Güneş Köyü’nde dünyaya geldi. Altı kız kardeşi, iki abisi olan Tarık’ın annesi ev hanımı, babası ise çobandı. İlk ve orta öğrenimini tamamlayan Tarık’ın iş konusundaki tercihi ise baba mesleği olan çobanlıktan yana oldu. Bir ağabeyi imam olan Tarık, diğer ağabeyiyle birlikte 350 koyuna çobanlık yapmaya başladı. Başta ailesi olmak üzere akrabaları ve arkadaşları için özel bir çocuktu, duygu dolu bir sese sahipti. Dinleyeni büyüleyen sesiyle söylediği birbirinden içli türkülerle büyük-küçük herkesin ilgi odağı oluyordu. Dinleyenleri adeta mest eden sesi onu son günlerde tüm Türkiye’nin en merak ettiği kişi haline getirecekti. Tarık Kara hem hayat hikâyesini anlattı hem de 'Keklik Gibi' türküsünü ilk kez milliyet.com.tr okurları için seslendirdi.
Yedi kuşaktır çobanlık yapan bir aileden gelen Tarık, çocukluğundan bu yana türkü söylemeyi çok seviyordu. Tarık Kara o günleri, “7-8 yaşlarındayken herkes sesimin çok güzel olduğunu söylüyordu. O tarihlerde Mustafa Uğur’un 'Ölmem mi?' adlı çok güzel bir türküsü vardı. Özellikle o türküyü okumamı isteyen yaşlı teyzeler ağlamaya başlıyordu. Her girdiğim ortamda mutlaka türkü söylemem isteniyordu” diyerek anlattı.
VİDEOLARI BİR ANDA SOSYAL MEDYADA VİRAL OLDU
Dağlarda yapayalnız, yabani hayvanlara karşı her an tehlike altında ve her türlü doğa şartlarına karşı sıcak, soğuk, gece, gündüz demeden çalışan Tarık, bir taraftan hayvanlarını otlatıyor diğer taraftan yanık sesiyle türküler söylüyordu. Söylediği duygu dolu türkülerin görüntülerini sosyal medyada paylaşmaya başlayan Tarık Kara, sonrasında yaşananları şöyle anlattı:
"Türkü söylediğim videolarımı sosyal medyada paylaştım. Sesim herkesi çok derinden etkiledi. Videolarım bir anda viral oldu. Paylaştığım görüntüleri 1 milyondan fazla kişi izledi. Türkülerimi dinleyenler videolarımın altına çok güzel yorumlar yaptı. Beğenenlerin paylaşmasıyla birlikte videolarım hızla yayıldı. Çok kısa zamanda pek çok kişinin sevgisini ve ilgisini kazandım."
'ÖRNEK ALDIĞIM KİŞİ NEŞET ERTAŞ'
Tarık’ın söylediği türküler çok beğenildi ve ışık hızıyla milyonlarca kişiye ulaştı. Bu durum televizyon kanallarını, yapımcıları ve vokal koçlarını harekete geçerdi. İlk önce Tarık’ın Anadolu’nun bozkırlarında geçen hayat hikâyesi TRT Belgesel’de yayınlandı. Tarık, belgeselde bozlak seslendirmişti. Bunu dinleyen 'Gönül Dağı' dizisinin yapımcısı, türküyü dinledikten hemen sonra Tarık Kara ile iletişime geçti ve o eseri dizide de seslendirmesini istedi. Ardından ünlü vokal koçu Doğan Cem de onun seslendirdiği türküleri sosyal medya hesabından paylaştı.
Sosyal medyada paylaşılan videolarının gündem yarattığını söyleyen Tarık, "Yaptığınız işin beğenilmesi, takdir edilmesi çok güzel. Bu kadar yoğun bir ilgiyle karşılaşacağımı tahmin etmiyordum ancak her zaman böyle bir durumla karşı karşıya kalmak istiyordum" dedi.
"Rahmetli babamın, imam ağabeyimin ve dayılarımın sesleri de çok güzel. Ancak her zaman örnek aldığım kişi Neşet Ertaş oldu. Özellikle şarkı söylerken bana geçen duygusunu ben de türkü söylerken insanlara geçirmeye çalışıyorum. Aslında ses güzelliğinden çok duyguya önem veriyorum. Bazı insanların sesi çok güzel olur ama dinlediğinde o duyguyu sana geçiremez. Türkü söylediğimde duygu veren taraf olmak istiyorum. Bunun için önce türkülerin hikâyelerini araştırıyorum, ondan sonra söylemeye çalışıyorum. Bozlakların bir yaşanmışlığı var. Türküleri söylerken onları ben yaşamışım, o türküleri ben yazmışım gibi hissederek söylüyorum. Ya da ben yazsam hangi duyguyla yazardım, bu türküyü yazan hangi duyguyla yazmış diye hep merak ediyorum."
'MÜZİK EĞİTİMİ ALMAYI ÇOK İSTİYORUM'
Ata mesleği olan çobanlığa devam eden 35 yaşındaki evli ve iki çocuk babası Tarık Kara, bir taraftan müzik dünyasından aldığı teklifleri değerlendiriyor. Şu anda iki eser üzerine yoğunlaştığını duyuran Tarık, sözlerini şöyle noktaladı: "İki türküden oluşan bir single çıkarmak için çalışmalara başladık. Yakın bir zamanda single’ımı beni seven ve dinleyenlerle buluşturacağım. Ayrıca müzik eğitimi almayı çok istiyorum. Eğitim aldığımda türkülerimi daha da güzel söyleyeceğimi düşünüyorum. Böylece eğitimli ancak duygu dolu türküler söylemeye devam edeceğim."
'Benim de bir hikâyem var’ diyorsan, en önemli konuğumuz olarak seni de bekliyoruz: milliyetplus@milliyet.com.tr
