02.02.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:
HABER MERKEZİ
İsveç’te aşırı sağcı politikacı Rasmus Paludan’ın, Türkiye’nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur’an-ı Kerim yakmasına, İsveç Yahudi Topluluğu Konseyi Başkanı Lena Posner-Körösi’den sert tepki geldi. Posner-Körösi, “Bir kişi Kur’an yakmak istiyorsa, Müslümanları da yakmak istiyor olabilir” dedi.
CNN Türk’e konuşan Lena Posner-Körösi, bu görüntünün Nazileri hatırlattığını söyledi ve Yahudi Soykırımı’na atıfta bulunarak “Bir kişinin nefretini böyle göstermesi tam bir rezalet. Saf olmamalıyız. Bir kişi Kur’an yakmak istiyorsa Müslümanları da yakmak istiyor olabilir. Bu, tarihten çıkardığımız bir ders. İsveç bir demokratik ülke olarak, hastalıklı zihninde ne yakmak istiyorsa yakabileceği bir ülke. Ancak Türk Büyükelçiliği karşısında yakmasına izin verilmesi büyük bir rezalet. Tamamen yanlıştı. Provokasyon olduğunu anladılar ve biliyorlardı. Tamamen gereksizdi” ifadelerini kullandı.
‘Müslümanların yanındayız’
Provokatif eylemin ardından İsveç’teki Yahudi toplumunun da tepki gösterdiğini belirten Lena Posner-Körösi, “Demokrasiye evet, nefrete hayır diyen güçlü bir açıklamada yayınladık. İsveç’teki tüm Yahudiler olarak, bunu, Müslümanlar ve Yahudiler arasında bir köprü kurma amacı taşıyan AMANAH adlı girişimle birlikte yaptık. Ana akım basın, medya ve büyük gazetelerde yayınladık. Müslüman kardeşlerimizin yanında olduğumuzu ve bu eylemi kınadığımızı belirttik. Kesinlikle korkunç bir eylem” diye konuştu.
İsveç Yahudi Topluluğu Konseyi Başkanı, “Bu eyleme karşı hep birlikteyiz. Nefret kesinlikle kötü bir şey ve ona karşı hep birlikte mücadele vermeliyiz” dedi. Ülkede nefret suçlarıyla ilgili yasaların değişmesi gerektiğini söyleyen Posner-Körösi “Yakılan tekrar Kur’an da olsa, Tevrat veya İncil de olsa, umarım yetkililerin fikrini değiştirir. Nefret suçlarına karşı kanunlarımız var. Nelerin nefret suçu teşkil ettiğini yeniden düşünmeliyiz” değerlendirmesini yaptı.
78 yıl sonra farklı ülkelerde azınlıklara karşı bir nefret gördüklerini de vurgulayan Lena Posner-Körösi, “Bence Yahudiler ve Müslümanların ortak çok noktası var bu konuda. Avrupa’da artık herkes bir araya gelmeli. Yüzyıllardır süregelen nefretin tekrarını istemiyoruz. Ancak bunu sokaklarda hâlâ görüyoruz” dedi.
‘En güzel cevabı Türkiye verdi’
Avrupa Müslüman Forumu, Kurana saldırlar üzerine “İslamofobiyi Durdurun, Çifte Standartları Durdurun” başlığıyla İstanbul’da basın toplantısı gerçekleştirdi. Avrupa Müslüman Forumu Başkanı Abdul- Vakhed Niyazov, saldırıların sadece Müslümanları değil, aynı zamanda diğer toplumları da etkilediğini belirterek, “Bu eylemleri yapan alçak akılsız kişiler değil bunun arkasında Avrupa’nın yönetimi durmaktadır. Avrupa’da bir savaş çıksın istiyorlar. Bu saldırılar, ilk başta geleneksel değerlere bir saldırıdır... En güzel şekilde cevap veren, Türkiye yönetimidir. Birçoğu buna karşı itirazda bulundular ama o kadar etkili olmadı” dedi.
Türk hacker grubundan tehdit
İRFAN KURTULMUŞ Kopenhag - Türk hacker grubu “Türk Hacker Team”, İsveç devlet televizyonu SVT Nyheter’e gönderdiği mail’de “Şayet bir kez daha Kur’an’a saygısızlık ederseniz, İsveçlilerin hassas kişisel bilgilerini yaymaya başlayacağız” tehdidinde bulundu. SVT Nyheter, sosyal medyadan iletişime geçilen ve grubun sözcüsü olduğunu iddia eden kişinin, kendilerini milliyetçi bir bilgisayar korsanı grubu olarak tanımladığı öne sürdü. İsveçlilere ait “hassas kişisel verilere” sahip olduklarını iddia eden grup, Stockholm’deki Türk Büyükelçiliği önünde Kur’an yakılması eylemine karşılık olarak, geçen hafta ülkedeki birkaç büyük internet web sitesinin geçici olarak devre dışı bırakılmasının sorumluluğunu üstlenmişti.
‘Bunlar kullanışlı aptallar’
İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, ülkede son dönemde Türkiye ve İslam karşıtı eylemler düzenleyenleri, NATO’ya üye olmak isteyen ülkesine zarar vermeyi amaçlayan yabancı güçlere hizmet eden “kullanışlı aptallar” olarak niteledi. Euronews Türkçe’nin haberine göre, Stockholm’de parti liderleriyle yaptığı görüşme sonrası açıklama yapan Kristersson, “Yabancı aktörlerin, hatta devlet aktörlerinin, durumu İsveç güvenliğine doğrudan zarar verecek şekilde körüklemek için bu gösterileri nasıl kullandıklarını görüyoruz” dedi ama bu yabancı aktörlerin isimlerini vermedi.
Kristersson, “Bu tür eylemleri gerçekleştiren grup ve kişiler, içinde bulunduğumuz güvenlik ortamında, İsveç’e zarar vermek isteyen güçler için kullanışlı aptallar haline geliyor” diyen Kristersson, hükümetin, durumu yatıştırmak için diplomatik kanallar aracılığıyla çalıştığını ve son olarak BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile telefonda görüştüğünü söyledi. Ülkesinde son dönemde düzenlenen Türkiye ve İslam karşıtı eylemlere değinen Kristersson, şöyle devam etti: “İsveç’te son birkaç haftadır yasal olmasına rağmen küçük gruplar ve bireylerin yaptığı eylemler, dezenformasyon kampanyasına dönüştü. İsveç’i İslam düşmanı bir ülke gibi gösterdi. Bunun, İsveç’in dünyadaki imajı ve yurt dışındaki İsveçlilerin güvenliği için nasıl riskli ve büyük sonuçlar doğurabileceğini gördük.”