23.02.2023 - 06:41 | Son Güncellenme:
Mithat Yurdakul / ANKARA - Türkiye’yi sarsan depremlerin ardından tüm yurttaşlar; il, ilçe ve mahalle bazında evlerinin deprem açısından güvenli olup olmadığını incelemeye başlarken, haritalara başvurdu. İlk kez 2013 yılında yayımlanan, son depremlerden sonra güncellenen, Maden Tetkik Arama (MTA) Genel Müdürlüğü’nün “Yenilenmiş Diri Fay Haritası”nda ise mahalle düzeyinde ayrıntı bulunuyor.
MTA’dan alınan bilgiye göre, Kahramanmaraş merkezli depremde ortaya çıkan yüzey kırıklarının neredeyse tamamı, daha önce gerçekleştirilmiş arazi çalışmaları sonucu tespit edildi. Bu nedenle, deprem sonrası ortaya çıkan yüzey kırıkları, söz konusu diri faylar ile büyük bir çakışma gösteriyor. Bu fayların Kahramanmaraş depremi sırasında ortaya çıkmadığı, daha önce haritalanmış ve varolan faylar olduğu vurgulanıyor. Yeni yerleşim yerlerinin planlanması ve inşası aşamasında, yıkıcı depremlere kaynaklık edecek diri faylar da önemli bir parametre.
Yaşanan depremlerin ardından vatandaşlar; harita başında deprem riskini değerlendirmeye çalışırken, MTA da geçtiğimiz günlerde “Yenilenmiş Diri Fay Haritası”nı paylaştı.
10 YILLIK GEÇMİŞİ VAR
Milliyet’in aldığı bilgiye göre, MTA Yenilenmiş Diri Fay Haritası, 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş depremlerinin ardından değil, 2011’de tamamlanan bir projenin ürünü olarak 2013 yılında yayımlandı. Diri fay haritasının güncellenmesine ilişkin MTA Genel Müdürlüğü tarafından 2004-2011 yılları arasında yürütülen proje kapsamında, tüm Türkiye anakarasında hava fotoğrafı ve uydu görüntüleri destekli 1/25.000 ölçek hassasiyetinde detaylı arazi çalışmaları yürütüldü. Bu kapsamda hazırlanan haritalar 1/250.000 ve 1/1.250.000 ölçeğinde basılarak bilim adamlarının ve kamuoyunun kullanıma sunuldu.
Türkiye Diri Fay Haritası’nda Türkiye’den geçen fayların yüzeyde gözlenen uzunlukları, hareket türleri ve segment yapılarına ait bilgiler yer alıyor.
MAHALLE DÜZEYİNDE DETAY
1/25.000 ölçeğindeki detayda, mahalle detayına inilebilecek düzeyde ayrıntı bulunuyor. Deprem tehlike haritalarının, bu ölçekteki diri faylar ve diğer parametreler kullanılarak il bazında hazırlanabileceği belirtiliyor. Tehlike haritalarının hazırlanması yetkisi ise AFAD’da bulunuyor.
DEPREM KIRIKLARI İLE ÖRTÜŞTÜ
Diri fayların haritalanması, detaylı arazi gözlemleri ile yapılıyor. Bu nedenle, yüzeyde herhangi bir yansıması olmayan fayların haritalanması mümkün olmuyor. Fakat zaman içinde farklı yöntemlerin ortaya çıkması veya mikro deprem aktivitelerinin tespit edilmesi sonucunda fay haritalarının güncellenmesi gerekiyor.
MTA’dan alınan bilgiye göre, Kahramanmaraş merkezli depremde ortaya çıkan yüzey kırıklarının neredeyse tamamı, daha önce gerçekleştirilmiş arazi çalışmaları sonucu tespit edildi. Bu nedenle, deprem sonrası ortaya çıkan yüzey kırıkları, söz konusu diri faylar ile büyük bir çakışma gösteriyor. Bu fayların Kahramanmaraş depremi sırasında ortaya çıkmadığı, daha önce haritalanmış ve varolan faylar olduğu vurgulanıyor.
PLANLAMA VE İNŞAATTA ÖNEMLİ
Yeni yerleşim yerlerinin planlanması ve inşası aşamasında, yıkıcı depremlere kaynaklık edecek diri faylar da önemli bir parametre. Yerleşim planlamasında diri fayların dikkate alınmaması durumunda, depreme dayanıklı yerleşim yerleri inşa edilmesi noktasında büyük sıkıntıların yaşanabileceği vurgulanıyor.
AFAD’IN HARİTASINDAN FARKI NE?
Halk arasında en çok bilinen haritalardan olan ve tehlikeli bölgelerin kırmızı renkle vurgulandığı AFAD’ın “Türkiye Deprem Tehlike Haritası” ise 1945’den bugüne yenilenen 7 farklı haritanın mirasçısı durumunda. 2013 yılında Türkiye Diri Fay Haritası’nın yayımlanmasının ardından “Türkiye Deprem Tehlike Haritası” da bu faylar ve yeni veriler üzerinden 2018 yılında güncellendi. AFAD’ın deprem riskini gösteren haritada diri faylar sadece verilerden biri olarak yer alıyor. MTA ‘Diri Fay Haritası’nda fayların uzunlukları, karakterleri ve geometrileri hakkında bilgi yer alırken AFAD’ın haritası ise ortaya çıkacak yıkıcı bir deprem sonucunda yersel hareket miktarı (PGA) yani sarsıntı hakkında bilgi veriliyor.
‘İMARLAŞMADA TEK BELİRLEYİCİ DEĞİL’
MTA’dan Jeoloji Yüksek Mühendisi Dr. Akın Kürçer, Milliyet’e yaptığı açıklamada, önceki fay haritalarının yanlış olmadığını, AFAD’ın Türkiye Deprem Tehlike Haritası’nın da MTA’dan alınan verilerle oluşturulduğunu belirttti. Kürçer, haritalar arasında çelişkinin söz konusu olmayacağını vurguladı. Vatandaşların sadece diri fay hattına bakarak evlerinin güvenlik durumunu araştırmasının da doğru olmadığını belirten Kürçer, diri fay hattı haritalarında en detaylı 1/25.000 düzeyinde ölçeklendirme yapıldığını, bunun imarlaşma için tek başına belirleyici olmayacağını söyledi. Kürçer, imara uygunluk için, zeminin 1/5.000 gibi ölçeklerde detaylı olarak incelenmesi gerektiğini kaydetti.