ABD’de Pittsburgh Üniversitesi Tıp Fakültesi Bilgisayar ve Sistem Biyoloji Bölümü kurucu Başkanı olan ve seçkin profesör olarak çalışmalarını sürdüren Prof. Dr. İvet Bahar, dünyanın en prestijli bilim akademisi olan ABD Ulusal Bilimler Akademisi (National Academy of Sciences) üyeliğine seçilen ilk Türk bilim kadını oldu. “Hesaplamalı biyoloji”nin öncü isimlerinden biri olan Prof. Dr. Bahar Milliyet’e konuştu.
ABD üniversitesinde
Prof. Dr. Bahar, Boğaziçi Üniversitesi Kimya Mühendisliği mezunu. 16 yıl boyunca Boğaziçi Üniversitesi’nde öğretim üyeliği ve araştırmacı olarak çalışan Prof. Dr. Bahar, 2001 yılından beri ise Pittsburgh Üniversitesi’nde. “Bilgisayar Destekli Sistem Biyolojisi Bölümü”nü kurarak bir ilki gerçekleştiren Prof. Dr. Bahar, çalışmalarını şöyle anlattı:
“Laboratuvarımızda, biyologların ve tıp alanındaki doktorların deneylerle gözlemlemeye çalıştıkları olayların simülasyonunu, programlarını yapıyoruz. Bu simülasyonlar sayesinde koronavirüs ilaçları da dahil olmak üzere bir sürü hipotez geliştirip onları bilgisayarda test ediyoruz. İlk ayıklama fazı gibi düşünün. Bunu yaptıktan sonra daha etkin bir şekilde deney yapma şansı ortaya çıkıyor ve işler çok hızlanıyor. Ben aynı zamanda üniversitenin İlaç Tasarım Enstitüsü’nde yardımcı başkanım.
Kansere veya nörolojik hastalıklarına yaklaşırken ilaç tasarımı yönünden nasıl bir tedavi uygulayabiliriz, bu hastalığın fizyolojik mekanizması nedir, o mekanizmaya karşı rasyonel ne gibi bir yöntem geliştirebiliriz diye araştırıyoruz. Yaptığımız çalışma çok temel bir çalışma olduğu için değişik alanlara da uygulanabiliyor. Şu anda da koronavirüsle ilgili olarak dünyadaki birçok araştırmacıyla işbirliği yapıyoruz. Bilgisayar programları yaparak hangi ilacı kullanabiliriz, onların ne gibi yan etkileri olabilir diye çalışarak araştırmacıların yeni
bilgi üretmesine katkıda bulunuyoruz.”
Bugünkü çalışmalarının ve başarısının temellerinin tamamen Türkiye’deki yıllarında atıldığının altını çizen Prof. Dr. Bahar, “16 yıl Boğaziçi Üniversitesi’nde çok güzel araştırmalar yaptık. Hala o ilk atılan temellerin üzerine çalışmalarımı inşa ediyorum” derken, ABD Bilimler Akademisi’ne seçilmekten dolayı onur duyduğunu ve bunun kendisi için çok
tatlı bir süpriz olduğunu anlattı.
Mesleğin en güzel yanının bilim insanları yetiştirmek olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Bahar, “Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Canan Atılgan,
Koç Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özlem Keskin benim ilk öğrencilerimdi. Ben onlara ‘akademik çocuklarım’ diyorum. Onların başarılarını görüyorum, onların yetiştirdiği öğrencileri görüyorum. Geçen hafta ‘torunumun çocuğunun’ doktora savunmasına girdim. Yetiştirdiğimiz öğrencilerimizin çığ gibi büyümesi çok güzel bir duygu” diye anlattı.
Gençlere tavsiyelerProf. Dr. Bahar gençlere de şu tavsiyelerde bulundu: “’Yapamazsın, çok zor’ diyenleri dinlemesinler. Yaparlar, yeter ki çok istesinler ve çok istemenin bedelini çok çalışarak kendilerini vererek ödemeye hazır olsunlar. Emek verdiğinizde karşılığını alıyorsunuz. Cesur olun, kendinize güvenin ve girişken olun.”
Prof. Sancar ve Acemoğlu da varNational Academy of Sciences (NAS) üyeleri arasında Nobel Bilim Ödülü sahibi Prof. Dr. Aziz Sancar ve çalışmalarını MIT’de sürdüren ekonomist Prof. Dr. Daron Acemoğlu yer alıyor.