01.12.2008 - 17:34 | Son Güncellenme:
ŞIRNAK Barosu Başkanı Nuşirevan Elçi, Silopi Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurarak, ifadeleriyle Ergenekon Davası'nın açılmasında büyük rol oynayan Tuncay Güney’in bir kitapta yer alan sözleri üzerine, JİTEM’in 1990’lı yıllarda birçok kişiyi kaçırıp öldürerek Silopi’deki BOTAŞ askeri tesislerine gömdüğü iddialarının araştırılmasını istedi.
Silopi Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuran Şırnak Baro Başkanı Nuşirevan Elçi, suç duyurusu dilekçesinde, 16 Kasım 2008 tarihinde Karakutu Yayınları'ndan çıkan gazeteci Faruk Arslan’ın kaleme aldığı, ‘Karakutu: Ergenekonun Karanlık ismi Tuncay Güney’ adlı kitaba atıfta bulunarak, JİTEM’in 1990’lı yıllarda işlediği iddia edilen cinayetlere yer verildi. Kitapta, pekçok kişinin asitle yakıldıktan sonra BOTAŞ askeri tesislerine gömüldüğü iddialarına yer verileğn dilekçede şöyle denildi:
“Bahse konu kitapta Güney, kemikleri dahi eriten asitle dolu ölüm çukurlarını bulmak için JİTEM’in 1990’lı yıllarda Güneydoğu'da kullandığı BOTAŞ tesislerine bakılmasını tavsiye ediyor ve devamla Küçük’ün (Veli) ekibi ve JİTEM’cilerin kullandığı mekanlar buralarıydı. Net adres olarak, Habur sınır kapısına giderken Mardin’in eski ilçesi Cizre’den sınıra yakın yerde solda karşına bir tesis çıkar, askerler koruyordur. Orayı kazarsan çok ceset çıkar demektedir.”
Elçi dilekçesinde, kitabın yanı sıra JİTEM kurucularından öldürülen Binbaşı Ahmet Cem Ersever’in, itirafçı Abdülkadir Aygan’ın anlatımlarına da yer vererek, şöyle dedi:
“Kaldı ki 2004 yılında Abdulkadir Aygan itiraflarında, ‘Siirt Eruh doğumlu olan Adil Timurtaş, 1984 yılında PKK’ye katıldı. 1986’da teslim olarak itirafçı oldu. Siirt İl Tugay Komutanı Hasan Kundakçı, onu Cem Ersever ile tanıştırdı. Temel Cingöz, Cem Ersever ve Ali Yıldız ile birlikte çalıştı. 1989 yılında Silopi’de BOTAŞ tesislerine yerleştirildi. Burada JİTEM komutanı Arif Doğan, Binbaşı Cem Ersever, Astsubay Şaban Bayram, Astsubay Reşit ve Mete kod adlı İbrahim Babat’la birlikte çalıştı’ diyerek aynı yeri deşifre etmiştir. Bilindiği üzere bölgemizde 1990’lı yıllarda binlerce faili meçhul cinayet işlenmiş, yapılan araştırma ve soruşturmalar neticesinde faili meçhul cinayetlere kurban giden çoğu insanın cesedine ulaşılmıştır. Ancak bu cinayetler aydınlatılmadığı gibi başlatılan soruşturmalar her nedense derinleştirilememiştir. Bu anlamda Tuncay Güney isimli şahsın ifşaatları önemli, aynı zamanda da ciddidir. Bilindiği gibi bu şahsın beyanları esas alınarak ülkemizdeki pekçok faali meçhul cinayet, kanlı ilişki ve diğer gayri hukuki vakaların aydınlanması için Ergenekon adlı çok geniş kapsamlı bir soruşturma başlatılmış ve bu soruşturma halen devam etmektedir.”
Tuncay Güney’in beyanları ile gazetede çıkan kupürleri delil olarak dilekçeye iliştiren Elçi, savcılığın söz konusu Silopi BOTAŞ askeri tesislerinde araştırma yapmasını isteyerek, sorumlular hakkında kamu davası açılmasıyla sorumluların cezalandırılmasını talep etti.