23.02.2022 - 07:08 | Son Güncellenme:
Gülşah Karaman / Milliyet.com.tr - Kısa bir süre önce sosyal medyada, "Bu elbise mavi mi yoksa beyaz mı?", "Ayakkabı pembe-beyaz mı, yoksa mavi-gri mi?" gibi paylaşımlar internet alemini ikiye bölmüştü. Bu illüzyonlar için yapılan araştırmalar devam etse de, çeşitli açıklamalar paylaşıldı. Sonuç olarak cisimlerin renklerinin arka plan rengine göre algılandığı öne sürüldü. Eğer beyaz bir arka planda mavi renk sunulacak olursa nesnenin rengi mavi, eğer arka plan siyah tonlarında bir renk olarak ayarlanırsa bazı insanların mavi rengi daha beyaz olarak algılamaya başlayacağı ifade edildi.
Yakın bir zamanda ise Benonwine adlı bir Twitter kullanıcısı benzer bir şekilde kullanıcıları yeniden ikiye bölen bir görsel paylaştı. Takipçilerine, "Numara görüyor musunuz? Görüyorsanız hangileri?" sorusunu yöneltti. Twitter'da viral hale geldikten sonra dünyanın dört bir yanından binlerce insan görseli inceleyip çok farklı sonuçlara vardı.
ÇOĞU KULLANICI CEVABI BİLEMEDİ, SONUÇ İSE…
Paylaşılan görselde siyah-beyaz çizgilerin içerisine gizlenmiş sayılar yer alıyor. Çizgiler ise eşit olmayan spiraller halinde düzenlendiği için sayıyı görmeyi daha da zorlaştırıyor. Görseli inceleyen binlerce insan çok farklı sonuçlara değindi.
Bir internet kullanıcısı, "Doktorumdan randevu almalı mıyım?" diye sorarken bir başka kullanıcı, "Sadece 528'i görebiliyorum. Bu, görme yeteneğim hakkında bir şey ifade ediyor mu?" diye yazdı. Başka bir sosyal medya kullanıcısı ise, "45283 sayısını görebiliyorum. Diğer yanıtlara baktığımda 2 sayı daha fark ettim. Orada sayılar olduğunu görebiliyorum ama ne olduklarını çıkaramıyorum" dedi. Ancak asıl cevabın yedi basamaklı '3452839' sayı olduğu ortaya çıktı.
GÖRSELİN ARDINDAKİ GERÇEK
Birçok kişinin doğru cevabı bulamamasının ardında yatan gizli gerçek ise kullanıcıları şaşırttı. Yüksek kontrast duyarlılığına sahip olan kişilerin yedi basamağı da daha rahat görebildiği bilgisi paylaşıldı. Kontrast duyarlılığı ise görseldeki nesneler ve arka planlar arasındaki farkı ayırt etmemizi sağlayan bir belirti. Kontrast duyarlılığı düşük olan kişilerin sisli havada araç kullanırken veya kaldırımdan inerken kaza yapmaya daha eğilimli oldukları aktarıldı. Ayrıca zayıf kontrast duyarlılığı, katarakt veya glokom gibi göz rahatsızlıklarına yol açabileceği paylaşıldı.
Peki, bu tip illüzyonlara her bakanın farklı şekilde algılamasının sebebi ne? Optik illüzyon testleriyle bazı şeyleri ölçümlemek, vücudumuzla ilgili yanlış giden bir şeylerin olup olmadığını anlamak mümkün mü? Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz, optik illüzyon olarak adlandırılan bu görsellerin arkasındaki gerçeklere dikkat çekti.
‘GÖRÜNTÜYÜ İŞLEYEN BEYİNDEKİ GÖRME MERKEZİ’
Optik illüzyonları, her bakanın farklı şekilde algılamasının, görmesinin sebebinin beynin işleyişinden kaynaklandığını belirten Nörolog Dr. Mehmet Yavuz, “Gözler sadece görüntüyü aynı fotoğraf makinası gibi ileten bir araç durumunda. Yani dışarıdaki görüntüyü ileten bir vasıta durumunda. Gözlerimiz görüntüyü ters olarak beyine iletiyor, beyinde bunu düzeltiyor. Dolayısıyla görüntüyü işleyen beyindeki görme merkezi. İşitme ve koku da aynı şekilde. O yüzden beyin bazen farklı işleyebiliyor. Dışarıdan gelen görüntüleri farklı işlemlerden geçirerek farklı şekillerde algılanmasına neden oluyor” ifadelerini kullandı.
'ANTON SENDROMU' İLE KARIŞTIRILABİLİR!
Bu tip illüzyonlara benzer sendromların yaşandığını vurgulayan Nörolog Dr. Mehmet Yavuz, Anton Sendromu'nu örnek verdi. Mehmet Yavuz, “Anton sendromda aslında bir körlük vardır, kişi olmayan şeyleri görür. Örneğin karşısında 3 kişi varsa kişi onları 5 kişi olarak görüyor. Mesela kırmızı gömlekli biri varsa onu sarı gömlekli olarak görüyor ve kişi onların gerçek olduğunu zannediyor. Aslında gördüğü şeyler tam bir illüzyon. Bu durum beyin damar hastalıklarında, beyin tümörlerinde ve iltihaplarında gördüğümüz, rastladığımız durumlar” dedi.
Öte yandan halüsinasyon gibi olayların da bir illüzyon olduğuna dikkat çeken Yavuz, “Beyinde dopamin düzeyi çok fazla olduğunda, özellikle şizofrenlerde görülebiliyor ve kişinin tüm görüntü algısı değişiyor. Yani sonuç olarak beynin dışarıdan gelen görüntüleri yorumlama biçimi diyebiliyoruz” şeklinde konuştu.
'BU TÜR İLÜZYONLAR FİZYOLOJİKTİR, HASTALIK DEĞİL'
Göz merceğinin görüntüyü beyine götürme biçiminin de önemli olduğunu aktaran Dr. Mehmet Yavuz, görüntülerin önce retinaya geldiğini, oradan görme yollarıyla ters bir şekilde beyne gittiğini ve beynin bunu düzelttiğinin altını yeniden çizdi.
Dr. Yavuz, “Ancak bazen korneaya gelen ışıkların kırılma pozisyonuna göre gerçekteki görüntüyü yanlış algılaması ve beynin onu yanlış yorumlaması mümkün olabiliyor. Korneanın, dış göz organlarının nesneyi ya da objeyi net olarak beyine götürüp götürmemesiyle alakalı bir durum. Belki kişi miyop ya da hipermetrop göz merceğine bağlı birtakım ışığı kırmayla alakalı problemler yüzünden bunu yaşayabilir. Az çok her kişi de olabiliyor. Olduğu zaman kişi net göremiyor, gördüğü kişiyi farklı görebiliyor. Bu tür illüzyonlar fizyolojiktir, hastalık değildir. O nedenle görüntüleri farklı algılama, illüzyona giriyor. Olmayan şeyleri görmek ise halüsinasyon oluyor" diye konuştu.
'GERÇEKLİĞİ ASLA YANSITMIYOR, BİLİMSELLİĞİ YOK'
Optik illüzyon testleriyle bazı şeyleri ölçümlemek, vücudumuzla ilgili yanlış giden bir şeylerin olup olmadığını anlamanın mantıklı olmadığını aktaran Mehmet Yavuz, kişilerin farkında olmadan hipnotik telkinlerin etkisi altında kaldığını ekledi.
Dr. Yavuz, “Mesela sizin yanınızda olan bir kişi ‘Şu rakama bak, burada 3 görüyorsunuz değil mi?’ dediği zaman hipnotik telkinliği etkileyebilir. Telkinin etkisiyle gerçekten öyle görebilirsiniz. Yani hipnotik telkinlerle de illüzyon durumları olabiliyor. Çünkü beyin ve bilinçaltı her zaman telkinlere açıktır. Bilinç; telkinleri değerlendirir, bilinçaltı ise gelen telkinleri evet-hayır şeklinde yargı belirtmez. Gelen telkinleri olduğu gibi kabul eder. Dolayısıyla dışarıdan yönlendiren bir faktör varsa, kişi bazen telkinlere bağlı olarak olan bir şeyi farklı değerlendirebilir. Bu tarz söylemlere ve telkinlere inanmayın, güvenmeyin. İllüzyon testlerine bakarak değerlendirme yapılamaz. Hiçbir zaman gerçekliği yansıtmıyor ve hiçbir bilimsel gerçekliği yok” diye belirtti.