18.09.2019 - 10:36 | Son Güncellenme:
DHA
Diyarbakır Jandarma Komutanlığı ekiplerince 11 Ocak'ta Kocaköy ilçesine bağlı Suçıktı Mahallesi kırsalında güvenlik güçlerinin düzenlediği operasyonda, PKK'lı teröristler 'Zinarin Berxwedan' kod adlı Hacire Yılmaz ve 'Zilan Tolhildan' kod adlı Suzan Çelik etkisiz hale getirildi.
Teröristlerin üzerinden ele geçirilen dijital materyallerde, Konya Büyükşehir Belediyesi Stadyumu ve yakınındaki kafeye ait görüntüler tespit edildi. Jandarma, Konya Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele ve İstihbarat Şubesi ile irtibata geçerek, 30 Kasım 2018'de Konyaspor- Aytemiz Alanyaspor maçının olduğu gün keşif yapıldığını paylaştı. Keşfin, etkisiz hale getirilen 2 kadın teröristin bağlantılı olduğu kişiler tarafından yapıldığı bildirildi. Beyaz minibüsle stadın yanına gelen şüphelilerin, maç günü nedeniyle görev alan polislerin bulunduğu bölgelere ait fotoğraf ve videolar çektiği kaydedildi.
MİNİBÜS TESPİT EDİLDİ
Bu bilgiler üzerine çalışma başlatan Konya polisi, keşif yapılırken kullanılan minibüsün, Diyarbakır nüfusuna kayıtlı Mehmet G. (33) üzerine kayıtlı olduğunu belirledi. Polis, Mehmet G.'nin ekim ve kasım aylarında sık sık Diyarbakır'a gidip, geldiğini saptadı. Stat etrafındaki keşfi ise terör örgütü PKK/KCK adına yine Diyarbakır nüfusuna kayıtlı olan Mehmet O. (39) ve Hakan T. (28) ile birlikte yaptıkları tespit edildi. Ocak ve mart aylarında gözaltına alınan Mehmet G., Mehmet O., Hakan T. ile bunlarla bağlantılı olan Abdulmecit Ü. (63), sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
BEŞİKTAŞ'IN STADINDAKİ SALDIRI ÖRNEK GÖSTERİLDİ
Cumhuriyet savcısı tarafından hazırlanan 29 sayfalık iddianame, Konya 7'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. Şüpheliler hakkında, 'silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte bilerek isteyerek yardım etme' ve 'terör örgütü propagandası yapmak suçlarından' dava açıldı. İstanbul'da, 2016 yılında, Beşiktaş'ın stadı Vodafone Park'ta polise yapılan bombalı saldırının örnek gösterildiği iddianamede, şunlar kaydedildi:
"10 Aralık 2016 tarihinde İstanbul Beşiktaş Vodafone Stadyumu çıkış kapısına yakın bir noktada çevik kuvvet otobüsü ve TOMA aracının yanında bir araçta ve Maçka Parkı yanında bir canlı bomba olmak üzere yapılan 2 ayrı saldırıda 39 polis ve 7 vatandaş şehit oldu, 196 polis ve 41 vatandaş olmak üzere 237 kişi yaralandı. Ayrıca bu olaya benzer şekilde 17 Aralık 2016 tarihinde Kayseri'nin Talas ilçesinde askeri servis aracına ve 5 Ocak 2017 tarihinde İzmir Adliyesi binasına bombalı araçla yapılan saldırıların benzer nitelikte olduğu, çok sayıda vatandaş ve güvenlik görevlisinin bulunduğu, güvenlik güçlerinin toplu hareket ettiği alanlara yönelik olduğu anlaşılmaktadır. Terör örgütü mensuplarının üzerlerinden çıkan dijital materyallerin içerisinde Konya Büyükşehir Stadyumu çevresinde polis servis araçlarının park edildiği yerler, polislerin toplu olarak bulundukları yerlerin maç bitimine ilişkin olması ve PKK/KCK terör örgütünün Beşiktaş stadyumu çevresinde yapılan bombalı saldırıyı gerçekleştirmiş olması birlikte değerlendirildiğinde, Konya Büyükşehir Belediye Stadyumu'nda görev alan güvenlik güçlerine yönelik gerçekleştirilecek eylem öncesi keşif çalışması yapıldığı anlaşılmaktadır."
'ÇOCUKLARIMLA TEHDİT EDİNCE KABUL ETMEK ZORUNDA KALDIM'
İddianamede, tutuklu Mehmet G.'nin de ifadesine yer verildi. Konya'da, 2013'ten itibaren inşaatlarda çalıştığını belirten Mehmet G., 2018 yılı içinde Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde bulunan bacanağının yanına ziyarete gittiğini ve orada tanımadığı 3 kişinin yanına gelerek, PKK adına keşif yapmasını söylediklerini ileri sürdü. 3 kişinin, kendisine, dediklerini yapmazsa 3 çocuğunu kaçırıp, öldüreceklerini söylediğini iddia eden Mehmet G., ifadesinde, şunları söyledi:
''Çok korkmuştum ve polise gidip durumu anlattım. Aynı yıl içinde evime giderken tanımadığım 3 kişi, yine yanıma gelerek PKK'ya yardım etmem konusunda beni tehdit etti. 2018'in Ekim ayında tarlada gübre atarken ismini Abdulmecit Ü. olarak bildiğim kişi yanıma gelerek bana kendi evinde görüşmek istediğini söyledi. Eve gittiğimde orada daha önce hiç görmediğim 2 kadın vardı. Giysileri normaldi ve üzerlerinde tabanca vardı. Bana kendilerini Derya ve Leyla olarak tanıttılar. Kendilerinin PKK'dan geldiklerini, PKK'nın mali sorumlusu 'Hakkı' isimli şahsın kendilerini gönderdiğini, 'Hakkı' isimli şahsın Konya ilinde eylem yapma talimatı verdiğini söyleyip benden Konya ilinden polis ve jandarma noktaları için keşif yapmamı istediler. Ben kabul etmedim; ancak çocuklarımı öldürmekle tehdit ettiler. Ben de kabul etmek zorunda kaldım."
MAÇ GÜNÜ FOTOĞRAF VE VİDEO ÇEKMİŞ
Konya'da oynanan Konyaspor- Aytemiz Alanyaspor maçının olduğu gün stat çevresinde keşif çalışması yaptığını da anlatan Mehmet G., "Yanıma yeğenim Hakan T.'yi de alarak kiralık araçla Konya'ya gittim. Hakan'ın bu olaydan haberi yoktu. Daha sonra ona PKK adına keşif olayını anlatınca Hakan, bu olaya çok sevindi. Hakan, PKK'ya sempati duyan birisiydi. Konya'ya geldikten sonra Hakan ile keşif yapmaya başladık. Konya Jandarma Komutanlığı etrafında keşif yapıp, birkaç fotoğraf çektik. Konyaspor stadının ve polislerin yoğun olarak bulunduğu bölgenin fotoğraflarını Hakan ile birlikte benim telefonuma çektik. Daha sonra çektiğimiz fotoğrafları karşılaştırdık. Eylem için en iyi yerin Konyaspor stadı ve polislerin maç çıkışı toplanma yeri olduğuna Hakan ile birlikte karar verdik" dedi.
Mehmet G., keşif çalışmasının ardından Diyarbakır'a dönerek, çektiği görüntüleri teslim ettiğini kaydetti.
BAHAR AYLARINDA EYLEM PLANLIYORLARMIŞ
Mehmet G., keşif fotoğraflarını teslim ettikten sonra 2 kadının, eylem için Konya'ya geldiklerinde evinde kalacaklarını söylediklerini ve evde 20 kişinin kaldığını belirtmesi üzerine günlük kiralık ev tutmasını istediklerini söyledi. Eylemin bahar aylarında yapılmasının planlandığını anlatan Mehmet G., şunları kaydetti:
''Kadınlar, beni daha sonra arayacaklarını, eylem planını yaptıktan sonra eylem için kullanılacak malzemeyi, yani 2 adet kalaşnikof ya da bombayı benimle Konya'ya göndereceklerini, eylemi 2019 yılının bahar aylarında yapacaklarını söylediler. Bu malzemeleri bana gönderdiklerinde, saklayıp saklayamayacağımı sordular. Ben de malzemeleri inşaatlarda saklayabileceğimi söyledim. Diyarbakır'da beklemeye başladım. 12 Ocak'ta 2 PKK'lı kadın teröristin öldürüldüğünü duydum. Ben de Leyla ve Derya olabileceğini düşündüm. O sırada yanıma Abdulmecit geldi ve hafıza kartını verdiğim 2 PKK'lı kadının çatışmada öldüğünü söyleyip, bu olaydan kimseye bahsetmemem gerektiğini söyledi."
'TERÖR ÖRGÜTÜ İLE BAĞLANTIM YOK'
Davanın ilk duruşmasında, sanıklardan Mehmet O., tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Davanın dün görülen son duruşmasına ise tutuklu sanıklar Mehmet G., Hakan T., Abdulmecit Ü. ile birlikte avukatları ve yakınları katıldı. Duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanan 3 sanık da kendilerinin terör örgütü ile ilişkilerinin olmadığını ileri sürdü. Sanıklardan Mehmet G., "Benim terör örgütüyle herhangi bir bağlantım yoktur. Hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum. Görüntüleri ben çekmedim. Emniyetteki ifadeleri kabul etmiyorum" diye konuştu.
Diğer tutuklu sanık Abdulmecit Ü. ise "Ben Türk vatandaşıyım. Türkiye Cumhuriyeti bayrağı altında yaşıyorum. Ben çiftçilikle geçimini sağlayan biriyim. Benim PKK/KCK terör örgütü ile bir bağlantım yoktur. Beraatimi talep ediyorum" dedi.
Hakkındaki terör örgütü propagandası yaptığı suçlamalarını kabul etmediğini belirten Hakan T. de "Ben terör örgütü propagandası yapmadım. Sosyal medya hesabında paylaştığım fotoğraf eskiden kullandığım bir hesaptı. Terör örgütü ile hiçbir alakası olmayan paylaşımdır. Çekilen görüntülerin benimle hiçbir alakası yoktur. PKK/KCK ile bir bağlantım yoktur. Suçsuzum. Beraatımı istiyorum" diye konuştu.
HAPİS CEZASI ALDILAR
Tutuklu sanık ve avukatlarının savunmalarının ardından mahkeme heyeti, kararını açıkladı. Heyet, tutuklu sanıklardan Mehmet G. ve Abdulmecit Ü.'ye 'PKK/KCK silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme' suçları sabit olduğundan 6 yıl hapis cezası, sanıkların örgüt üyesi olmayıp, örgüte yardım eden konumunda bulunmaları nedeniyle cezalarının 3 yıla indirilmesine, sanıkların işlediği suçların 3713 sayılı 'Terörle Mücadele Kanunu'nun 3'üncü maddesinde sayılan suçlardan olması nedeniyle cezalarının yarı oranında artırılarak, 4 yıl 6 ay hapis cezası verilmesine karar verdi. Hakan T.'ye ise aynı suçtan önce 6 yıl ceza verildi, örgüt üyesi olmadığı ve yardım eden konumunda olduğu için cezası 2 yıla indirildi, suçun 'Terörle Mücadele Kanunu' kapsamında olduğu için de cezası yarı oranında artırılarak, 3 yıla çıkarıldı. Hakan T.'nin; mevcut delil durumu göz önüne alınarak, adli kontrol şartı ve yurt dışına çıkış yasağı konularak tahliyesine, 'PKK/KCK terör örgütü propagandası yapma suçu' sabit olmadığından beraatına hükmedildi. Tutuksuz yargılanan Mehmet O.'nun ise 'PKK/KCK silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme' suçu sabit olmadığından beraatına karar verildi.