Sözde "sıkıyönetim" komutanına ağırlaştırılmış müebbet istemi

Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, Türk Silahlı Kuvvetlerinden (TSK) ihraç edilen sanık Yılmaz tutuklu bulunduğu Adana F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı.

Duruşmada esas hakkındaki mütalaasını sunan savcı, FETÖ/PDY'nin demokratik hukuk devleti özelliklerini ortadan kaldırmak amacıyla kurulmuş en geniş ve en büyük katılımlı silahlı terör örgütü olduğunu bildirdi.

Mütalaada, tanık beyanları, HTS ve diğer delil niteliğindeki kayıtlara göre, tüm dosya kapsamında sanığın sözde Yurtta Sulh Konseyi tarafından yayınlanan "Harekat Yıldırım" öncelik dereceli gizli mesaj formunda sözde "Diyarbakır Sıkıyönetim Komutanı" olarak görevlendirildiği anımsatıldı.

Sanık Yılmaz'ın kendisine o gece bağlı olan birliklerle, bağlı bulunduğu Malatya 2. Ordu Komutanı olarak görev yapan Adem Huduti ile görüşmelerinin tespit edildiğine yer verilen mütalaada, Huduti'nin de sıkıyönetim direktifine göre 2. Ordu komutanı olarak görevine devam ettiği ve bağlı olan birliklerin de FETÖ terör örgütü üyeliği ve darbeye teşebbüs etme suçlarından yargılamalarının devam ettiği aktarıldı.

"Semih Terzi'nin Ankara'ya Diyarbakır üzerinden geçmesini engellememiştir"

Yılmaz'ın Diyarbakır'da dönemin Valisi Hüseyin Aksoy ile hızla iletişime geçmediği belirtilen mütalaada şunlar kaydedildi:

"Vali Aksoy ile telefon görüşmesi yaptıklarında, öncesinde 22.45 sıralarında gelen sözde 'sıkıyönetim' direktifine ilişkin mesajla ilgili bilgi vermemiştir. Tam aksine bu hareketliliğin ne olduğunu anlamaya çalıştığını belirterek, geçiştirmiştir. Sanığın konumu itibarıyla müdahale yetkisi olmasına rağmen darbeci Semih Terzi'nin olay gecesi Ankara'ya Diyarbakır üzerinden geçmesini engellememiştir. Terzi ile yaptığı görüşme sırasında sözde 'sıkıyönetim' direktifinden haberi olan sanığın Terzi'ye darbecilerle olup olmadığını sormadığı ve buna ilişkin savunmalarının tutarsız olduğu anlaşılmıştır. Diyarbakır Garnizon Komutanı olan sanık kolluk amirleri olan İl Emniyet Müdürü ve Cumhuriyet Başsavcısı ile hızlı bir şekilde doğrudan temas kurmamıştır. Sanık, darbenin seyrine göre tavır takınıp, beklemede kalarak darbecilere destek olmuştur."

AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET İSTEMİ

Yılmaz'ın darbe girişiminde müşterek fail olarak sorumlu tutulduğu ifade edilen mütalaada, sanığın Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddesi gereğince "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması istendi.

Mütalaada, suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, tutuklulukta geçirilen süre, atılı suçun katalog suçlardan olması, suçun işlendiğine ilişkin kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren delillerin oluşu, sanığın sözde "sıkıyönetim listesinde" yer alması ve tanık beyanları gerekçe gösterilerek, Yılmaz'ın tutukluluk halinin devamı yönünde görüş iletildi.

Esasa ilişkin savcının sunduğu mütalaaya karşı savunma yapmak için süre talebinde bulunan Yılmaz, üzerine isnat edilen suçlamaları kabul etmedi.

Diyarbakır'da darbe girişimi gecesinde suç işlenmediğini ileri süren Yılmaz, "Suç olmadığı halde benim hakkımda böyle bir mütalaa veriliyor. Çok merak ediyorum Ankara'daki hain darbecilere ilişkin nasıl bir mütalaa hazırlanacak? Daha önce duruşmada suçsuz olduğuma dair bazı tanıklar dinlendi. Üzerime isnat edilen suçlamaları kabul etmiyor ve tahliyemi talep ediyorum." ifadelerini kullandı.

Tahliye talebini değerlendiren mahkeme, Yılmaz'ın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.

İSTENEN CEZA

İddianamede, dönemin 7. Kolordu Komutanı olarak görev yapan ve TSK'dan ihraç edilen Korgeneral İbrahim Yılmaz hakkında "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs", "TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs", "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet ile 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası isteniyor.