13.09.2021 - 18:40 | Son Güncellenme:
AA
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, tüm okullarda uyulması gereken kuralları belirlediklerine işaret ederek, "Vakaların yaygınlaşması durumunda vakaların etkilediği sınıflarla ilgili kararlar alacağız, okulla, ilçeyle veya ille ilgili karar almayacağız." dedi.
Özer, TRT Haber'de katıldığı canlı yayında, eğitim gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.
Okullarda Kovid-19 koşulları altında yüz yüze eğitim öğretim için alınan önlemlere ilişkin bilgiler aktaran Özer, bir haftalık yüz yüze eğitimden sonra 850 bin dersliğin sadece 198'sinde vaka veya yakın temas nedeniyle yüz yüze eğitime ara verildiğini hatırlattı.
Türkiye'de, 57 bin 108 devlet okulu olmak üzere toplam 71 bin 320 okul bulunduğunu aktaran Özer, "Vaka nedeniyle tatil edilen hiçbir okulumuz bulunmuyor." dedi.
OKULLARIN TEKRAR KAPANMASI TEKRAR SÖZ KONUSU OLABİLİR Mİ?
Velilerin cep telefonları üzerinden kurduğu gruplarda, "ekim ayında okulların kapanacağı" yönünde iddiaların yer aldığının belirtilmesi üzerine Bakan Özer, şöyle konuştu:
"Hayır böyle bir şey söz konusu değil. 71 bin 320 okulumuzda ve 850 bin dersliğimizde uyulması gereken kuralları belirledik. Sürecin devam ettirilmesi, okul bazlı değil vaka bazlı. Hiçbir okulumuz kapalı değil ama 198 tane sınıfta vaka veya yakın temas nedeniyle eğitim öğretime ara verildi. Dolayısıyla vakaların yaygınlaşması durumunda vakaların etkilediği sınıflarla ilgili kararlar alacağız, okul, ilçe veya il ile ilgili karar almayacağız. Başlangıçtaki irademizi devam ettiriyoruz, okullar açık kalmaya devam edecek. Şu andaki bilimsel veriler ışığında aldığımız kararlar var, 1 ay sonra bilimsel veriler değiştiği zaman tedbirlerimizle ilgili güncellemeler yapacağız. Ama yine okullarımızın açık kalması için her türlü önlemi alarak süreci devam ettireceğiz."
Yüz yüze eğitimde herkesin sorumluluk alması ve tedbirlere dikkat etmesi gerektiğine işaret eden Bakan Mahmut Özer, "Okulların açık kalması, artık sadece bir eğitim meselesi değil, bir milli güvenlik meselesidir. Onun için de okullarımızı elimizden geldiği kadar çok olağanüstü durumlar olmadığı müddetçe en son kapanan kurumlar olarak tutmak için tüm vatandaşlarımızın fedakarlık yapması gerekiyor." dedi.
"ÖĞRETMENLERİMİZ ÇOK BAŞARILI BİR SÜREÇ YÖNETİYOR"
Öğretmenlerin ve eğitim çalışanlarının aşılanma oranlarına ilişkin de bilgiler veren Özer, "6 Ağustos'ta en az bir doz aşı olmuş öğretmen oranımız yüzde 73'tü, dün itibarıyla yüzde 91'e çıktı. Türkiye ortalaması ise yüzde 83. Yani Türkiye ortalamasından 8 puan daha yüksekte. En az iki doz aşı olmuş öğretmen oranı ise 6 Ağustos'ta yüzde 59'du, dün itibarıyla yüze 78'e çıkmış. Öğretmenlerimiz sadece kendi sağlıkları açısından değil, aynı zamanda topluma örnek olma yönünde de çok başarılı bir süreç yönetiyorlar. Tüm öğretmenlere şükranlarımı sunuyorum." diye konuştu.
Bakan Özer, belirli okullarda, örneklem üzerinden ve velinin rızasını alarak öğrencilere PCR testi yapılması yönünde Sağlık Bakanlığı ile koordineli şekilde görüştüklerini aktardı.
Öğrencilere tablet dağıtımında gelinen aşamanın sorulması üzerine Özer, 2 milyona yakın tablet dağıtıldığını belirterek, "Toplu dağıtımlardan ziyade, örneğin vaka nedeniyle yüz yüze eğitime ara verilen 198 sınıfta tablet ve bilgisayara ihtiyacı olan çocukları hemen tespit edip bu ihtiyaçlarını karşıladık. Eğer çocuk yüz yüze eğitimin dışına çıkmışsa ve ihtiyacı varsa tablet dağıtmaya devam edeceğiz." dedi.
"TÜM ÖĞRETMENLERE EŞİT ŞEKİLDE KAPIYI AÇTIK"
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, 15 bin öğretmen atama işlemlerinde 2020 ve 2021 KPSS puanları ile başvuruların alınmasına ilişkin bir soruyu, şöyle yanıtladı:
"15 bin yeni atama, ek atama değil, eğitim sistemimizin içine 15 bin yeni öğretmen almak için Cumhurbaşkanımızın eğitim sistemine yaptığı bir katkıdır. Milli Eğitim Bakanlığı olarak bir KPSS'ye girenleri diğerlerinin lehinde veya aleyhinde pozitif ayrımcılık yapma durumumuz yok, biz adil olmak zorundayız. Süresi geçmeyen tüm adaylarımıza yani 2020 ve 2021 KPSS'ye giren tüm adaylara başvuru hakkı tanıdık. Dolayısıyla atama bekleyen ve başvuru yapabilecekken yapamayacak duruma düşürdüğümüz hiçbir öğretmen kitlemiz yok. İki sınava da girdiyse hangi puanı en yüksekse onun geçerli olmasını sağladık. Tepkileri anlayışla karşılıyorum ama yapılan yanlışlık yok. Tüm öğretmenlere eşit bir şekilde kapıyı açtık."