31.10.2024 - 12:39 | Son Güncellenme:
Emrah KIZIL-Gıyasettin TETİK/DİYARBAKIR (DHA)
Merkez Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolan ve 8 Eylül'de Eğertutmaz Deresi'nde cansız bedenine ulaşılan Narin Güran'ın öldürülmesine ilişkin tutuklu amca Salim, anne Yüksel ve ağabey Enes Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma tamamlanmıştı.
Tutuklu sanıklar amca Salim, anne Yüksel ve ağabey Enes Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar hakkında "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame, Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmişti.
NARİN'İN CANSIZ BEDENİNİN BULUNDUĞU DEREDE KEŞİF
7 kasımda görülecek duruşmaya günler kala 8 yaşındaki Narin'in cansız bedenini nasıl sakladığını anlatan Nevzat Bahtiyar'ın olay yeri keşif ve sorgu görüntüleri ortaya çıktı. Görüntülerde, Bahtiyar'ın şapka ve gözlük taktığı, sağ elinde ise kelepçe bulunduğu görülüyor.
Kayda göre, Tavşantepe Mahallesi'ndeki keşif sırasında Bahtiyar, tutuklu sanık amca Salim Güran'ın aracındayken selektör yaparak kendi kullandığı araca yaklaştığını, bunun üzerine aracını durdurduğunu, iki aracın yan yana geldiğini, Narin'in cenazesini Salim Güran'dan burada aldığını belirtiyor.
İlk ifadesinde kilitli parke taşının olduğu noktada buluştuklarını, arabaları yan yana getirdiklerini, şoför koltuğunda bulunan Narin Güran'ın battaniye içinde olduğunu söyleyen Bahtiyar, tehdit edildiğini belirtiyor ve '200 bin lira para vereceklerini' konuştuklarını aktarıyor.
Bahtiyar, keşifte Narin'in kaybolduğu 21 Ağustos gününe ilişkin şunları anlattı:
"(Salim Güran) Bana söylediği 'Bu şeyi kaybet'. Ceset battaniyenin içindeydi. Ön yolcu koltuğundaydı. 'Bunu eğer kaybetmezsen ailenin başına ne geleceğini biliyorsun.' dedi. Mecbur kaldım. 'Bunu kaybettikten sonra 200 bin lira para vereceğim.' dedi. Battaniyenin içinden çıkardık, çuvala birlikte koyduk. Çuval arabamın içinde vardı. Çuvalı birlikte tuttuk. Battaniyeyi yine aynı yere bıraktı. (Ön yolcu koltuğu) (Narin'in) Üzerinde çanta vardı, kıyafetleri siyahtı. Çuvala çanta ve kırmızı terlikleri koyduk. Çuvalı aşağıda bağladım. Aracımda şoför koltuğunun arkasındaki koltuğun altına bıraktım. Bana işaret etti (Eğertutmaz Deresi) Ben aşağıya doğru gittim. O artık nereye doğru gitti bilmiyorum."
Bahtiyar, Eğertutmaz Deresi mevkisinde gerçekleştirilen keşfe ilişkin görüntüye göre de, araçtaki cesedi kucağına alarak bir süre yürüdüğünü, yol boyunca cesedin kucağında olduğunu belirtti.
Yol boyunca etrafta kimsenin olmadığını, kimsenin kendisini görmediğini ifade eden Bahtiyar, sorulması üzerine yürüdüğü süre boyunca cesedi kucağından hiç düşürmediğini ifade etti.
Kayıtlarda, Bahtiyar'ın Eğertutmaz Deresi'ne yaklaştığında eliyle cesedi gömdüğü mevkiyi gösterdiği görülüyor.
Ceset kucağındayken sürünerek dere kenarına indiğini anlatan Bahtiyar'ın görüntülerde, Narin'in cenazesini dere kenarına nasıl gizlediğini anlatması yer alıyor.
'CESEDİ NEREYE GÖMECEĞİNİ MUHTAR MI SÖYLEDİ?'
9 dakika 26 saniyelik sorgu görüntülerinde ise Nevzat Bahtiyar; Narin'in cansız bedenini aldıktan sonra pişman olduğunu ve kurtulması gerektiğini dile getirerek 'Cesedi nereye gömeceğini muhtar mı söyledi?' sorusunu ise "Dereye doğru götür dedi ve eliyle orayı işaret etti" karşılığını verdi.
Narin’in cenazesinin üzerine yaklaşık 20 kilogramlık taş bıraktığını belirten Bahtiyar, “Nereye bırakacağımı, muhtar bana gölü işaret etti ve onu ‘Kaybet’ dedi. Ben gölün içerisine de atmadım. Yarım saat gibi bir süre orada kaldım. Villaların oradan dereye doğru gittim ve çuvalı çıkardım. Götürdüm oraya. Çuvala tam sığmıştı ve ayağının kesik olduğundan hiçbir bilgim yok. Ayağı çuvala zor girdi. Ben tek başıma geldiğim için çuvalı ben bağladım. İp aradım bulamadım, çantanın ipiyle bağladım. Çantasının içerisinde ne var ne yok diye hiç bakmadım. Çuvalı ağacın yanına gelip bıraktım zaten biraz görünüyordu. Belki gelir bulur diye. Su fazla derin değildi. Ben gölün içerisine atabilirdim ama atmadım. Çuvalın üzerine bir taş bıraktım ama yanlarında taş vardı. 20 kilo falan vardı taş. Torba dışarıdan çok az gözüküyordu, çalı koymadım. Yanında vardı. Ardından Bağlar’a bağlı Kürtçe ismi ‘Sermi’ olan köye gittim. Baldızım Zeynep’in evine gittim, çay içtim. Küçük çocuğu ile 2 kızı vardı. Onlar patlıcan doğruyorlardı. Ortalama 15-20 dakika oturdum ve 8 kilo peynir aldım. Eve geldim. Üstümü akşama kadar değiştirmedim. Hiç kimseye bir şey söylemedim. Anahtarı Çarıklı’daki inşaat halindeki evin üzerinde unuttum, onu almaya gittim. Saat 6 gibi evin orada oğlumu bekliyordum. Amcasının yanına gitmişti. Akşam 7 gibi Tavşantepe’deki eve geldim” diye konuştu.
‘SUYUN İÇERİSİNE KOYARKEN NARİN OLDUĞUNU ANLADIM, PİŞMANIM’
Bahtiyar, ifadesinde şöyle devam etti:
“Köye geldiğimde Narin’i yeni aramaya çıkmışlardı. Annem ve eşim bana söyledi. Ben namaz kıldım. Ben arasam ne aramasam ne? Olayı zaten biliyorduk. Yemek yemeden onlara katılmak zorunda kaldım. O gün gece 10.30’a kadar aramaya katıldım. Eşim ise gece 3’e kadar yatmadı. Ben suyun içerisine koyarken Narin olduğunu anladım. Ben ertesi gün muhtarı jandarmanın yanında gördüm. Sabah muhtarla birlikte yaklaşık 50 kişiyle birlikte aramaya katıldık. Muhtarla göz göze gelmedim. Su kanalına muhtarda baktı ve içine girdi. Köyün içerisinde geziyordu. Teslim olmak aklıma gelmedi ama biliyordum yakalanacağımı. Ben öldürmedim. Battaniyeyi muhtar arabanın ön koltuğuna koydu. Muhtarın arabasında kimseyi görmedim. Vücut ısısını hatırlamıyorum. Arabamı hiç yıkamadım. Telefonumu hiç kapatmadım. 24 saat açık. Gece Salim ile hiç dere yatağına gitmedik. Ben de tek gitmedim. Ailesiyle herhangi bir husumetim yok. Arama çalışmalarında muhtar tedirgindi. Milletten muhtarın serbest bırakılacağını duyuyordum. Ben de zaten AK Parti’lidir diye onu bırakacağını düşündüm. Arabada başka insan yoksa ikimizden başka kimse bilmiyordu. Narin’in cesedi ortaya çıkarıldıktan sonra tedirgin olmaya başladım. Önce itiraf etmedim, biraz konuştuk sonra itiraf ettim. Salim ile kahveye de giderdik, yemeğe de giderdik. Salim cesedi verirken yüzünde sararma vardı. Elbiseleri yırtık değildi. Arama çalışmalarının 2 veya 3’üncü gününden sonra, Salim jandarmayla birlikte iken görüştük. ‘Bizim avluya geldiler mi?’ diye konuştu. Başka bir şey demedi. Asker vardı yanında. Pişmanım. Yasalardan faydalanmak istiyorum.”
MEZARLIKTA YER ALTI GÖRÜNTÜLEME CİHAZIYLA YAPILAN ÇALIŞMA DA DAVA DOSYASINDA
Dava dosyasında, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında 4 Eylül'de Tavşantepe Mahallesi'ndeki mezarlıkta bir savcı ve jandarma ekipleri eşliğinde yeni mezarlarda yer altı görüntüleme cihazıyla yapılan incelemeye ilişkin görüntüler de yer aldı.
SALİM GÜRAN’IN OLAY GÜNÜ DERE YATAĞINA GİTTİĞİ GÖRÜNTÜ DAVA DOSYASINDA
Ayrıca Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, Salim Güran’ın, Narin’in kaybolduğu 21 Ağustos gününün gecesinde araçla, cesedin bulunduğu yere gittiği tespiti yer aldı. İddianamede, Narin Güran'ın cansız bedeninin bulunduğu yeri aile üyeleri ve şüphelilerin bilme ihtimali doğrultusunda, Eğertutmaz Deresi'ni gören kamera kayıtlarının ayrıntılı olarak incelendiği belirtilerek, olay günü bir aracın saat 22.35 sıralarında cesedin bulunduğu yere doğru hareket halinde olduğu, saat 22.48'de cesedin bulunduğu alanda durduğu, saat 22.55 sıralarında ise dönüşe geçtiğinin tespit edildiği, dar alan baz çalışmasına ilişkin bilirkişi raporu ve HTS analiz raporu kapsamında değerlendirildiğinde, kamera kayıtlarında cesedin bulunduğu yere gelen kişinin şüpheli Salim Güran olduğunun net bir şekilde tespit edildiği bilgisi yer aldı.