15.11.2019 - 07:58 | Son Güncellenme:
Kandilli Rasathanesi Türkiye ve yakın çevresinde meydana gelen 500 depremi listeliyor. Peki, son depremler listesine göre en son nerede deprem oldu? İstanbul'da ve çevresinde deprem oldu mu?
DÜZCE DEPREMİ'NİN 20. YILI
AK Parti Kocaeli Milletvekili İlyas Şeker, depremlerde özellikle can kaybının en aza indirilmesi için deprem anında ve öncesinde yapılacak faaliyetlerin çok önemli olduğunu belirterek, "Bu işin şakası yok, topyekün ciddiye alıp üzerinde kafa yormak zorundayız." dedi.
Şeker, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, Düzce depreminin 20. yılı olduğunu anımsatarak, paha biçilemez bu coğrafyanın bedelinin ağır şekilde ödendiğini söyledi.
Türkiye'nin deprem açısından hareketli bir coğrafyada bulunduğunu ifade eden Şeker, birçok yıkıcı deprem olduğunu ve depremlerin gelecekte de olacağını belirtti. Şeker, 17 Ağustos Marmara ve 12 Kasım 1999 Düzce depremlerinde 18 binin üzerinde can kaybı ve milyonlarca liralık zarar oluştuğunu kaydetti.
"Bu depremler bize depremin ne olduğunu öğretti." diyen Şeker, depremlerin aynı zamanda hazırlık ve afet yönetimindeki yetersizliği göstererek, depreme hazırlıkta ve afet yönetimi anlayışında bir dönüm noktası olduğunu vurguladı.
Şeker, bugüne kadar gerek hükümetlerin gerek belediyelerin olası depremlerde ve diğer afetlerde bir vatandaşın dahi burnunun kanamaması için can güvenliğini sağladığını, hayat kalitesini artırdığını, tarihe, doğaya ve çevreye duyarlı konutlar yapmaya devam ettiğini söyledi.
Özellikle can kaybının en aza indirilmesi için deprem anında ve öncesinde yapılacak faaliyetlerin çok önemli olduğunu dile getiren Şeker, "Bu faaliyetleri yapacak olanlar ise deprem anında orada yaşayanlardır." dedi.
Şeker, özellikle ilk yardım için devletin, kurum ve kuruluşlarının her yere ulaşmasının mümkün olmadığını kabul etmek gerektiğini dile getirerek, şöyle konuştu:
"Diyelim ki olası İstanbul depreminde 80 bin bina yıkıldı. Bölgeye ilk anda 80 bine yakın arama kurtarma ve ilk yardım ekibini sevk etmek hem teknik açıdan hem fiziki açıdan hem de ulaşım açısından imkansızdır. Böyle bir durumda enkaz altında kalan yüz binlerce insana büyük bir ihtimalle ilk yardım, enkaz altında kalmayan yanı başındaki komşularından gelecektir. 99 depreminde enkaz içinde kalan birisi olarak bizleri komşumuz enkazdan çıkarmasaydı, belki de bugün bu kürsüden sizlere hitap edemeyecektim."
Bir insanın hayatını kurtarmaya vesile olacak eğitimler için ihtiyaç duyulan sürenin bir ömür içinde önemsiz bir zaman dilimi kadar olduğunu vurgulayan Şeker, "Bu kadar kısa sürede alacağımız eğitimlere neden ilgi göstermeyiz?" diye sordu.
Şeker, farkındalık oluşturmak için Meclis Başkanlığından milletvekillerine arama kurtarma ve ilk yardım kursları verilmesi gerektiğini söyledi.
Yerel yönetimlerin de halkı bilinçlendirmek için ilk yardım ve arama kurtarma faaliyetlerine yönelik her yaş grubuna göre programlar hazırlaması gerektiğine işaret eden Şeker, "Bu işin şakası yok, topyekün ciddiye alıp üzerinde kafa yormak zorundayız." dedi.