27.09.2021 - 16:55 | Son Güncellenme:
AA- Büşra ŞİMŞEK - Kubilay ÖZEV/DHA
Çankırı Valisi Ayaz, Hazım Dağlı İlkokulu ve Şehit Yücel Karahasan Ortaokulunu ziyaret ederek, öğrenciler ve öğretmenlerle bir araya geldi.
Ayaz, burada yaptığı konuşmada, herkesin tedbirlere riayet etmesi gerektiğini vurguladı.
"Veliler tereddütlü ama çocuklarımızın da aşı olmasını tavsiye ediyoruz." diyen Ayaz, şöyle devam etti:
"Benim 15 ve 12 yaşlarındaki çocuklarım aşı oldular. İlk defa geçen hafta 18 yaş altı vaka sayımız yüzde 20'nin üzerine çıktı. 18 yaş altı vaka sayımız daha önce yüzde 3'lerdeydi. Hastanemize de ağır semptomlarla gelen çocuk sayısında artış var. Çocuklarımız, hastalığı önceki gibi geçirmiyor. Tüm halkımıza bu konuda dikkatli olmalarını öneriyoruz."
Yeni eğitim öğretim döneminde öğretmenlerin kendilerinden bir isteği olursa onlara kapılarının her zaman açık olduğunun altını çizen Ayaz, "Derdiniz derdimizdir. Bu büyük zorlukların yaşandığı pandemi döneminde özellikle maddi manada, teçhizat anlamında bir sıkıntı yaşanırsa bundan mutlaka bizim haberimiz olsun. Şu anda en büyük önceliğimiz eğitimin sağlıklı bir şekilde yürümesi. Hem sizlerin hem çocukların hem de velilerin sağlığı önceliğimiz. İnşallah bu süreci sağlıklı bir şekilde yönetir ve atlatırız." ifadelerini kullandı.
"İLİMİZDE 12 YAŞ VE ÜZERİ AŞISINI TAMAMLAMIŞ KİŞİ ORANIMIZ YÜZDE 70,44'TÜR"
Çorum Valisi Mustafa Çiftçi, bir açılışta yaptığı açıklamada, salgının yükseliş gösterdiği 10 il içinde Çorum'un da bulunduğunu ve vakaların genç nüfusta artış gösterdiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Halkımızı, öğrencilerimizi, Milli Eğitim teşkilatımızı bu konuda uyarıyorum. Bu şekilde gidersek tekrar eski günlere dönmemiz kaçınılmaz olacaktır. Salgın ile mücadele sadece sağlık müdürlüğünün, eğitim teşkilatımızın, polis teşkilatımızın ve jandarma teşkilatımızın üzerine bırakılabilecek bir görev değildir. Bununla bütün kesimlerin mücadele etmesi gerekiyor. Maske, mesafe ve temizliğe önem gösterelim. En büyük mücadelemiz aşımız. İlimizde 12 yaş ve üzeri aşısını tamamlamış kişi oranımız yüzde 70,44'tür. Bu rakam Türkiye ortalamasının üzerindedir. Bu rakamı daha da yukarı çekmemiz gerekiyor."
Herkesin eskisinden daha dikkatli ve tedbirli olması gerektiğini vurgulayan Çiftçi, "İlimizde 57 öğretmen, 549 öğrenci ve 107 sınıfımız karantina altında. Bu, okullarımızda geldiğimiz son noktayı gösteriyor. Bunun için herkesin üzerine düşen görevi yerine getirmesini istiyoruz." ifadelerini kullandı.
AŞIYLA ÖNLENEBİLİR ÖLÜMLERDE ÖNEMLİ BİR ARTIŞ VAR
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) koordinasyonunda, "İnsan Hakları Perspektifinden Covid-19’a Karşı Aşı Uygulamaları Çalıştayı" İstanbul Üniversitesi’nin rektörlük binasında düzenlendi. Aşı uygulamalarının hukuki boyutlarının ele alındığı çalıştayın ilk oturumuna Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Recep Öztürk, İzmir Ekonomi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dr. Öğretim Görevlisi Mine Kasapoğlu Turhan ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi İzzet Mert Ertan katıldı. Çalıştayda konuşan Prof. Dr. Recep Öztürk aşı karşıtlığına ilişkin, geçmişten bu yana ölümcül hastalıklara tek çarenin aşı olduğunu söyledi.
"HASTALIK GEÇİRME DURUMUNDA YAN ETKİ GÖRME ORANI EN AZ 17 KAT FAZLA"
Her aşının değişik yan etkilere sahip olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Recep Öztürk "Milyonda bir ama çok öldürücü bir etkiye sahip olan anafilaksi olan bir kişiye bütün tedbirler alınarak hastane koşullarında aşı yapılmalıdır. Kısa ve orta sürede ortaya çıkan alerjiler, aşı uygulama bölgesindeki belirtiler, trombotik olaylar, miyokardit olarak ortaya çıkıyor. 2 ay içinde ortaya çıkan geç alerjiler ise, polio çocuk felci aşılarından sonra ise nadiren çocuk felci oluşmuştur. Ancak bu çok az sayıda gerçekleşen bir olay. Ancak herhangi bir hastalık geçirme durumunda yan etki görme oranı en az 17 kat fazla. Covid-19, grip, hepatit B ve kızamık aşılarının her biri değişik yan etkilere sahip. Ancak aşıların gösterdiği yan etkiler, daha önce bir hastalık geçirme durumuna bağlı. Hastalık geçirirsek en az 5, 10 - 100 kat daha fazla yan etki yaşarız. Ek komplikasyonlar hariç" dedi.
"AŞIYLA ÖNLENEBİLİR ÖLÜMLERDE ÖNEMLİ BİR ARTIŞ VAR"
Aşı karşıtlığının çok hızlı yayıldığına dikkat çeken Prof. Dr. Öztürk, "Aşı karşıtlığı eskiden beri varlığını sürdürüyor. Ama ilk gerçek karşıtlık bir yalana dayanıyor. 'Aşılar otizm yapar' gibi olumsuz söylemlerle karşılaşıyoruz. Bugün aşı karşıtlığı nedeniyle neredeyse her ülkede aşıyla önlenebilir ölümlerde önemli bir artış var" diye konuştu. "Aşı sayesinde desteklerle yürüyen çocuklar, kızamıktan, difteriden ölen vakalar görmüyoruz" diyen Öztürk, "Yoğun bakımlar artık çocuk felciyle dolu değil" ifadelerini kullandı.
"MASKE VE MESAFE TEDBİRLERİNE DEVAM ETMEK DURUMUNDAYIZ"
Pandemi sürecinde kurallara uyma durumunda 2022 yılında bir sonuç alınabileceğini belirten Öztürk, "2021 yılının sonuna kadar pandemi sürecinden Türkiye de dahil olmak üzere tüm dünya etkilenecek. Henüz kullanıma giren spesifik bir antiviral yok. Yaygın bağışıklamaya rağmen maske ve mesafe tedbirlerine devam etmek durumundayız. Ancak şu anda toplumda kişisel koruma önlemleri çok azaldı" diye konuştu.
"AŞILAMAYI NE KADAR UZATIRSAK FARKLI MUTASYONLARLA O KADAR KARŞILAŞACAĞIZ"
Kovid-19 pandemisi ile mücadelenin bir insan hakları yükümlülüğü olduğuna dikkat çeken Dr. Öğretim Üyesi İzzet Mert Ertan ise, "Aşılamayı ne kadar uzatırsak farklı mutasyonlarla o kadar karşılaşacağız. Bir insan hakları hukuku önlemi olarak, bu önlemin etkinliği azaltılacak. Aşılama önleminin etkili olabilmesi için hem aşılamanın zorunlu tutulması ve hem de aşılama durumuna ilişkin belgelerin zorunlu olması ve kamunun bu önleme ilişkin olarak etkili ve yeterli biçimde bilgilendirilmiş olması gerekmektedir" ifadelerini kullandı.