30.07.2021 - 11:05 | Son Güncellenme:
DHA
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Türkiye'nin güney illerinde birçok noktada yaşanan orman yangınlarıla ilgili son durumları paylaştı.
İlk açıklamayı yapan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Türkiye genelinde 71 yangının 57'sinin kontrol altına alındığını açıkladı. Çok uzun zamandır karşılaşmayan büyük yangınlara aynı zamana rastladığını söyleyen Pakdemirli, "Bir miktar daha çalışmalarımız uzuyor. Şu anda aktif olan tüm yangınlarımızda iyiye doğru bir gidiş var. Kontrol altında demediğimiz sürece yangınlarla ilgili açıklama yapmaya devam ediyoruz. Bugün sabah itibariyle birkaç yangını kontrol altın almayı umut ediyorduk ama iyiye gitme var. Aktif yangınlardan Adana'da iyiye doğru gidiş var. Osmaniye öyle, Manavgat'ta Hocalar mahallesinde tüten odaklarımız var, bir de Gündoğmuş'ta sarp ve kayalık alanda bir yangın var. Etrafları çevrili olmadığı için kontrol altında diyemiyoruz. Mersin Aydıncık'ta iyiye doğru gidiş var, Silifke daha iyi durumda. Kayseri ve Muğla'da da iyiye doğru gidiş var" diye konuştu.
ANTALYA'DA 3, MUĞLA'DA 1 ÖLÜM
Marmaris'te ufak hasarlar olduğunu belirten Bakan Pakdemirli, "Ancak yerleşim yerlerine bir tehdit yok. Denize doğru ilerleyen fakat yerleşim yerine yakın olmayan bir yangın var. Tüm bu yangınlarla 3 uçak, 9 insansız hava aracı, bir insansız helikopter, bir yangın söndürme tankı, 38 helikopter, 680 arazöz, 55 iş makinesi, tüm kamu kurumlarından 4 binin üzerinde personelle mücadelemize devam ediyoruz. Antalya'da 3, 1'de Muğla'da can kaybımız var" dedi.
DÜNYADAKİ YANGINLARDAN ÖRNEKLER VERDİ
Hava sıcaklığının yüksek, nemin düşük olduğu ve salı gününe kadar da bu durumun devam edeceğini belirten Bakan Pakdemirli, nemin yükseleceği zamana kadar bugünlerin hassas olduğu uyarısında bulundu. Temmuz ayında dünyadaki bazı ülkelerin yangınları hakkında bilgiler aktaran Pakdemirli, "Kanada'da 1 milyon 250 bin hektar alan yandı. Geçen yıl Türkiye'de yanan alanların hepsinin toplamı 20 bin hektardır. 3 bin üzerinde yangın vardır, 20 bin hektar. Rusya'da 1 milyon hektarın üzerinde alan yandı. Amerika'da temmuz ayında 94 bin hektar alan yandı. Avustralya'da 6 ay boyunca yanan alan, kaçamayan hayvanların vurulduğunu hatırlıyoruz. Bu işin herhangi bir gelişmişlikle alakası yok, bu işin organizasyonla alakası var" diye konuştu.
İMARA AÇILMA ELEŞTİRİLERİNİ YANITLADI
Yangınların hemen ardından çıkan 'imara açılma' söylemlerini eleştiren Bekir Pakdemirli, "Anayasanın 169'uncu maddesi orman alanları daraltılamaz, imara konu edilemez. Bunlarla ilgili istisnalar vardır. Turizmle ilgili tesis yapılacaksa rahmetli Turgut Özal'dan beri şekli bellidir. Ormanların yakılmasına gerek yoktur. Bu konuyu istismar etmeyelim" diye konuştu.
YANGININ HASAR SONUÇLARI
Hasarlarla da ilgili bilgi veren Bakan Pakdemirli, şunları söyledi:
"Telef olan hayvanlarımız var imhasının yapılması gerekiyor. 1600 hayvan sigortalı, zarar gören vatandaşlarımızın borçlarını hem erteleme hem de kredi ertelemesini sağlıyor olacağız. Sadece ağaçları değil yaban hayatlarında kayıplarımız var. 22 sera 650 dekar, 15 sebze serası 120 dekar, 320 büyükbaş, 3 bin küçükbaş, 15 bin dekar zeytin ve defne ağaç kaybı, 360 arı kovanı kaybımız var. Çalışmalarımız devam ediyor. Kayıplarla ilgili gönülleri rahat olsun. Bakanlığımız önemli bir destek açıklayacak. 15 TIR yem dağıtılması söz konusu olacak. 50 teknik personelle hasar tespit çalışmalarımız devam ediyor. Bugünler birlik ve beraberliği koruma günüdür. Biz burada örnek bir çalışma sergiliyoruz. Orman teşkilatımız ordudan ve polisten sonra Türkiye'de en fazla şehit veren kurumdur. Bu anlamda bir yandan çok önemli orman yangınlarıyla uğraşırken, bu meseleler üzerinden istismar edilmesi teşkilatımızın motivasyonunu bozabilir."
SOSYAL MEDYADAKİ SPEKÜLASYONLAR
Yangınlar sebebiyle sosyal medyada çeşitli spekülasyonlar dolaştığına dikkat çeken Bekir Pakdemirli, "Tabii ki şu an için yangınların sebebiyle ilgili başından beri söylediğim şeyin aynısını tekrar ediyorum, adli merciler ve kolluk kuvvetleri bu konuyla ilgili araştırmalarını sürdürüyor. Bu konuyla alakalı önemli bulgulara rastlandığı anda bakanlığımız veya ilgili bakanlıklar tarafından gerekli açıklamalar yapılır" diye konuştu.
YANAN ALANLAR NE OLACAK
Yanan alanların ne olacağına ilişkin de açıklama yapan Bakan Pakdemirli, "Hemen ilk yağmurlarla beraber ağaçlandırma yapılacak, bu da ekim ayı sonu, kasım ayı başlarına denk gelir. Bizim geleceğe nefes kampanyası cumhuriyet tarihinin en büyük ağaçlandırma kampanyasıdır. Bu kampanyanın devamı kapsamında da orman teşkilatımıza vatandaşlarımızdan da ağaç ve fidan bağışı talebi geliyor. Bu talepleri de orada karşılamamız mümkün olabilir" dedi.
BİLGİ KİRLİLİĞİ UYARISI
Vatandaşları bilgi kirliliğine karşı uyaran ve resmi açıklamalara itibar etmelerini isteyen Pakdemirli, "Bilgi kirliliğine yol açan konularda sosyal medya ve diğer kanallardan gelen bilgileri teyit etmeden bu konulara ilgili yorumda bulunmamaları ve paylaşmamalarını özellikle rica ediyorum. Sebebi bu elim olay üzerinden istismar yaratmak isteyenler maalesef oluyor. Özellikle şehitlerimiz için tüm milletimize başsağlığı diliyorum. Çalışmalarımız devam ediyor, gün boyu yine buradayız. Tüm yangınlarımızı burada yangın kontrol merkezimizden izliyoruz, kontrol etmeye devam ediyoruz. Gün boyu yangınlarla ilgili gelişmeler oldukça sizlerle kısa kısa paylaşabiliriz, akabinde de inşallah kontrol altına aldığımızda karşınıza geçeriz" diye konuştu.
THK UÇAKLARI NEDEN KULLANILMIYOR
Türk Hava Kurumu'nun uçaklarının yangınlarda neden kullanılmadığı sorusunu da yanıtlayan Bakan Pakdemirli, şunları söyledi:
"Devletin tüm kurumları, bakanları burada. Maalesef buna söyleyecek hiçbir şey bulamayanlar, bu konuyu istismar etmeye çalışıp, tecahülüarif yapıp, acaba uçaklar üzerinden biz bir şey söyleyebilir miyiz? Öncelikle şunu söylemek istiyorum orman teşkilatı, dünyanın hem insan kaynağı hem teknoloji hem de gerekli donanım açısından dünyanın en donanımlı teşkilatlarından biridir. Eksik müdahale var mıdır, asla yoktur. Orman 1986 yılında toplanmış, biz uçakçı mı, helikopterci mi olmamız gerekiyor diye düşünmüş. Coğrafyaya göre uçak değil de helikopterin daha faydalı olacağı belirlenmiş. Ama zaman içinde THK uçakları da filoya katılmış. Bu ister istemez insanlarda bir alışkanlık haline gelmiş. THK ile bir problemiz yok, olamaz da. Bu uçaklar maalesef THK'nin elinde uçakla ilgili problem var. Uçabilecek kapasitede değil, uçsa bile performans verebilecek kapasitede değil. Maalesef biz burada diyoruz ki insansız hava uçak, helikopter son teknoloji jet amfibik uçak diyoruz hala antikacı dükkanı gibi 1960'dan kalan uçakları kullanım diye açıklama yapılıyor. Bu bizleri üzmekten başka bir şey değil. Bizim işimiz matematik, teşkilat bunu istemediği için 2-3 senedir bıraktık. 2 senedir yerine çok daha fazla su atan uçakları kullanmaya başladık. Ben isterim ki bu işlerden anlayan insan şunu demeli, 'Yahu sizin 27 helikopteriniz vardı, şimdi oldu 39, siz bu 3 uçağı devreden aldınız ama uçaklardan daha fazla su atan helikopterleriniz var noktaya atış yapabiliyorsunuz, bravo.' THK'nın elindeki uçak saatte 12 ton su atıyor, Beriev 200, 84 ton atıyor 7 misli, helikopterlimiz 36 ton atıyor, bizim önemli olan havada neyi uçurduğumuz değil yere ne kadar su attığımız önemli. Şu anda kullandığımız Rus uçakları ve helikopterler olsun bunların ötesinde kapasiteye sahip bir şey yok. Beriev 200 uçakların tedarikçisi de THK'dir. THK ile bir problemimiz yoktur. Uzay aracı kullanmak gerekirse onu kullanırız. Bizim de zaman zaman hatalarımız olabilir, teşkilatımız yoruluyor. Eksik yapabilir, iyi niyetle çok ciddi bu yangınların sönmesi için teşkilatımız çalışıyor."
42 MAHALLE ETKİLENDİ, 27'Sİ TAHLİYE EDİLDİ
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, bir taraftan yangın söndürme çalışması diğer taraftan vatandaşlara yapılacak yardımların çalışmasının yürütüldüğünü açıkladı. Koordinasyon toplantılarıyla Manavgat, Antalya ve Türkiye'de yangından zarar gören vatandaşlara neler yapılabileceğinin değerlendirildiğini anlatan Çavuşoğlu, Manavgat'a ilişkin şu bilgileri verdi:
"Yangında 42 mahallenin etkilendiği tespit ettik. 27 mahalle tahliye edildi, 15 mahalle de kısmen etkilendi. Valiliğimiz bünyesinde tüm bu mahallelerimizdeki vatandaşlarımıza tüm ihtiyaçlarını ulaştırmak için bir koordinasyon merkezi oluşturduk. Her üç mahalleye de ayrı bir birim oluşturduk ki vatandaşlarımızın acil ihtiyaçları hemen karşılansın."
İLK ÖDEMELER YARIN BAŞLIYOR
Yangın söndürme çalışmaları kadar sonrasında atılacak adımların da önemli olduğu ve sahadaki tespitlerin sürdüğünü kaydeden Bakan Çavuşoğlu, "Hasar tespitinden sonra vatandaşlarımızın tüm ihtiyaçlarını karşılayacağız, yaralarını saracağız. Antalya'da 3, Muğla'da 1 vatandaşımız vefat etti, onlara Allah'tan rahmet diliyoruz, giden canlar geri gelmez, ağaçların yerine ağaçları dikeriz, vatandaşlarımızın da tüm ihtiyaçlarını temin edeceğiz. Bu çalışmaları da başlattık, hasar tespiti yapılanlara da kısmi ödemeleri cumartesi günü yarından itibaren başlatıyoruz. Ziraat Bankası da bu amaçla açılmış olacak ve vatandaşlarımıza ilk ödemeleri yapmış olacağız" diye konuştu.
ACİL İHTİYAÇLAR İÇİN 23,5 MİLYON TL
Bu amaçla kurumlardan da hemen ilk yardımların gelmeye başladığını açıklayan Çavuşoğlu, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın 8,5 milyon TL, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın 5 milyon TL, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın 5 milyon TL, AFAD'ın 5 milyon TL olmak üzere ilk etapta acil ihtiyaçlar için toplam 23,5 milyon TL para aktarıldığı dile getirdi.
18 BİN ABONEYE ELEKTRİK VERİLEMİYOR
Yangında sadece tarım alanları ve evlerin etkilemediğini, altyapının da zarar gördüğünü söyleyen Bakan Çavuşoğlu, şu an yaklaşık 18 bin civarındaki aboneye elektrik verilemediğini, bu rakamın çok fazla iken elektrik kurumuyla koordineli çalışma sonucu hızla elektik verilmesi çalışmalarının sürdüğünü sözlerine ekledi.
AYNİ YARDIMA İHTİYAÇ KALMADI
Antalya ve Türkiye'nin her tarafından fidan, ayni ve nakdi yardım göndermek isteyenlerden telefonlar aldıklarını da dile getiren Çavuşoğlu, "Şu anda AFAD bünyesinde oluşturduğumuz merkezde değişik kurumlar ve Antalyalı hemşehrilerimizin verdikleri destekler sayesinde iaşe olarak ayni ihtiyacımız yok. Nakdi yardım yapmak isteyenler oldu, bu amaçla valiliğimiz bir hesap açıyor ve duyurulacak. TOBB başkanımızda aradı 5 milyon TL bu hesaba para göndermek istediklerini söylediler. Duyarlı vatandaşlarımıza çok teşekkür ediyoruz, tabi ki milletimiz cömerttir, elinden gelen desteği her zaman yapar. Antalyalı, Manavgatlı hemşehrilerime de çok teşekkür ediyorum, onlar da yangından etkilenen vatandaşlarımıza sahip çıkma ve ilgili yardımları ulaştırma konusunda çok duyarlılar. Ama şu anda ayni yardıma ihtiyaç kalmadı. Ama nakdi yardım yapmak isteyenler valiliğimizle temasa geçebilirler" dedi.
SEFERBERLİK RUHU
Yangınlar nedeniyle çok büyük bir travma olduğuna dikkati çeken Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ise "Mahallelerimize, köylerimize gittiğimizde vatandaşlarımız yangından ciddi anlamda etkilendi. Bizde devletin tüm kurumlarıyla bakanlarımız, milletvekillerimizle, belediyelerimizle sayın Cumhurbaşkanımızın talimatı çerçevesinde vatandaşlarımızın yarasını sarmak üzere tüm kurumlarımız bir seferberlik ruhu anlayışla mahalle mahalle yangın alanlarını geziyoruz. Bir taraftan yangın söndürme işlemeleri devam ederken diğer taraftan da vatandaşlarımızın hasar, zarar, ziyanların tespitlerini yapıyoruz. İnşallah yangın söndürme işleminin bitmesine müteakip çok hızlı bir şekilde alanlara gireceğiz ve hasar tespit çalışmalarını süratli bir şekilde yürüteceğiz" diye konuştu.
2 BİN 300 YAPI ETKİLENDİ
Manavgat'ta ilk hasar tespit çalışmalarına göre doğu ve batı kısmında hasarlar gerçekleştiğini açıklayan Bakan Kurum, "Doğu'da Çeltikçi, Karacalar ve Demirciler'de 300 yapı tespit ettik. Tamamı değil, kısmen etkilenme sözkonusu. Batı kısmında Kalemler, Yeniköy, Sarılar ve Hatipler, Gültepe, Çakaldere mevkilerinde yaklaşık 2 bin yapı, toplamda 2 bin 300 yapının yangında etkilendiğini düşünüyoruz. Bu çerçevede hasar tespit çalışmaları yürütülüyor ve şu ana kadar 252 bina incelendi. Ağır hasarlı, yıkık ve acilen yıkılacak toplamda 126 bağımsız bölüm tespit ettik ve tespitlerimiz hızlı bir şekilde devam edecek" dedi.
KONUTLARIN İNŞASI BİR AY İÇİNDE BAŞLATILACAK
Manavgat yöresel mimarisine uygun şekilde konutların inşasına en geç bir ay içinde başlatacaklarını belirten Murat Kurum, "Bir yıl içerisinde de etaplar halinde teslim edeceğiz. TOKİ Başkanlığımız süreci başlattı ve fiilen çalışmaları sahada yürütüyoruz. Bu süreçte vatandaşlarımızın tüm barınma, yeme ihtilaçlarını karşılıyoruz ki bu sürece ilişkin taşınma, eşya yardımlarını veriyor olacağız. Yangında iki kamu binamız etkilendi. Biri Kalemler'de bir camimiz kısmi, Evrenseki'de bir okulumuz ağır hasarlı tespit edildi. Yine orman müdürlüğümüzün bir binası da hasarlı. Okullarımızın açılmasına müteakipte gerekli her türlü tedbiri Valiliğimiz koordinasyonunda alacağız ve öğrencilerimizi hiçbir şekilde mağdur etmeyeceğiz" diye konuştu.
DİĞER YANGIN BÖLGELERİ
Mersin Aydıncık, Gülnar ve Silifke üç farklı noktada çıkan yangında 465 yapının etkilendiğinin tespiti yapıldığını da belirten Bakan Kurum, şunları söyledi:
"Hasar tespitlerimiz devam ediyor. Aydıncık'ta 4 yapı ağır hasarlı durumda. Marmaris'te kısmen bir otelimizin peyzajında etkilenme var, yapısal bir hasar yok. Osmaniye de başlayan yangın nedeniyle de 4 köyümüzü boşalttık ve merkeze bağlı Kırmacılar mevkiinde 30 yapı hasarlı. Aydın Kotan ve Aladağ'da da 6 köyde 1605 hanemizi tedbir amaçlı boşalttık ve hasar tespitlerini başlattık ve inşallah onların yaralarını sarmak için elbirliğiyle çalışıyoruz."
ULAŞTIRMADA SIKINTI YOK
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, bölgede ulaştırma ve haberleşme açısından bir sıkıntının olmadığını kaydetti.
Mobil baz istasyonlarının her ihtimale karşı bölgede faaliyet halinde olduğunu ve kapasitelerini de arttırdıklarını anlatan Ulaltırma, Haberleşme ve Teknoloji Bakanı Karaismailoğlu, "Hep birlikte bu sıkıntıların üstesinden geleceğiz. En kısa zamanda bu yangınları bertaraf etmek için çalışan tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum" dedi.
MANAVGAT'TAKİ GERGİNLİK
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Manavgat'ta dün gece yaşanan gerginlik olayı ve gözaltılara ilişkin soruya şu yanıtı verdi:
"Aynı anda ülkemizin farklı alanlarında yangınlar başlayınca doğal olarak bunu kim yaptı? Vatandaşlarımızın düşünceleri var, bizim de şüphelerimiz var. Tüm kurumlarımız bununla ilgili hassas bir çalışma yürütüyor. Antalya'da birkaç yerde yangın başladı. Bazı şüpheliler de gözaltına alındı. Dün akşam Manavgat'ta mahallede jandarma ve polisin tespitine göre, Antalya merkezden gelen 3 kişi burada mahalledeki kişilerin kimlik sormasıyla başlayan bir tartışmadan sonra, kundaklama suçlamasıyla bir gözaltı olayı oldu. Bu gözaltı olduktan sonra jandarma olaya el koydu. Ardından polisimiz ve jandarmamız vatandaş arasında bir gerginlik oldu. Bu gerginlikte uzun süre sürmüş. Vatandaş bu şüphelilerin kendilerine teslim edilmesini talebinde bulunmuş. Birkaç saat bu gerginlik sürünce bize haber verildi. Ben de hemşerileri olarak gittim vardığım zamana çok gerginlik var. Patlama noktasına gelmişti. Bize de hatta 'suçluları Korumaya mı geldiniz' gibi suçlamalarda bulunmaya kalktılar. Fakat daha sonra vatandaşlarımızın arasına girerek durumu anlatarak şüphelinin suçluymuş gibi muamele görmesinin doğru olmadığını, devletin kanunlarının, kurallarının olduğunu, suçluysa da ilgili kanunların neticesinde muamele göreceğini anlattık. Şüphenin kalkması için soruşturmanın yapılması gerektiğini anlattık. Sadece Manavgat'tan değil Serik ve Alanya'dan binlerce vatandaş vardı. Eğer böyle bir şey varsa soruşturmanın ve bağlantıların araştırılması gerektiğini söyledik. O zaman her kişinin şüpheli ya da suçluyu, orada bir de bıçaklama olmuş birbirini linç etmeye kalkarsa bu olmaz. Bunları anlattık. Yangının verdiği etkiyle insanlar can ve mal kaybı yaşadı. Bunların etkisiyle dün akşam gergindi. Dün akşam gerginliği sakinleştirdik kucaklaştık. Ufak tefek itiş kakışmalar olmuş ama sonra vatandaşımız hem jandarma hem polisimiz normale döndü. 3 şüpheli emniyet güçlerince götürüldü. Dün akşam gerginlik oldu büyük gerginlikti. Bunu başka yere çekenler de oldu, doğru bize de tepkiler oldu, 'Yangından dolayı protesto edildiler' gibi. Ama öyle olmadığını anlattık, kucaklaştık."