19.08.2001 - 00:00 | Son Güncellenme:
0
RUŞEN ÇAKIR - İHSAN YILMAZ Bugüne kadar karşılıksız desteklenen partilerden ciddi bir kopuş yaşanmaktadır. Alevi toplumunun temel sorunlarına gayri ciddi yaklaşan, samimi olmayan, diğer sağ partilerden farkı kalmayan CHPden uzaklaşılması ve alternatif bulamamanın ortaya çıkardığı bir boşluk yaşanmaktadır diyen Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu Başkanı Turgut Öker, çözüm olarak Siyasi partilerde yerel yönetici olarak yer alan Alevilerin en üst düzeyde sorumluluk almaya yönelmelerini öneriyor. Aleviler uzun bir süre sol partilerle birlikte anıldılar. Bu arada 1960-70li yıllarda Birlik Partisi ve 1990larda da Demokratik Barış Hareketi / Barış Partisi deneyimleri, Alevi partileri olarak damgalandı. Şimdiyse siyasi anlamda çözülme, özellikle sol partilerden uzaklaşma ve belirsizlik hakim. Mecliste temsil adaletsiz Kimse Alevi kotası filan istemiyor. Türkiye Lübnan değil. Çok daha sıkı bir ulusal birliğe sahip, ama herkes de görmeli ki 550 kişilik Mecliste bu kadar az Alevi milletvekili varsa bu işte bir yamukluk vardır. Bu önyargılardan ileri geliyor. Alevi araştırmacı Reha Çamuroğlu ise, Alevilerin ve demokratikleşmenin önündeki en büyük engellerden birinin adaletsiz temsil sistemi olduğunu düşünüyor. Diğer bir deyişle, yakın zamana kadar bir hükümette beş Alevi kökenli bakan varken, şimdi TBMMde toplam sekiz Alevi kökenli milletvekili olmasından yakınıyor ve şöyle diyor: Aleviler uyandı artık Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Başkanı Ali Balkız da, partilerin Alevileri sadece seçmen olarak tanıdıkları kanısında ve Hem Alevilerden oy istiyorlar, hem de diyelim ki, bir ilde bir Alevi liste başı olduğunda, muhafazakar oylar kaçar diye rahatsız oluyorlar diyor. Bir başka Alevi aydın Abidin Özgünay, soruna farklı bir perspektiften bakıyor: Çok partili dönemin son yıllarına kadar siyasi partiler Alevilerin oyundan yararlanmak adına Alevi aday göstermeyi siyasetin gereği saydılar. Aleviler de buna destek verdi. Sonraları görüldü ki, Alevi vekillerin çoğu demokrasi adına direnmek yerine düzene uyumu seçiyor. Alevi aday yoluyla oy toplamak ömrünü tamamladı. Aleviler de siyasi partiler de uyandı. Ve, MHP - Alevi flörtü MHP, yeterli olmasa da nihayet Alevilerin Türk kültürünün önemli temel taşı olduğunu keşfetmeye yönelik çabalar içine girmeye çalışıyor. Hem Türk milliyetçiliğini savunacaksınız, hem de yüzde 95i Türk Alevileri Osmanlı mantığındaki gibi katli vaciptir anlayışı içinde göreceksiniz. Dünyanın hiçbir yerinde milliyetçi geçinen bir parti salt inanç farkından dolayı kendi milliyetinden insanlara düşman olamaz. MHP bu miyop bakış açısını değiştirebilirse bu Alevi-Sünni kardeşliği açısından önemli bir adım olur. Seçim öncesi Devlet Bahçelinin Erzurum konuşmasında ve Şevket Bülent Yahnicinin bazı yazı ve konuşmalarında Aleviler ile ilişkileri yumuşatma anlayışları görülüyor. Alevi araştırmacı Cemal Şener de, ilginç bir gelişmenin altını şöyle çiziyor: Ali Doğan (Alevi Bektaşı Kuruluşları Birliği Başkanı): Türkiyede, siyasi arenada tamamen Alevilikle ilgili bir siyasi partinin kurulması veya kurulacak böyle bir partiye destek verme, felsefimize ve dünya görüşümüze uygun düşmemektedir. Attila Erden (Hacı Bektaş Veli Kültür ve Tanıtma Dernekleri Genel Başkanı): Alevicilik yapacak bir Alevi partisi çağdaş demokrasiye uygun değildir. Alevilerin böyle bir istemleri de yoktur. Ancak Aleviler ulusumuzu demokratik mücadelede ileri götürecek herhangi bir partide görev alabilirler, bir parti de kurabilirler. Veli Akkol (Şahkulu Sultan Dergâhı Dedesi): Bugün Alevilik adına, Alevi mezhebi, felsefi ve tasavvufu adına parti kurulursa, aday gösterilen kişi her türlü oyunu oynayacak. Hz. Ali şöyle dedi, Hz. Muhammet böyle dedi diye, bunların duygularını gasp etmek şartıyla onların adına yalan söyleyecek. Atatürkün partisi Alevilere yeter. Muharrem Ercan (Karacaahmet Sultan Derneği Başkanı): Alevi partisi doğru değil. Toplumun büyük bölümü de buna karşıdır. Biz bu toplumla birlikte yaşıyoruz. Beraber bu havayı soluyoruz. Niye Alevi toplumuna ayrıcalık yapalım? Alevinin de sosyal demokratı var, Sünninin de. Bütün sosyal demokratlar bir araya gelip parti kurar, bu işi örgütler götürür. Ali Balkız (Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Başkanı): Emekçilerin partisi, patronların partisi olsa neyse. Parti deyince bir sınıfa tekabül eder ve onun çıkarlarını programlaştırır. Alevilik bir sınıf değildir ki, onun partisi olsun. Aleviler, Alevi Partisine karşı Kutsal yerler dolup taşıyor Siyasete ilgileri azalsa da, Alevilerin kutsal mekanlarına ziyaretlerinin yoğunluğu hiç kesilmiyor. Bunlardan biri de Alevi Bektaşi inancının güçlü bir yol ereni olan Şahkulu Sultanın Merdivenköydeki dergahı. Şahkulu Sultan Dergahında mum yakarak dilek tutan Alevilerin gençleri de, ibadet sayılan semahı, Alevi dedesi gözetiminde özellikle de cemevlerinde açılan kurslarda öğreniyor. Ben arkadan hançerlendim İşadamı Ali Haydar Veziroğlu, önce Demokratik Barış Hareketi, bu parti hakkında Anayasa Mahkemesinde kapatma davası açılmasıyla da Barış Partisinin liderliğini yaptı. İddialı programına, parlak çıkışına, Veziroğlunun kasasından yaptığı harcamalara rağmen bu serüven başarısızlıkla sonuçlandı. Ve Veziroğlu, yıllar sonra sessizliğini Milliyet için bozdu: Neden başarılı olamadınız? Birinci neden ben klasik politikacı değildim, politikadan hiçbir beklentim de yoktu. Biz riskli doğruları söyleyerek sonuç almaya çalışırken, yurttaşlarımız hoşlarına gidecek yalanın söylenmesini arzuluyordu. İkinci sebep, bizimle başlayıp sonra çıkarları için başka partilerde bir yerlere gelmeyi umut eden Alevi pazarlamacılardı. Üçüncü neden, Anadolu mozayiğinin çimentosu Alevilerin, tarihi görev ve sorumluluklarını yerine getirmemeleri, barış kelimesinin tehlike teşkil ettiği günlerde barıştan kaçmalarıdır. Ne yazık ki, Alevi yurttaşlarımız tarihe damga vurmak yerine, bizi yalnız bıraktılar. Ekonomik alanda da istismar edildiğiniz söyleniyor. Birlikte mücadeleyi sürdürdüğümüz güzel insanlar yanında istismarcılar da olmuştur. İnsanın bulunduğu yerde inançlı, iddialı, yiğit, mert insanlar gibi istismarda bulunan, arkadan hançerleyen, ihanet eden de olur. Pişman ve kızgın mısınız? Kızgın değil ancak kırgınım. Bu ülke insanına borcumu ödemek için yola çıktım, ancak borçlu olmadığımı ve siyaseten bir şey yapamayacağımı gördüm. Ancak 1980 öncesi, 30 yaşında milletvekilliği yapaken orijinim bilinmiyormuş gibi, değerli işadamlarımız Koç ve Sabancıya Sünni kökenli işadamları demeyenler, birden bana Kürt kökenli Alevi işadamı demeye başladı... Alevileri kim temsil ediyor? Cem Vakfı Başkanı Prof. İzzettin Doğan neyle suçlanıyor? Alevi Zazalar örgütleniyor mu? Türkü barlar Aleviler için ne ifade ediyor? YARIN