Siyah-beyaz bir aşk hikâyesi

Efnan Atmaca  - “Gideceğimi söylemeye geldim sana”... Bir veda şarkısının sözleri bunlar. Ünlü Fransız müzisyen Serge Gainsbourg’un büyük aşkı, İngiliz oyuncu - şarkıcı Jane Birkin’e vedası... Gainsbourg, Birkin’i kayıt stüdyosuna çağırıp ona yeni şarkısını dinlettirmek istediğini söyler. Ve bu şarkıyı söylerken ayrılmak istediğini de açıklamış olur. Kayıtta yer alan arka plandaki ağlama sesleri Birkin’e aittir. Siyah-beyaz bir aşk hikâyesiydi onlarınki. Aşkın en yakıcı hâli. Gainsbourg hem dâhi bir müzisyen hem büyük bir şair hem de iflah olmaz bir provokatördü. Brigitte Bardot’tan ayrıldıktan sonra Jane Birkin’le tanıştı.  

‘Seni seviyorum’ 

Gainsbourg’un Bardot’ya yazdığı “Je t’aime (Seni Seviyorum)” şarkısını söylemek de Birkin’e kısmet oldu. 1971’de kızları Charlotte doğdu. Gainsbourg tüm dâhiler gibi zor bir kişilikti. Şarkılarla edilen kavgalar ve yine şarkılarla yapılan barışların ardından Birkin 11 yılın sonunda terk etti Gainsbourg’u. Ama hep sevdiler birbirlerini. Ölmeden birkaç gün önce arayıp Birkin’i sevdiğini söyledi Gainsbourg, Birkin ise daha az içmesini salık verdi ona. 1991’de Paris, Rue de Verneuil’deki evinde kalp krizi geçirip öldü Gainsbourg. Şimdi bu ikonik aşkın yaşandığı, pek çok harika şarkıya, sanat eserine ilham veren ev müze oluyor. Hayranları Gainsbourg gittiğinden beri türbeye çevirmişti aslında o evi. Dış duvarlara grafiti ve portreler çizdiler. Charlotte Gainsbourg da 2021’de annesinin belgeselini yaptıktan sonra şimdi de babasının evini müze olarak halka açıyor. 

Serge Gainsbourg şarkılarıyla olduğu kadar Jane Birkin ile yaşadığı ikonik aşkla da hafızalara kazındı.

‘Bıraktığı gibi koruduk evi’

Serge Gainsbourg ile Jane Birkin’in (76) kızı olan oyuncu ve şarkıcı Charlotte Gainsbourg (51) anlattı: “Evi müze hâline getirmeye babam öldükten 10 yıl sonra karar verdim ama gerçekleşmesi karmaşıktı. Çünkü ondan geriye kalan tek şey buydu, bu yüzden evi bir hazine gibi sakladım. Pandemiyi ABD’de geçirdim. Fransa’ya döndüğümde bu projeyi yapmam gerektiğini anladım. Evet, sevenleriyle buluşması önemliydi ama aynı zamanda zihinsel sağlığım için de bunu yapmam gerektiğini fark ettim. Kendimi ondan ayırabilmeliyim. Annemin zamanında evde çok az şey vardı ve sonra giderek daha fazla düzenlenmiş bir karmaşa hâkim oldu. Hayattayken burayı nesnelerle dolu bir müzeye dönüştürdü babam ve bir şeyleri kırmaktan korkmadan dolaşmak zordu. Onun bıraktığı gibi koruduk evi, buraya gelenler onun çalışmalarından ziyade çalışmalarının çerçevesini keşfedecek.”

Biletler tükendi

Paris’te “Maison Gainsbourg” (Gainsbourg Evi) adıyla 20 Eylül’de açılacak olan müze, Serge Gainsbourg’a adanmış ilk kültür kurumu olacak ve yılda yaklaşık 100 bin ziyaretçi bekleniyor. İlk ev turunun biletleri, çevrimiçi satılmaya başlanmasından birkaç saat sonra tükendi bile. Rue de Verneuil’deki evin yanında bir kitapçı ve Le Gainsbarre adlı bir kafe-piyano barı da olacak. 550’den fazla şarkıya imza atan Gainsbourg’un şarkıları binden fazla kez farklı sanatçılar tarafından yeniden yorumlandı. Fransız popüler müziğinin en önemli isimlerinden olan, caz’dan funk’a kadar geniş bir yelpazede kışkırtıcı şarkılarıyla tanınan Gainsbourg, 1991’de 63 yaşındayken öldü.