02.12.2019 - 13:49 | Son Güncellenme:
AA
Anadolu 69. Asliye Ceza Mahkemesindeki ilk duruşmaya tutuksuz sanıklar Ali Çoban, Hüseyin Yılmaz, Orhan Tural ve Selahattin Baş katıldı. Duruşmada, Mağdur Feyza İnci, annesi Emel İnci ile taraf avukatları hazır bulundu.
Kimlik tespitinin ardından söz alan sanık Hüseyin Yılmaz, olayın yaşandığı sitede temizlik görevlisi olarak çalıştığını anlatarak, "Feyza İnci Hanım'a fiziki bir temasım olmadı. Havuza girmesine engel olmadım. Tehdit etmedim. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum." dedi.
Tutuksuz sanık Orhan Tural da insanların düşüncelerine ve inanç özgürlüklerine saygı duyduğunu, bir kadının havuza neyle gireceğinin kendisini ilgilendiren bir durum olmadığını ifade ederek, olaya yatıştırmak için müdahil olduğunu söyledi.
Sanık Selahattin Baş ise sitede özel güvenlik vardiya amiri olduğunu, 2. No'lu havuzda şikayet konusu geçtiği için havuza gittiğini, orada bulunan Ahmet Fevzi İnci ile konuştuğunu anlatarak, "Ahmet Fevzi İnci, Benim sizinle bir problemim yok. Bu kuralları koyanlar var. En üst kimse o gelsin." dediğini aktardı.
Baş, bunun üzerine yönetimde halkla ilişkiler sorumlusu Semiha Gürtekin'i aradığını dile getirerek, haber verilmesi üzerine Gürtekin'in geldiğini söyledi. Sanık Ali Çoban da site yönetiminin başkanı olduğunu belirterek, yönetim başkanı olmadığı bir dönemde yapılan toplantıda, "site yaşam kuralları rehberi" adı altında sitedeki yaşamı düzenleyici kuralların olduğunu ifade etti.
Sitedeki haberleşmeyi sağlamak için de bir mail gruplarının bulunduğunu ifade eden Çoban, "Hiçbir mail de, yönetim toplantısında ve genel kurul toplantısında haşema ile ilgi tek bir yazı ve karar bulunmamaktadır." dedi.
"TARTIŞMA SIRASINDA RAHATSIZLANAN BABAM FELÇ GEÇİRDİ"
Mağdur Feyza İnci de yaşanan olaydan öncede iki kez havuzdan çıkması konusunda uyarıldığını anlatarak, olay günü babasıyla beraber havuza girdiğini, site güvenliğinden Hüseyin Yılmaz'ın kendisi uyararak, "Hakkınızda şikayet var. Havuzdan çıkınız. Biz de emir kuluyuz." dediğini aktardı.
Bunun üzerine Yılmaz ile babasının tartıştığını belirten İnci, kimsenin kendisine dokunmadığını ve tehdit etmediğini söyledi. Site sakinlerinden Orhan Tural'ın olaya müdahil olduğunu anlatan Feyza İnci, Tural'ın kendisine, "Senin 'haşema' ile girmen beni rahatsız ediyor" dediğini ifade etti.
Kendisinin de "Türkiye Cumhuriyeti demokratik ve laik bir ülkedir. İstediğim gibi girerim" dediğini aktaran İnci, sanık Orhan Tural'ın kendisine "Bizim sitemiz ayrı bir devlettir." dediğini belirtti. Hak ve özgürlüklerinin kısıtlanmasından dolayı sinirlenen babasının rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldığını ve felç geçirdiğini anlatan İnci, sanıklardan şikayetçi olduğunu söyledi.
"SANIKLARDAN ŞİKAYETÇİYİM
Davaya katılma talebinde bulunan Emel İnci, siteye ilk taşındıkları zaman haşema giydiği için kendisinin de havuzdan çıkarıldığını dile getirerek, "Kızım Feyza ile oğlum daha küçüklerken sitenin havuzuna gittiğimizde haşemalı olduğumuz için bizi havuzdan kovmuşlardı. Hatta haşema ile havuz kenarında otururken dahi rahatsız oluyorlardı. Oradan kalkmamızı istiyorlardı. Yaşanan bu olaydan ötürü eşim rahatsızlandı ve felç geçirerek yüzde 99 oranında engelli oldu. Sanıklardan vasisi olduğum eşim ve kendi adıma şikayetçiyim." diye konuştu.
Avukat Ayşe Ergül, sanıkların beyanları kabul etmediklerini belirterek, 7-8 yıldır mobing uygulanan müvekkillerinin inançları gereği giydikleri kıyafetle havuza girmelerinin engellendiğini anlattı.
"Site yaşam kuralları rehberi"nin ahlaken ve hukuken geçerli bir belge olmadığı söyleyen Ergül, sanıkların cezalandırılmasını talep etti.
Duruşmada ara kararını açıklayan mahkeme, müşteki Ahmet Fevzi İnci'in genel sağlık durumu ve hastalığına ilişkin raporların hastaneden istenmesine karar vererek duruşmayı erteledi.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Üsküdar'daki lüks bir sitede, anne ile kızının havuza haşema ile girmelerine engel olduğu iddia edilen 4 kişi hakkında, "inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme" suçundan 10 yıl altışar aya kadar hapis cezası istenmişti.