GündemSahada olmayanın değeri de olmaz

Sahada olmayanın değeri de olmaz

27.02.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:

Rusya'nın Ukrayna’yı işgali uluslararası güvenlik ve iş birliği teşkilatlarının etkinliğini bir kez daha tartışma konusu yaptı. AGİTPA Türk Grubu Başkanı Altınok, "Sahada gücünüzü hissettirmediğinizde uluslararası kuruluşların değeri de olmuyor" yorumunda bulundu.

Sahada olmayanın değeri de olmaz

Önder Yılmaz - Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısı, başta Ukrayna'ya üyelik vaat ederek Putin'i harekete geçirdiği ifade edilen NATO olmak üzere, uluslararası güvenlik ve işbirliği teşkilatlarının varlığı ve etkinliğini yeniden tartışmaya açtı. Milliyet, NATO Parlamenter Asamblesi (NATOPA) ile Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Parlamenter Asamblesi (AGİTPA) Türk Grubu üyesi milletvekillerine, yaşanan krizin önlenmesi ve saldırının sonlandırılması konusunda NATO'nun etkinliği ve geleceğine ilişkin görüşlerini sordu. Değerlendirmeler özetle şöyle:

Haberin Devamı

‘NATO’NUN ÖNEMİ DAHA DA ARTACAK’

Fikri Işık - AK Parti (NATOPA Türk Grubu üyesi-Eski MSB Bakanı): Rusya, ‘şimdiye kadar genişledin, artık bundan sonra genişleme’ diyerek ABD ve NATO’ya mesaj veriyor bu operasyonla. Putin eski Sovyetleri canlandırmayı arzuluyor. Bu eksende Ukrayna gibi 10 ülke var. Rusya’nın içine girdiği psikoloji düşünüldüğünde hem Türkiye hem Avrupa açısından NATO ve bu organizasyona üyelik daha kritik hale geldi. NATO’nun önemi önümüzdeki dönem daha da artacak. Çünkü bugün Rusya’nın genişleme düşüncesinin en önemli caydırıcı unsuru NATO’dur. AB sınıfta kalmıştır. BM ve AGİT’e gelince, BM Güvenlik Konseyi’ndeki beş üyeden biri Rusya. BM’nin uzun zamandır çözdüğü bir sorun hatırlamıyorum.

Haberin Devamı

‘GELİNEN NOKTA SOĞUK SAVAŞ GERÇEĞİ’

Utku Çakırözer - CHP (NATOPA Türk Grubu Üyesi): Ukrayna krizinin ortaya çıkardığı en önemli gerçek BM, AB, NATO, AGİT ve Avrupa Konseyi’nin etkisizliği oldu. Trajedinin baş sorumlusu Putin olmakla birlikte; NATO ve AB’nin eksikleri unutulmamalı. Ukrayna ya söz verildiği gibi NATO’ya alınmalı, alınmayacaksa da açıkça söylenmeliydi. Ukrayna’nın işgali ile gelinen nokta yeniden soğuk savaş gerçekleridir.

‘NATO’NUN HEDEFLERİ MASAYA YATIRILMALI’

Kamil Aydın - MHP (NATOPA ve AGİTPA Üyesi): Biden yönetimi tabiri caizse yangına benzin dökercesine Rusya’yı tahrik ediyor. En tutarlı tavrı yine Türkiye sergiliyor. Gelinen noktada NATO’nun gözden geçirilmesi  sorgulanması, emel ve hedeflerinin masaya yatırılması gerekmektedir.

‘ATEŞİ EN YAKIN HİSSEDEN ÜLKEYİZ’

Selami Altınok - AK Parti (AGİTPA Türk Grubu Başkanı):  Ukrayna ve Rusya bizim için başka ülkeler gibi değil. Derin siyasi, ekonomik ilişkilerin olduğu ülkeler. 10 bin km ötedeki ülkeler farklı konuşabilirler ama yakın coğrafyada, ateşi yakın hisseden ülkeyiz... 70-80 yıllık kuruluşlar ve sahada gücünüzü hissettirmediğiniz müdddetçe uluslararası kuruşların değeri olmuyor.  NATO başta olmak üzere uluslararası kuruluşların etkisizliğinden bahsedilebilir ancak varlıklarının anlamsızlaştığını söylemek aşırı yorum olur. Öyle veya böyle uluslararası kuruluşlar diyalog zeminin korunması açısından önemli organizasyonlardır. Sahada ne kadar etkin oldukları tartışılabilir ama diyalog kapısını açıp konuşmak için önemli bir zemindirler.

Haberin Devamı

‘YETERSİZ VE İRADESİZ KALDILAR’

Berat Conkar - AK Parti (NATOPA Türk Grubu Başkanvekili) NATO’nun Ukrayna’yı çeşitli mazeretler sunarak çok uzun süre kapıda bekletmesi ve bu süreçte Rusya’nın rahatsızlığını körükleyecek şekilde Ukrayna ile askeri işbirliğini artırması, krizin derinleşmesine ve savaşa dönüşmesine yol açan en önemli etkenlerden. Ukrayna’nın muhtemel NATO üyeliği konusunda hem Ukrayna hem de Rusya ile dürüst ve açık bir müzakere ve iletişimin sağlanmaması, başta ABD olmak üzere Batılı ülkelerin bu krizin derinleşmesinde olumsuz bir rol oynadıklarını göstermiştir. Göz açıcı ve öğretici bir tecrübedir. Jeopolitik güç denklemlerini hesaba katmadan sadece duygusal tepkilerle bloklar arasında milli güvenlik siyaseti oluşturmaya çalışmak büyük bir hata olur. BM, AGİT, NATO gibi çok uluslu kurumların, krizlerin ve çatışmaların sona erdirilmesi, barış ve istikrarın sağlanması konusunda çok yetersiz ve iradesiz kaldıklarını üzüntü ile müşahade etmekteyiz.

 

 

 

 

 

 

 

Yazarlar