25.03.2024 - 15:03 | Son Güncellenme:
Yiğit Can HELVACI/RUSYA (DHA)
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, 13’üncü kez kapılarını açan nükleer enerji zirvesi ATOMEXPO-2024 Forumu’nda genel oturumda konuştu.
Foruma katılmaktan dolayı mutluluğunu dile getiren Bayraktar, “Bir önceki forumdan sonra Türkiye’de birtakım değişiklikler yaşandı. Türkiye artık nükleer yakıta sahip bir ülke haline geldi. Türkiye artık nükleer yakıtı sahada kullanıyor. Dubai’de düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’nda büyük bir koalisyon oluştu. Bu zirvede 2050 yılına kadar nükleer enerji santrallerinin kapasitesinin üç kat artırılması gerektiği ifade edildi ve hedeflendi. Bu kapasite artışı çok ciddi bir çalışma gerektiriyor” ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE’NİN ENERJİ KAYNAKLARINI ARTIRMASI VE ÇEŞİTLENDİRMESİ GEREKİYOR
Avrupa ve Türkiye’nin enerji ihtiyaçlarının arttığını ifade eden Bakan Bayraktar, Türkiye, ekonomisi hızla büyüyen bir piyasa. İhtiyaçlarımızı ve sanayimizi karşılamak için enerji kaynaklarını artırmamız ve çeşitlendirmemiz gerekiyor. 20 sene içerisinde enerji ihtiyacımız 3 kat arttı. Her sene enerji tüketimi ortalama yüzde 4 kadar artış gösteriyor. Bu büyüme; gelecek 20 senede de artarak devam edecek. Bu da enerji piyasalarında birtakım değişikliği gerektiriyor. Bu büyümeyi bir şekilde karşılamamız gerekiyor. Nükleer enerji kaynaklarını artırmamız gerekiyor” diye konuştu.
“SİNOP’TAKİ PLANLARIMIZI VE İŞ BİRLİĞİMİZİ GELİŞTİRMEK İSTİYORUZ”
“Akkuyu Nükleer Santrali ile kat ettiğimiz yol önemli” diyen Bakan Bayraktar, şöyle devam etti:
“Bu yolu Rosatom ile birlikte yürüdük. Şu an sahada 4 nükleer ünite için faaliyetler devam ediyor. 2035 yılına kadar 4 nükleer ünite de faaliyete başlayacak. Kapasitesini zamanla artıracağız. Akkuyu’nun kapasitesi 8,8 gigavat olacak. 4 reaktör daha Sinop’ta yapılması gerekiyor. Tüm bunlar Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği yeşil enerji hedeflerimizi hayata geçirmek için son derece önemli. Bu kapsamda Rosatom ile Sinop’taki planlarımızı ve iş birliğimizi geliştirmek istiyoruz. Çin’den Güney Amerika’dan enerji piyasamıza yatırım yapmak isteyen şirketler var. Küçük modüler reaktörlere de odaklanmak ve bu konuda da yatırımlar yapmak istiyoruz. Türkiye’yi karbonsuz sanayiye geçirmek için bu sürece önem veriyoruz. Enerji potansiyelimizi artırmak için iş gücüne yönelik sermayemizi de yan sektörleri de geliştirmemiz gerekiyor. Şu an Rosatom ile yaptığımız iş birliğine bu süreçler de dahil. Sonuç olarak Rosatom ile Türkiye’de nükleer ekosistem kuruyoruz.”