05.03.2025 - 07:02 | Son Güncellenme:
OZAN ÖMER KADÜKER
OZAN ÖMER KADÜKER- Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB), “Şiddet Algısı Araştırması” sonuçları açıklandı. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in talimatıyla Şubat 2025’te 10. ve 11. sınıf öğrencilerine uygulanan çalışmada, farklı yaş gruplarının dijital şiddeti nasıl algıladığı incelendi. Türkiye’nin 26 ilinden 7 bin 511 lise öğrencisinin katıldığı araştırma, öğrencilerin yüzde 53’ünün en az bir kez sosyal medyada hakaret veya kötü sözlere maruz kaldığını, yüzde 40.8’inin ise hakaret ettiklerini veya kötü sözler kullandıklarını ortaya koyuyor. Araştırmadan öne çıkan veriler şöyle:
*Öğrencilerin yüzde 37.1’i dijital ortamda şiddetin yaygın olduğunu belirtti.
*Şiddet olarak algılanan davranışların başında, özel bilgi ve fotoğrafların internet ortamında paylaşılmasıyla tehdit edilmek geldi. Lise öğrencilerinin yüzde 92,3’ü bu durumu şiddet olarak değerlendirdi.
*Yüzde 73.5’i bir paylaşımın ekran görüntüsünün alınarak yayılmasını, yüzde 72.8’i ise popüler görüşe karşı çıkan kişilerin aşağılanmasını şiddet olarak tanımladı. Geçmişteki bir paylaşımın sosyal medyada eleştirilmesi de öğrencilerin yüzde 61,3’ü tarafından şiddet olarak görüldü.
AŞAĞILIYORLAR
Sosyal medyada gönderilerin kasten beğenilmemesi, beğenilerin geri çekilmesi ve dijital ortamda gruplara alınmama gibi durumlar, yüzde 15-20 oranında öğrenciler tarafından şiddet olarak görüldü. Öğrencilerin yüzde 40’ının arkadaşlarının gönderilerini kasten beğenmediği; yüzde 29.8’inin ise beğenilerini kasten geri çektiği belirlendi.
*Yüzde 33.5’i en az bir kez ‘diğerleri gibi davranmadığı için baskı altında hissettiğini’, yüzde 38’i ise ‘popüler bir görüşe karşı çıktığı için aşağılandığını’, yüzde 22’si de başkalarını popüler bir görüşü savundukları için aşağıladığını belirtti.
MAĞDUR DA UYGULUYOR
Araştırma, öğrencilerin hem mağdur hem tanık hem de uygulayan olarak sürecin içinde yer alabildiğini gösterdi. Özellikle izinsiz bilgi paylaşımı gibi ciddi ihlallerde mağduriyet oranı yüzde 11.1 gibi yüksek bir seviyede belirlenirken, sosyal medya etkileşimlerinde “mağdur’” ve “uygulayan” oranlarının birbirine oldukça yakın olduğu (yüzde 50-40 gibi) tespit edildi.
İstanbul Atlas Üniv. Psik. Böl. Dr. Öğr. Ü. Hale A. Kahyaoğlu Çakmakcı: Sosyal medyada olumsuz yorumlar, eleştiriler ve kötü sözler gençlerde ciddi travmalara, özgüven kaybına sebep olabilir. Paylaşımlarının beğenilmemesi, arkadaşlıktan çıkarılmaları gençlerin içine kapanmasına, okul hayatından soğumasına ya da öfkesini kontrol edebilmek için kötü alışkanlıklar edinmesine yol açabilir.
Psikolog Serhat Çıkman: Gençler arasındaki ‘ifşa kültürü’ sıkça rastladığımız bir olay. Bu durumun yarattığı psikolojik etkiler özellikle ergenlik dönemindeki gençlerde birçok psikolojik sorunlarla karşı karşıya kalmalarına sebep oluyor. Bunlardan bazıları güven kaybı, kaygı, depresyon, özsaygıda kayıp, utanç duygusu, travmatik durumlar ve sosyal izolasyon gibi sorunlar. Mağdur, kendini çaresiz ve değersiz hissedebilir bu da özgüvenini zedeleyebilir.