18.04.2013 - 14:52 | Son Güncellenme:
AKİL İnsanlar Heyeti’nin Doğu Anadolu Bölgesi Grubu Hakkari’deki ikinci günde STK temsilcileri ve işadamlarıyla bir araya geldi. Yapılan toplantı ve görüşmelerde söz alan bazı STK temsilcileri ve kişilerin barış için Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünün sürece katkı sağlayacağını dile getirilmesi üzerine; Heyet Başkanı Can Paker, "Keşke böyle bir barış sürecini başlatan kişi, özgür bir ortamda bunu devam ettirebilse" dedi.
Can Paker başkanlığındaki Abdurrahman Kurt, Sibel Eraslan, Zübeyde Teker, Ayhan Ogan, Mahmut Arslan ve Mehmet Uçum’dan oluşan Akil İnsanlar Heyeti Doğu Anadolu Grubu’nun toplantısı bir otelde gerçekleştirildi. Toplantının açılış konuşmasını heyet başkanı Can Paker yaptı. Paker hiç bir siyasi partinin uzantısı olmadıklarını belirterek, heyetteki herkesin farklı dünya görüşü ve siyasi pozisyona sahip olduğunu; ancak ortak barış paydası altında bir araya geldiklerini ifade etti. Paker, "Heyetteki isimler geçmiş dönemlerde de barış için mücadele etmiştir. Hepimiz kendi adımıza barış için buradayız. Şükürler olsun ki bugün barış umudu daha da arttı. Bu barışı ne biz, ne de hükümet değil, sizler getireceksiniz" dedi.
GERİ ÇEKİLMEDE ÖLÜMLER OLMAMALI
Daha sonra Mehmet Uçum moderatörlüğünde yapılan toplantıda söz alan Hakkari Esnaf ve Sanatkar Odaları Birliği Genel Sekreteri Mikail Atan, 30 yıldır Kürtlerin mağdur olduğunu buna rağmen barışı arzuladıklarını söyledi. Kimseden altın tepsi içinde özgürlük istemediklerini belirten Atan, "Allah’ın verdiği genel hakların anayasal güvenceye kavuşturulmasını bekliyoruz. Karadeniz bölgesinde Akil İnsanlar Heyeti’ne gerçekleştirilen saldırıları, anlamada güçlük çekiyoruz. CHP rotasını şaşırmış. Akil insanların 75 milyonu ikna gibi görevi olduğunu sanıyor. Kürtler zaten süreç sonunda barışa ikna olmuşlardır. Kürtlerin hakları en doğal haklarıdır. Halkımız soyut değil, somut adımlar istiyor. Ölümlerle sonuçlanan bir çekilme olmamalıdır. Kürt kimliğinin anayasal güvenceye kavuşturulması gerekir" dedi.
ASKERİ VE POLİS KONTROL NOKTALARI KALDIRILMALI
Hakkari Baro Başkanı Kutbettin Beyazıt ise barış süreciyle birlikte köylere dönüşlerin sağlanmasını ve mayınların temizlenmesini istedi. Genel af çıkarılmasını, KCK tutuklularının serbest bırakılmasını isteyen Beyazıt, askeri ve polis kontrol noktalarının kaldırılmasını istedi.
Daha sonra işadamları adına söz alan Aytekin Koparan, barış sürecini işadamları olarak desteklediklerini belirterek, "Ancak Hakkari Valisi bu süreçte işadamlarını makamına bile kabul etmiyor. Böyle bir süreçte bu ilin valisinin halkın arasında olması gerekirken, bunu yapmıyor. Başbakan’a sesleniyoruz. Bu sürece uygun bir vali gönderilmesini istiyoruz" dedi.
TALEPLERİ ANKARA’YA İLETECEĞİZ
Toplantının ardından Heyet Başkanı Can Paker sonuç konuşmasını yaptı. Değişen bir Türkiye’de insanlarla birlikte devletin de değiştiğini belirten Paker, "2002’de Erdoğan iktidar oldu. O zaman neden süreci başlatmadı. Çünkü o zaman başka bir devlet vardı. Türkler değiştiği için, insanlar değiştiği için devlet de buna paralel olarak değişmek zorunda kaldı. Bizim Öcalan’la görüşmemizi istiyorsunuz. Öcalan’la görüşme imkanımız yok. Çünkü biz siyasi değiliz. Biz sizlerle konuşabiliriz. Çocuk mahkumlarla ilgili talepleriniz bizim için çok önemli. Onu dikkate alacağız. Öcalan’ın özgürlüğünü istiyorsunuz. Benim şahsi fikrim, tabii ki özgür olma konusudur. Keşke bu olsa. Keşke böyle bir barış sürecini başlatan kişi, özgür bir ortamda bunu devam ettirebilse. Ama siyaset böyle birşey değil biliyorsunuz. Bu konuda da sabırlı olmanızı bir kardeşiniz olarak tavsiye ediyorum. Türkiye AİHM’de en çok ceza alan ülkelerden biri. Ankara’da bunun farkında. Bunun en aza indirilmesi için çok önemli çalışmalar yürütülüyor" dedi.
Daha sonra heyet üyeleri de tek tek görüşlerini açıkladı. Heyet üyeleri, barış dilinin Türkiye’nin dört bir yanına yaygınlaştırılması gerektiği görüşünde olduklarını açıkladı. Heyet program çerçevesinde Hakkari’den sonra Yüksekova İlçesi’ne geçti.
Bu arada Hakkari Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ahmet Şen, Akil insanlar grubuna birer gül hediye ederek, sonuna kadar barış sürecinin arkasında olduklarını kaydetti.