Mecburi ferahlık memnuniyeti! Keşke hep böyle olsa...

“Keşke hep böyle olsa” derken koronavirüs tehdidi devam etsin demiyorum tabii. Ama hayatın bazı alanlarındaki “yeni”leri destekliyorum. Şimdi desteklediğim yeni uçuş kurallarını anlatacağım. Eğer yolculuk yapacaksanız bu yazıyı okuyarak havalimanında neyle karşılaşacağınızı öğrenebilirsiniz.

İlk iş bilet almak. Ben bunun için Türk Hava Yolları’nın aplikasyonunu kullandım. İlk burada yeni uygulamayla karşılaşıyorsunuz. Çünkü sizden HES kodu isteniyor. Yani; Hayat Eve Sığar kodu. Bunu da Sağlık Bakanlığı’nın “Hayat Eve Sığar” aplikasyonundan alıyorsunuz. Başka bir yolu daha var; Aralarında boşluk olacak şekilde HES, T.C. kimlik numaranız, kimlik seri numaranızın son dört rakamı ve HES kodunun geçerli olmasını istediğiniz gün sayısını yazıp 2023’e SMS yollayıp, kodu edinebiliyorsunuz.

Kod varsa tamam

‘İki saniyede alınan kod niye gerekli’ diye sorabilirsiniz. Ancak HES kodu virüsün yayılmasını önlemek için hastalığa maruz kalmış ya da hastalarla temas etmiş olan ve uçuşa kabul edilmeyecek kişilerin havalimanına gelmeden önce bilgilendirilmesini sağlıyor.

Havalimanlarının yeni açılması ve yoğunluk nedeniyle uçuş saatleri havayolu şirketlerince değiştirilebiliyor. Benim uçağım 4 Haziran 11.25 uçağıydı. Bir süre sonra mesajla “Uçağınız 08.50’ye alındı” bildirimi geldi. Sonra bu kez 11.35’e alındı. O nedenle yolculuk gününüze kadar uçuşunuzu kontrol edin. Bu değişiklik nedeniyle HES kodunuzda sorun yaşayabilirsiniz! Her şey tamam şimdi sıra uçuşta

11.35 uçağı için 09.40’ta maskem, siperliğim, eldivenlerim ve dezenfektanımla Sabiha Gökçen Havalimanı’ndayım. Kalabalık yok, araç yoğunluğu yok. Girişte kuyruk görünce “Döndük eski günlere” diye içimden geçirdim. Ancak sıraya girince yolcuların sosyal mesafeyle sorunsuz içeriye alındığını gördüm. Ateşim ölçüldü, 36.3. Derin bir “oh” çektim.

Konuşma özlenmiş

09.50’de check-in işlemleri için sıradayım. Havalimanı ferah, insanlar dip dibe değil. Herkes birbirine saygılı ve hatta sohbet etmeye yatkın. Millet konuşmayı özlemiş. Maske herkeste var, siperlik kullananlar da az değil. Oturma yerlerinde bir boşluk bırakarak oturuyorsun. Benim gibi sosyal mesafeyi pandemiden önce de sevenler için ideal hayat! Keşke hep böyle olsa!

Check-in sırası kalabalık değil ancak bir sıkıntı var. Sıra bana geldiğinde sorunun kaynağı anlaşılıyor. Uçuş için aldığım HES kodu kabul edilmiyor. Nedeni şu: uçağın saati iki kez değişti. Orada hemen yeni bir HES kodu almam isteniyor. Yer hostesi panik yaptığımı görünce kendi de panik olmasına rağmen “Panik yapmayın” diye beni sakinleştiriyor. Neticede HES kodunu alıyorum ve işlem tamam. El bagajı yasak. Sadece kol çantası, bilgisayar çantası alabiliyorsunuz yanınıza. Sonra yine aynı düzenle içeriye geçiyoruz. Uçağa kabul 11.15 görünüyor ama saat 10.53’te ilk olarak koltuk numarası 23-32 arası olanlar sosyal mesafe gözetilerek sıraya davet ediliyor. Kısa süre sonra 15-23. Ben 21’inci sıradayım. Aynı özenle uçağa alınıyoruz. Ne karmaşa var, ne el bagajı için yer bulma telaşı. Öndekilerin oturmasını beklemek de yok.

Yemek yerine hijyen seti

Yeni dönemde uçakta yemek yok. Bir tek su ikram ediliyor. Onun yerine hijyen seti var! Girişte hostesler bir sepet içerisinde maske ve antiseptik mendil kiti dağıtıyor. Yolcular genelde bir boşluk bırakılarak yerleştirilmiş. Aile olduğunu tahmin ettiğim yolcular ise yan yana oturuyordu. Uçağın içinde “Mümkün olduğu kadar eşya yüzeyleriyle temas etmeyin” anonsları yapılıyor. Tek sorun havalandırmanın çok çalışması! Uçağa binecekseniz üstünüze mutlaka kalın bir şey alın.

Peki hiç mi sorun yok? Uçağa binerken önümde genç bir adam vardı. İçeri girerken hostes “Beyefendi bakar mısınız?” diye çevirdi. Adamın maskesi yok! Hostes, “Maskeniz nerede?” diye sordu. Adam “Ya şeyde unuttum” dedi. Hostes sert bir tonla “Lütfen elinizdeki kitin içindeki maskeyi hemen takar mısınız?” dedi. Adam taktı takmasına da ben dahil etraftakilerin öfkeli bakışlarına maruz kaldı. 10 dakika erken indik. Önce ilk on, beş dakika sonra ikinci on ve daha sonra uçağın kalanı. Kimse kimsenin sırasını almaya çalışmadan, kimse kimseyi ezmeden, sakince...

Asla ‘asla’ demeyin

Maske, üstüne siperlik boğucu. Normal bir zamanda “siperlik ve maske takacaksın” deseler “Takamam, boğulurum” derdim ama ona da adapte oluyor insan. İlk yarım saat “Dayanamayacağım” dedim, sonra uçakta bir anda sanki yokmuş gibi alıştığımı fark ettim. Normalleşme bu olsa gerek.  Ve havalimanındaki bu mecburi ferahlık bana çok iyi geldi, herkese tavsiye ederim.

Binlerce kişi uçtu

Öte yandan İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı’nda  Pegasus Hava Yolları ve AnadoluJet’in iç hat sefer sayılarını arttırmasıyla  haftalar sonra en kalabalık gün yaşandı. Türk Hava Yolları(THY) Genel Müdürü Bilal Ekşi, “Bugün(dün) itibariyle iç hat seferlerimizin yüzde 30’unu başlatmış bulunmaktayız. İstanbul Havalimanı, Sabiha Gökçen Havalimanı, Ankara olmak üzere 250’ye yakın sefer yapıyoruz. 25 binin üzerinde yolcu taşıyacağız. Doluluk oranları da yüzde 80 civarında” dedi.

‘Fiziki temassızlık’ kriteri uygulanıyor

Koronavirüs salgını sürecinde normalleşme dönemine geçilmesiyle iç hat uçuşlarının yeniden başladığı hava yolu taşımacılığında yeni tedbirler uygulamaya konuluyor. Bu kapsamda, “tıbbi maske” takma zorunluluğu bulunan yolcular arasında “fiziki temassızlık” kuralı da işletilecek.

“Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Kovid-19 Rehberi”ne uygun olarak hazırlanan “Uçuş Operasyonları Esnasında Kovid-19 Tedbirleri Genelgesi”ne göre koltuk ceplerindeki dergi ve broşürlerin kaldırıldığı hava aracında sağ taraftaki son iki koltuk sırası Kovid-19 izolasyon alanı olarak belirlendiğinden boş bırakılıyor.

Uçağa binmeden önce bilet rezervasyonları yapılırken kabin içinde mümkün olduğunca boş koltuk kalacak şekilde yerleşim yapılmasına özen gösteriliyor.

Yolcular, uçağa binmeden önce temassız ateş ölçerle kontrolden geçirilerek semptom sorgulaması yapılıyor. 38 derecenin üstünde ateş, burun akıntısı, öksürük ve solunum sıkıntısı gibi semptomlar görülmesi halinde yolcu, hava aracına kabul edilmiyor. Biniş sırasında hareketliliğin azaltılması amacıyla yolcular, hava aracına sosyal mesafeyi en az bir metre sağlayacak şekilde oturma yerlerine göre kabul ediliyor. Yolcuların hava aracına biniş ve inişi sırasında sosyal mesafeyi koruyabilmeleri ve kabin ekibinin yolcu bagajına dokunma ihtiyacını azaltmak için kadın el çantası, evrak çantası, dizüstü bilgisayar ve bebek el çantası dışında el bagajı kabul edilmiyor.

Bebeğe maske yok

Alınan tedbirler kapsamında yolcuların “tıbbi maske” takma zorunluluğu bulunuyor. Uçaklarda kullanılan HEPA tipi filtreler 3 dakikada bir havayı temizliyor. Bu nedenle diğer mekanlara göre uçakta daha güvenli bir ortam oluşuyor. Buna karşın her türlü ihtimal gözetilerek yolcuların yan yana koltuklarda oturmalarına imkan sağlansa da “fiziki temassızlık” kuralı esas olacak. Yolculara verilecek malzemeler mümkünse kişiye özel olacak, bu mümkün değilse her kullanımdan sonra temizlenip paketlenecek. Yastık ve battaniyeler 2 saatten uzun uçuşlarda ambalajlı verilebilecek. İki saatten kısa uçuşlarda yiyecek servisi yapılmayacak. İki saatten uzun uçuşlarda önceden hazırlanmış kapalı ambalajlı/paketlenmiş yiyecek ve içecekler yolculara servis edilecek. Yeme ve içme sırasında maske çıkartılacağından yan yana oturan yolcular aynı anda yemeğe başlayamayacak. Bir yolcu yeme ve içmesini bitirdikten sonra yanındaki yolcu başlayabilecek.

Boğulma riski nedeniyle bebeklere maske takma zorunluluğu olmayacak, çocuklarda ise uygun boyutlarda maske veya bandana kullanılacak. - Ankara AA

Semptom gösterenlere izolasyon koltuğu

Kovid-19 semptomu gösteren yolcu, arkada boş bırakılarak belirlenmiş izolasyon koltuklarına götürülecek. Hava dolaşım sistemi dikkate alınarak bu yolcular, izolasyon alanının sağındaki pencere tarafı koltuklara oturtulacak. Olası vakaya eşlik eden de semptom göstermese dahi izolasyon koltuklarına alınacak.