GündemLikya'nın 2200 yıllık sınır davasındaki ünlü dağ bulundu

Likya'nın 2200 yıllık sınır davasındaki ünlü dağ bulundu

22.06.2020 - 09:15 | Son Güncellenme:

Antalya'nın Döşemealtı ilçesindeki Termessos Antik Kenti'nden yaklaşık 2 bin 300 yıl önce Muğla'nın Oinoanda yöresine göç eden Termessosluların, neredeyse talan ederek, kullandıkları antik Masa Dağı'nın yeri belirlendi. Göçmen Termessoslular ve Likyalılar arasında sınır çatışmalarına yol açtığı için Kos'ta açılan davaya konu olan antik Masa Dağı'nın, bugünkü Hacıosman Dağı olduğu belirlendi.

Likyanın 2200 yıllık sınır davasındaki ünlü dağ bulundu

Likya'nın 2 bin 300 yıl önce en önemli yerleşimlerinden olan Termessos ve Tlos antik kentlerinden Muğla Seydikemer'e bağlı Seki yakınlarındaki Oinoanda yöresine göç edenlerin kurduğu diğer Termessos arasında sınır çatışmasına konu olan antik 'Masa Dağı'nın yeri, uzun süren araştırmalar sonunda belirlendi. Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Eski Çağ Dilleri ve Kültürleri Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Fatih Onur başkanlığında, İÖ 160-150 arasına tarihlenen Letoon yazıtında yer alan bilgiler ışığında, antik Likya bölgesinde gerçekleştirilen yüzey araştırmalarında, 2 bin 200 yıllık davaya konu olan antik Masa Dağı'nın, Seydikemer ilçesindeki Bayırköy'ün güneydoğusunda kalan Hacıosman Dağı olduğu tespit edildi.

Haberin Devamı

TERMESSOSLULARA OTLAKLARI KULLANMA İZNİ

Letoon yazıtına göre, Likyalıların bilinen 'ilk sınır çatışması'na konu olan dağ ile ilgili Kos'ta görülen dava sonunda, dağın Tlos Antik Kenti'ne ait olduğuna karar verilmiş, Likyalılar ise göçmen Termessoslulara 25 talent Rodos gümüşü tazminat ödemiş. Göçmen Termessoslular da 2440 rakımlı antik Masa Dağı'nın sadece kereste ve otlaklarını kullanmış, ancak ekim- dikim ve inşa yapamamış.

YILLARCA TESPİT EDİLEMEMİŞTİ

Prof. Dr. Fatih Onur, Letoon yazıtında 18 adet sınır işareti yerinin tasvir edilmesine yollar, vadiler, akarsular, bir dağ geçidi, yaylalar, taşlık alanlar gibi pek çok coğrafi tanımlamalar da kullanılarak dağın çevresi kapsamlı şekilde anlatılmasına rağmen yazıtın bulunduğu 1993'ten beri adı geçen Masa Dağı'nın tespit edilemediğini kaydetti. 2019 yılında detaylı bir harita çalışması sonrasında araziye çıkarak yazıtta belirtilen vadileri ve akarsuları tespit ettiklerini belirten Prof. Dr. Onur, şunları söyledi:

Haberin Devamı

“Letoon yazıtında iki akarsu anılmaktaydı. Golbanounda adıyla verilen akarsuyun Seydikemer ilçesinde Bayırköy'ün güneydoğusundaki Hacıosman Deresi, Endyrenos adlı akarsuyun ise Gökbel Yaylası doğusundaki Sarısu olduğunu anladık. Yazıtta bahsedilen vadiler, dağ geçidi, yayla alanlar da tespit edilerek, antik Masa Dağı'nın günümüz Hacıosman Dağı olduğu ortaya çıkmış oldu."

LİKYA BİRLİĞİ DAVAYI ROMA SENATOSU'NA BİLDİRMİŞ

Letoon'daki yazıtta yer alan bilgilere göre, göçmen Termessosluların, Tlos ve Kadyanda halkının kendilerine vergi vermeleri gerektiği yönünde dava açtığını anlatan Prof. Dr. Onur, “Bu dava Kos'ta görülmüş. Anladığımız kadarıyla bu dava açıldığı sırada, sorun muhtemelen Likya Birliği tarafından Roma senatosuna intikal ettirilmiş. Dava sonucunda Likyalılar 25 talent tazminat öderken, sınır çatışmasının yaşandığı bölgede bulunan Masa Dağı'nın mülkiyeti de Tlos'a verilmiş" dedi.

LİKYA TOPRAKLARININ KUZEY KISMINI İŞGAL ETMİŞLER

İÖ 3. yüzyılda Büyük Termessos'tan Muğla'daki Oinoanda Antik Kenti'ne gelen kolonistlerin zamanla Masa Dağı'nı da kullanmaya başladığını, Tlos Antik Kenti'nin de arazilerini dolayısıyla Likya topraklarının kuzey kısmını işgal ettiğini belirten Prof. Dr. Onur, şunları kaydetti:

Haberin Devamı

“Böylelikle dağı sahiplenerek serbestçe kullanmışlar. Her ne kadar günümüzde kullanım derecesi oldukça düşmüş de olsa, dağın üzerindeki yaylalar, otlak alanları ve eteklerindeki orman potansiyeli dikkate değer. Bu tip ekonomik yönler dışında, dağın ayrıca hem Tlos'un dolayısıyla hem de Likya'nın kuzey sınırını teşkil etmesi açısından stratejik önemi de bulunmaktadır. Bu dağ ayrıca İÖ 46 tarihinde Julius Caesar ile Likya arasında yapılan müttefiklik anlaşmasında da Likya'nın kuzey sınırı içerisinde gösterilmektedir. Eğer koşullar elverirse, bu dağ ile ilgili çalışmalarımızı Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü'nden Prof. Dr. Mustafa Ertürk ile birlikte devam ettireceğiz."