28.10.2013 - 10:06 | Son Güncellenme:
Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ’un Avukatı İlkay Sezer, dönemin Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Aydın'ın da bulunduğu 2'si asker 16 kişinin ölümüne ilişkin hazırlanan iddianame sonrasında müvekkiline yöneltilen değerlendirmeleri eleştirerek, Başbuğ’un Aydın’a “Lice'ye git” şeklinde bir emir vermediğinin açıkça ortada olduğunu belirtti.
Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ’un Avukatı İlkay Sezer, Diyarbakır'ın Lice İlçesi'nde 1993 yılında dönemin Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın'ın şehit edilmesi ve çıkan olaylarda 16 kişinin öldürülmesiyle ilgili açılan davaya ilişkin yazılı açıklama yaptı. İddianameye ilişkin basında yer alan haberlere dikkat çekilen açıklamada, bazı haberlerin ‘kara propaganda’ amacı taşıdığı belirtilerek, Başbuğ’un Bahtiyar Aydın'a ‘Lice'ye git’ emrinin verildiğinin iddia edildiği belirtildi. Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanlığı’nın, Lice İlçesinin güneyinde bulunan Dibek-Yolçatı-Esenli bölgesine, 22 Ekim 1993 günü operasyon icra edilmesine karar verildiğinin ifade edildiği açıklamada, “Operasyonun icra edileceği 22 Ekim 1993 günü sabahı; Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın, İl Jandarma Alay Komutanı Jandarma Albay Eşref Hatipoğlu ve Bölge Komutanlığı Asayiş Şube Müdürü Jandarma Kurmay Binbaşı İhsan Batı'nın, beraberinde emir Astsubayı olduğu halde, 06.30-07.00 saatleri arasında, Diyarbakır'dan havayolu ile Lice İlçe Jandarma Birlik Komutanlığı ve Jandarma Komando Bölüğü'nün bulunduğu yere gittikleri ve orada taktik komuta yeri tesis ettikleri bilinmektedir” denildi. Bu yapılanların, doğal ve askeri taktik faaliyetlerin bir gereği olduğunun belirtildiği açıklamada, Başbuğ'un, Aydın'a "Lice'ye git" şeklinde bir emir vermediğinin açıkça ortada olduğu vurgulandı.
-"KURGU" OLMASININ YANLIŞLIĞI ORTADA-
Konuya ilişkin bazı gazetelerde yapılan haber ve yorumların gerçeği yansıtmadığı, "kasıtlı" yalan söylemlere dayandığının savunulduğu açıklamada, iddianamede Lice Emniyet Amirliği tarafından hazırlanmış olay tutanağına da yer verildiği anımsatıldı. Polis tutanağında yer alan ifadelere de dikkat çekilen açıklamada, tutanakta yer alan ifadelerin bile Lice'de yaşanılan olayların, haber ve yorumlarda iddia edildiği gibi bir "kurgu" olmasının yanlışlığını ortaya koyduğunun altı çizildi.
Bölücü terör örgütüne karşı canı pahasına mücadele edenlerin; öncelikle gizli tanık ve ordudan uzaklaştırılmış kişilerin tanıklıkları ile suçlandığının ve yargılandığının ifade edildiği açıklamada, “Mahkemeler, eli kanlı teröristlerin ayağına kadar giderek günlerce tanık olarak ifadesine başvururken, huzuruna gelen eski Genelkurmay Başkanı ve değerli Türk ordusu mensuplarını yasaları çiğneyerek dinlememektedirler. Bu uygulamalar ile belki mahkemelerde belirli mesafeler alınabilir, ancak, Türk kamuoyunun inandırılabileceği ve vicdanen de kabul edebileceği sonuçlara ulaşılamaz” denildi.