08.10.2020 - 12:27 | Son Güncellenme:
DHA
Olay, 11 Aralık 2018'de meydana geldi. Derepazarı ilçesinde trafik polisi olarak görev yapan İsmail Hakkı Sarıcaoğlu (36), kayıtlı olduğu Erzurum Atatürk Üniversitesi İnşaat Bölümü'nden yatay geçişle Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Fakültesi’ne kayıt yaptırdı. Derepazarı ilçesinden 8 kilometre mesafedeki il merkezine tayin isteyen Sarıcaoğlu, amirleri, ilçe kaymakamı ve personel şube müdürlüğü ile yaptığı görüşmelerden olumlu cevap alamayınca İl Emniyet Müdürü Altuğ Verdi'yle (46) görüşmek istedi. Olay günü, personel görüş günü olması nedeniyle görüşme programına alınan İsmail Hakkı Sarıcaoğlu, özel kalemin odasına çağrıldı. Burada, tedbir amaçlı özel kalem görevlilerince tabancası ve cep telefonu alınan Sarıcaoğlu, İl Emniyet Müdürü Altuğ Verdi'nin makam odasına girdi.
MAKAM ODASINDA KURŞUN YAĞDIRDI
8 dakika süren görüşme sonrası makam odasından çıkan Sarıcaoğlu, teslim ettiği tabanca ve cep telefonunu geri aldı. Derepazarı'ndan, Rize kent merkezine tayininin, planlamaya uygun bulunmadığı bildirildiği için öfkelenen polis memuru, silahını teslim aldıktan kısa süre sonra makam odasına geri yöneldi. Odaya girip, tabancasını ateşledi. Tabancadan çıkan 7 kurşundan 3'ünün isabet ettiği İl Emniyet Müdürü Altuğ Verdi kaldırıldığı hastanede şehit oldu. Personel Şube Müdürü Ercan Polat ve koruma polisi Yiğit Can Köksal da yaralandı. Yaralı Köksal tarafından bacağından vurularak etkisiz hale getirilen saldırgan polis memuru İsmail Hakkı Sarıcaoğlu tutuklandı. Personel Şube Müdürü Ercan Polat ile koruma polisi Yiğit Can Köksal tedavilerinin ardından taburcu edildi.
AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET VE 40 YIL HAPSİ İSTENDİ
Rize Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma sonunda hazırlanan 41 sayfalık iddianamede, Sarıcaoğlu hakkında, 'tasarlayarak kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürme' ve 'tasarlayarak 2 kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürmeye teşebbüs' suçlarından 'ağırlaştırılmış müebbet hapis' ile 40 yıla kadar hapis cezası istendi.
CEZAEVİ KOĞUŞUNDAKİ DELİKTEN SOHBET
Rize Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına devam edilen İsmail Hakkı Sarıcaoğlu, hakim karşısına çıktı. Tutuklu sanık duruşmaya Elazığ 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'ndan Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Sarıcaoğlu'nun daha önce tutulduğu Kırıkkale F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu'nda koğuş duvarında açılan delikten yan koğuşta bulunan hükümlü Okan Ünal ile sohbet ederek, saldırı olayını anlattığı ortaya çıktı. Mahkemede dinlenen Okan Ünal, koğuş duvarından açılan bir delikten sanıkla olayı konuştuğunu belirterek, "Sanık yan koğuşunda Harun isimli kişi ile de benzer bir delikten konuşuyordu. Bahçede konuşuyordu. Bu husus ona sorulursa her koğuşta zaten bu deliğin olduğu, özel olarak hazırlanmadığı anlaşılır. Ben sanığın kripto bir FETÖ terör örgütü üyesi olduğunu düşünüyorum. Sercan ile ilgili sanığın beyanları kısmen doğrudur. Sercan isimli kişi akıl hastasıdır. Bu sebeple gerek ona 'MİT’ten selam' olduğuna dair şeyler söylediği gibi bana 'sen FETÖ’cü müsün? FETÖ’cü isen beni de cezaevinden çıkar' gibi şeyler söylüyordu. Ayrıca cezaevi idaresi, delikten haberleştiğimizi anladığı için deliği bir ara kapattı. Ancak sanık İsmail Hakkı daha sonra bu deliği kendisi açtı oradan bu şekilde sohbetlerimize devam ettik. Ben doğruları söylüyorum, sanık doğruları anlatmıyor" dedi.
KOĞUŞUNDAKİ DELİĞİ DOĞRULADI
Mahkemede tanık beyanları sorulan ve koğuş duvarındaki delik fotoğrafları kendisine gösterilen İsmail Hakkı Sarıcaoğlu, "Fotoğraflardaki delikler bizim koğuş ile Okan Ünal’ın koğuşu arasındaki delikler olabilir. Ancak bundan emin değilim. Benim koğuşumda yalnızca bir delik vardı. O da yerden 1 metre yüksekteydi" dedi. Sanık, olay anı, olay sonrası çatışma anı, yakalanma anı ve ilk sorgusunun yapıldığı anlara ilişkin görüntü kayıtlarının dosyaya alınmasını istedi.
Sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilerek duruşma 29 Aralık 2020 tarihine ertelendi.