Kılıçdaroğlu: Bu ülkeye baharları getireceğim

CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ve Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ile birlikte Gündoğdu Meydanı'nda İzmirlilerle buluştu. Kılıçdaroğlu'nun seçilmesi durumunda Cumhurbaşkanı yardımcısı olacakları açıklanan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da mitinge eşlik etti.

Mitingde Kılıçdaroğlu'nun yanı sıra Millet İttifakı liderleri, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İmamoğlu ve Yavaş da birer konuşma yaptı. Davutoğlu, Karamollaoğlu ve Uysal dışındaki liderlerin İzmir'deki mitinge eşleriyle birlikte katılmaları dikkat çekti.

LİDERLER MİTİNG ALANINA TEKNE İLE GELDİ

Liderlerin konuşma yapacağı platform Cumhuriyet Meydanı'na yakın noktada kurulurken körfezdeki tekne ve kayıklar renkli görüntüler oluşturdu. Altı lider ve iki belediye başkanı miting alanına denizden tekneyle ulaştı. CHP ve İyi Parti'nin İzmir milletvekilleri adaylarının tanıtımının ardından Kemal Kılıçdaroğlu eşi Selvi Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı liderleri ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, eşi Neptün Soyer'le birlikte alana geldi.

Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasında birlikte mücadele vurgusuna dikkat çekerek, "İzmir'deyiz. Kuruluşun ve kurtuluşun kentindeyiz. Hasan Tahsinlerin kentindeyiz. Umudum sizlersiniz. Türkiye'yi içine düştüğü bu durumdan çekip, çıkarmamız birlikte olacak. Birlikte mücadele edeceğiz, birlikte sandığa gideceğiz ve birlikte Türkiye'yi aydınlığa çıkaracağız. Ne olursa olsun bütün engelleri yıkacağım ve emin olun Türkiye'yi aydınlığa çıkaracağım. Birlikte olduğumuz sürece adaleti birlikte gerçekleştireceğiz. Herkes için adalet istiyoruz. Hiçbir ayrım yapmayacağız. 85 milyonu kucaklayacağız. Oy versin vermesin, kim haksızlığa uğradıysa herkes emin olsun Bay Kemal onun yanında olacaktır. Kimse endişe etmesin. Adalet kavramını genişletmemiz lazım. Adalet her yerde olmalı. Yaşamımızın her yerinde adalet olmalı, bunu birlikte sağlayacağız" dedi.

İzmir'de ilk kez oy kullanacak 215 bin 650 genç bulunduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Bu seçim gençlerin kendilerini göstermesi gereken bir seçimdir. Demokrasiyi yeniden inşa etme, güzel bir Türkiye'yi inşa etme seçimidir. Kadın erkek eşitliğini sağlama seçimidir. Ayrılma değil kucaklaşma seçimidir. Bu seçimler Türkiye'ye demokrasi getirme seçimidir. Yaklaşık 5 milyon 300 bin genç ilk kez sandığa gidip oy kullanacak. Gençlerimiz tarihe bir not düşecekler. Onlar daha ileriki yaşlarında çocuklarına şunları anlatacaklar; 'Türkiye'de otoriter bir yönetim vardı. Bir tweet atarken bile annelerimiz babalarımız bizi uyarırdı. Ben sandığa gittim, 14 Mayıs'ta ve bu ülkeye demokrasiyi getirmek için oyumu kullandım, otoriter bir yönetimi değiştirdim. Demokratik bir ülke inşa ettim. Benim bir oyumun demokrasi için değeri çok büyüktü' diye, çocuklarına anlatacaktır. Çünkü Türkiye'nin 21'inci yüzyılda büyümeye, kalkınmaya ihtiyacı var. Türkiye'nin gücünü göstermeye ihtiyacı var. Türkiye'nin dünya ile rekabete ihtiyacı var. Bunu yapacağız ve bunu gerçekleştireceğiz. Şampiyonlar Ligi bulduk dünyanın her tarafından en yetkin insanlarla birlikteyiz" diye konuştu.

'BU ÜLKEYE BAHARLARI, HUZURU, KARDEŞLİĞİ GETİRECEĞİM'

Cumhuriyet'in ikinci yüzyılında Cumhuriyeti demokrasi ile taçlandıracaklarını dile getiren Kılıçdaroğlu seçmenden sandığa gitmelerini isteyerek şöyle konuştu:

"Sizden tek isteğim sandığa gidin, oyunuzu kullanın, geçen seçimlerde AKP'ye ya da MHP'ye oy vermiş, sandığa hiç gitmemiş bir arkadaşınızı dostunuzu ikna edin ve beraber sandığa gidin. Türkiye'yi anlatın, gerçekleri anlatın, Türkiye'nin bu çıkmazdan çıkması gerektiğini anlatın ve Millet İttifakı'na oy isteyin. Bunu sağlayın. Bu ülkeye baharları getireceğim, huzuru getireceğim, kardeşliği getireceğim. Bu ülkede hiçbir çocuğun aç girmediği güzel bir ülkeyi inşa edeceğim. Çiftçiyi toprakla barıştıracağım. O üretecek herkes kazanacak, hepimiz kazanacağız, hepimizin karnı doyacak. Kırsalda hiçbir kadının gencin yoksul kalmasını, gelecek umudu olmamasını düşünen bir düşünceyi ters düz yapacağız. Kırsalda çalışan bütün kadınların ve gençlerin sosyal güvenlik primini devlet olarak biz ödeyeceğiz. Her kadın geleceğe huzurla bakacak. Okuluna çocuğunu gönderirken huzur içinde gönderecek. Böyle bir Türkiye'yi inşa edeceğiz. Kısaca Samandağ'dan başlayarak Mersin'e kadar olan havzayı Akdeniz'in en büyük üretim bölgesi haline dönüştüreceğiz. Katma değeri yüksek ürünler orada olacak. İstanbul'un nüfusu 5 yılda 2.5 milyon azalacak. Maden rafinerisinden tutun denizciliğe kadar en büyük yatırımları gerçekleştireceğiz. İktidar olduğumuzda 5 yıl içinde 300 milyar dolar para gelecek ve tamamı yatırıma ayrılacak. Dışarıya götürdükleri 418 milyar doları son kuruşuna kadar alıp Türkiye'ye getireceğim, endişe etmeyin. 'Parayı nasıl getireceksin?' diyorlar. Uluslararası hiçbir mahkeme bir devletin soyulmasına 'Evet' dememiştir. Hukuk ve adalet içinde, çalınan paraların tamamını getireceğiz. ABD'de çiftlikler alacaklar, gökdelen yapacaklar, İngiltere'de villalar yapacaklar, Bay Kemal bunları yiyecek. Yemem efendim, yemem. Tamamını alacağım, son kuruşuna kadar getireceğim."

'TÜYÜ BİTMEMİŞ YETİMİN HAKKINI YEMEM, YEDİRMEM'

Konuşmasında üretici ve emeklilere de seslenen Kılıçdaroğlu, "Millet İttifakı'nın iktidarında Kurban Bayramı'nda göreceksiniz. Bankaya gittiğinizde 15 bin TL'yi çekmeye gittiğinizde göreceksiniz. Bunu söylediğimde de koro halinde söylüyorlar. 'Parayı nereden bulacaksın' diyorlar. Sen 5'li çeteye para bulurken kimse sormuyor. 5'li çeteden alacağım paraları emekliye, çiftçiye, üretene vereceğim. 5'li çete telaş içinde. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yemem, asla da yedirmem" dedi.

Polis memurlarına 3 bin 600 ek gösterge verilmesi isteğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Yine itiraz ettiler. Sonra tıpış tıpış gereğini yaptılar. Şimdi polis arkadaşlarımızın dertlerini biliyorum. 24 saat çalıştırıyorlar, aç mı tok mu? Dağın başında nöbet tutturuyorsun. Bu adamın yemeğe, tuvalete ihtiyacı var. Düşünmüyorlar. Çünkü onlar sadece sarayı düşünüyorlar. Yandaşları için çalışıyorlar. Bay Kemal vatandaşı için çalışıyor. Sizin hayalleriniz Bay Kemal'in hedefi olacak. Gençler geleceği yurt dışında arıyorlar. İşsizliğin nasıl bir bela olduğunu biliyorum. İşsiz bir gencin olduğu evde anne baba huzurlu değildir. Köylerdeki bütün okulları açacağız ve 100 bin öğretmen ataması yapacağız. Ferhat ile Şirin'in buluştuğu gibi öğretmen ile öğrenciyi buluşturacağız. Kırsalda veteriner hekim, ziraat mühendisi, öğretmen olacak. Öğretmen nerede maaş alıyorsa, onlar da aynı yerden maaş alacaklar. Kırsalda köylüye üreticiye hizmet verecek. Üretene, alın terine değer vereceğiz. Bu olduğu taktirde Türkiye büyümüş olacaktır. Dışarıdan arpa, yulaf, buğday, et, canlı hayvan alıyoruz. Bunların tamamını bizim üreticimiz, çiftçimiz yapamaz mı? Yapabilir. Ama bir siyasi tercih var. Bunları yoksulluğa mahkum etmek, dışarıdan almak. Bazen soruyorlar ya parayı nereden bulacaksın. Dünyanın bütçesi var. Tercihi siyasetçi yapar. Sizin için üreteceğiz. Saraylarda asla ve asla gözüm yok. Mustafa Kemal'in mütevazı Çankaya'sına gideceğim, orada halka hizmet edeceğim. Saraylarda 4 yerden 5 yerden aylık alanlar var. Onları da keseceğim. 5 yerden 6 yerden aylık alanları kapının önüne koyacağım. Hiç endişe etmeyin."

İklim değişikliğiyle beraber Akdeniz Havzası'nın ısındığına dikkati çeken CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Orman yangınları artıyor, artacak da. 16 uçağı var beyefendinin. İktidar olduğumda 16 uçağı satacağız, orman yangınları için uçak alacağız" dedi.

'BU AMPUL ÇOK YAKIYOR'

Meydanda toplanan kalabalığın pankartlarını da okuyan Kılıçdaroğlu, "Bu ampul çok yakıyor, 14 Mayıs'ta aboneliği kapatalım, diyorlar, kapatacağız. İşsizlik bütün kötülüklerin anasıdır. Bunu bitirmek iktidarın temel görevlerinden birisidir. Bunun için üretmek, üretirken harcadığı alın terinin karşılığını vermek gerekiyor. Her evde huzur, her evde bereket olacak. 5'li çetelere çalışmayacağız ve üreteceğiz, kazanacağız. Bu güzel ülkeye huzuru, bereketi getireceğiz" ifadelerini kullandı.

'İZMİR SİZİ CUMHURBAŞKANI YAPMAYA KARARLI'

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, kalabalığı 'Kurtuluşun ve kuruluşun meydanına hoş geldiniz' diyerek selamladı. Tunç Soyer, "Bugün gelincik tarlasına dönen bu meydanda serpilen tohumlar ülkemizin her karış toprağını saracak. Sayın genel başkanım, İzmir sizi cumhurbaşkanı yapmaya kararlı. Siz geleceğin Türkiye'sine çok yakışıyorsunuz" dedi.

'ADALET OLMADAN DEVLET OLMAZ'

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu da 14 Mayıs'ta yapılacak seçimin çok farklı olduğuna dikkat çekti. İktidarı sert bir dille eleştiren Karamollaoğlu, “20 yıldır iktidarda kalan son iki dönemdir tek başına ülkeyi yöneten arkadaşlar, artık patinaj yapmaya başladılar, geriye gidiyorlar. Problemleri çözemiyorlar. Taktik değiştirdiler. Bir sürü yeni buluşu güya milletimize 'Biz ne kadar yetenekliyiz' diye anlatmaya çalışıyorlar. Milletimizin derdi belli. Adalet bizim en büyük ihtiyaç duyduğumuz husus. Adalet olmadan devlet olmaz. O da yetmez. İnsanlar geçinebilecekleri kadar gelir kavuşmak mecburiyetindedir" diye konuştu.

'BU DÜZEN ONLARIN İŞİNE GELİYOR'

Eşi Nursen Yavaş'la birlikte katılanları selamlayan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da konuşmasında seçim ortamıyla ilgili eleştirilerde bulundu. Siyasi partilerin birbiriyle yarıştığı dönemlerin sona erdiğini savunan Yavaş, "Sürekli üzerimize bir şeyler sallıyorlar. Yapacaklarını anlatmaktan öte artık deniz bittiği, her şeyi tükettikleri için 21 yıl sonunda artık söz kalmadığı için sürekli bir şeylerle suçluyorlar. Nefret dilini, kötülüğü yok edip Türkiye'yi normal siyasetle buluşturacağız" dedi.

'ONLARIN DEVRİ BİTTİ'

Mansur Yavaş'ın ardından mitingde söz alan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da eşi Dilek İmamoğlu ile birlikte parmaklarıyla kalp işareti yaptı. İmamoğlu, "Oyumuzu bölmeyeceğiz, böldürmeyeceğiz. Oylarımız Kemal Kılıçdaroğlu'na, Millet İttifakı'na. Onların devri bitti, meydanlarda bile konuşamıyorlar. Dinleyenleri yok. Bu seçim 86 milyonun kazanacağı bir seçim, ikinci yüzyılın pırıl pırıl geleceğine kavuşma seçimi. Sandıklarda oy patlaması yapmaya, size söz 14 Mayıs'ta pırıl pırıl bir güne uyanmaya" ifadesini kullandı.

'14 MAYIS'TAKİ SEÇİM İKİ TERCİHLİ REFERANDUMDUR'

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan da eşi Zeynep Babacan'la birlikte kürsüden halkı selamladı. Kalabalığın coşkusundan övgüyle söz eden Ali Babacan gençlere seslenerek, "İzmir 15 Mayıs sabahına çoktan uyanmış. Gençler, bu iktidar 'iş var ama gençler iş beğenmiyor' diyor. Beğenmediğiniz ne varsa haklısınız. Bugünkü hayatınız çocukken hayal ettiğiniz gibi değilse elbette beğenmeyeceksiniz. Yarınlarınızı göremiyorsanız elbette beğenmeyeceksiniz. Bu ülkenin sizlere bir gençlik borcu var. İstediklerinize kavuşamıyorsunuz. Bizim hedefimiz her alanda Avrupa standartlarını yakalamış bir Türkiye. Demokraside temel hak ve özgürlüklerde, hukukun üstünlüğünde, ekonomide, eğitimde, sağlıkta sanatta Türkiye en iyisini hak ediyor. En yüksek yaşam standartlarını hak ediyorsunuz. 14 Mayıs'taki seçim aslında iki tercihli bir referandum. Otoriterlik mi demokrasi mi, keyfilik mi hukuk mu, baskı mı özgürlük mü, tek akıl mı ortak akıl mı, korku mu umut mu, öfke mi sevgi mi? İzmir'in tercihi neyse tüm Türkiye onu tercih edecek" dedi.

'KEMAL KILIÇDAROĞLU ÖNDERLİĞİNDE BİR İRADE ORTAYA KOYDUK'

Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, İzmir'in tarihi sorumluluğunu bir kez daha yerine getirdiğini belirterek, şunları söyledi:

"Millet ittifakı olarak milli güvenlik şemsiyesi, demokrasi, hukuk ve laiklik değerlerini içselleştireceğiz. Millet İttifakı renkleri bir kenara, karanlıktan çıkmak için yarınki Türkiye'nin cumhurbaşkanı Kemal Kılıçdaroğlu önderliğinde bir irade ortaya koyduk. Hep birlikte başarıya ulaştıracağımıza inanıyorum. İzmir'den söz almak istiyorum. Dünümüzü çalanlara yarınlarımızı çaldıracak mıyız çaldırmayacak mıyız? Çaldırmayacağız."

'MİLLETİMİZ İKİ KADER YOLU BEKLİYOR'

İzmir'de yaptığı konuşmada 21'inci yüzyıla, cumhuriyetin ikinci yüzyılına yeni bir ufuk çizmek için burada olduklarını ifade eden Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu da İzmir'in istiklalin ve cumhuriyetin kaderinin yazıldığı şehir olduğuna vurgu yaparak, “İzmir bugün destansı bir kalabalıkla dünyanın her bir köşesine diyor ki 'yeni bir ufuk çizmeye geldik.' İki yüz yıllık modernleşme, 150 yıllık meclis, 100 yıllık cumhuriyet, 75 yıllık demokrasi tarihimizin görmediği bir manzara ve tecrübeyle huzurunuzdayız. Daha önce siyasi rekabet etmiş farklı siyasi partilerden 6 genel başkan olarak karşınızdayız. Bu manzara kolay olmadı. Şahitsiniz hiçbir şeyimiz kolay olmadı. Milletimizi iki kader yolu bekliyor. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ya devam edecek ya da Türkiye'yi milletimizi birleştiren Millet İttifakı yeni bir ufuk çizecek" açıklamasında bulundu.

AKŞENER: RECEP BEY EMEKLİYE SEVK EDİLDİN

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de ilk kez bir mitinge eşi Tuncer Akşener ile birlikte geldiğini söyledi. İzmirlileri eşiyle birlikte selamlayan Akşener, "Siz zaten bu yanlışlıkları senelerdir bu insanlardan bizi yöneten zihniyetten görüyorsunuz. Çaka Bey'in İzmir'i tarihi bilgisi olmayanlar tarafından 'Gavur İzmir' denildi. Tarihinizi bilmezseniz, bir şehre bunu dersiniz. Ama İzmir insanlara gavur olmamayı öğreten şehirdir. İzmir bize 14 Mayıs gecesi, eğer biz kazanırsak işgalci olacakmışız ya! İşgali sona erdiren İzmir. Bugün gördüğüm İzmir kararını vermiş. Atatürk'ümüzün bıraktığı emanet eden İzmir, bizi istismar eden, bölüp parçalayan, vatandaşlık satan, 10 milyon Suriyeli'yi ülkemize dolduran bu harami düzenine son verecek. İzmir'e 'Gavur' diyenler, cumhuriyet kurucularına '2 ayyaş' dediler. Sonra ne oldu? O iki ayyaş sözüne karşı önce kadınlar, sonra gençler ayağa kalktı. 14 Mayıs akşamı inşallah 13'üncü Cumhurbaşkanı Kemal Kılıçdaroğlu seçilecek, kendisini alkışlarla makama oturtacağız. Sayın Erdoğan ve arkadaşlarını nezaketle emekli edeceğiz. Bu mitinglerde Kılıçdaroğlu için oy istedik. Burada bütün siyasi partiden insanlar var. İyi Partililer hem Kılıçdaroğlu'na hem de kendi logosu ile seçime giren İYİ Parti'ye oy verecekler. Her aileden bir oy istiyorum. Çünkü şu ana kadar en fazla eziyet gören benim. Bana söylenenler hiç kimseye söylenmedi. Bir anaya, babaanneye, bir eşe söylenmeyecek her şey söylendi, tüm kadınlara söylendi. 'Sürtük' dendi, bana 'Fosforlu' dendi. Gençlere 'süfli' dendi, bana 'Kocasını aldattı' dendi. Bu benim için ölümdü. Hangi partiye oy verirseniz verin her aileden bir oy istiyorum. Bu kavgayı verebilmek için size ihtiyacımız var. İzmir istibdata karşıdır. 13'üncü Cumhurbaşkanımız Kemal Kılıçdaroğlu olacak. Biz Hasan Tahsin'in yaptığı gibi ilk kurşunu atan her şeyini ortaya koyan Atatürk'ün evlatları olarak, 'Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet' diyoruz. Duy Recep Bey emekliye sevk edildin" ifadesini kullandı.