04.03.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
Mine Özdemir
Tüm dünyada 8 Mart, Emekçi Kadınlar Günü olarak kutlanıyor. Bu özel güne sayılı günler kala biz de gezgin kadınlara sayfamızı açtık. Seyahat etmek, yeni ülkeler görmek, farklı kültürleri tanımak, insanlarla iletişim kurmak kendini keşfetmenin bir yolu. Kadınlar, gezdikçe özgürleşiyor. Türkiye’de de tek başına seyahat eden kadın sayısı hızla artıyor. Gezi ruhu taşıyan tüm kadınları aynı çatı altında buluşturmak amacıyla 2015 yılında Cemre Nur Meleke tarafından Gezgin Kadınlar platformu kuruldu.
“Türkiye’de Gezgin Kadınlar Var” mottosuyla yola çıkan platform, bugüne kadar birçok buluşma, gezi sunumları, projeler, eğitimler ve geziler yaparak binlerce kadına ulaştı.
Türkiye’de kadınlar adına olumlu anlamda bir şeyler yapabilmek için oluşturulan platformun ana amacı kadınların içindeki gezi tutkusunu ön plana çıkararak onları gezmeye teşvik etmek.
Aynı yönde düşünen kadınlar buluştukça diğerlerine ilham kaynağı olduğu Gezgin Kadınlar platformu, giderek büyüyor.
Yola çıkmayı, “Keşfetme duygusuyla dünyaya geldiğimize inanıyorum. Güvenli bölgemiz diye tanımladığımız evimizin, şehrimizin, ülkemizin dışına çıkmak, korkutucu bir eylemmiş gibi dursa da aslında her şey bir adımla başlıyor. O da kapının eşiğinden geçmek” diye tanımlayan Cemre Nur Meleke, tek başına seyahat etme konusunda kendisini aşan platform üyesi gezgin kadınlara seyahat etmenin nasıl bir duygu olduğunu sordu:
‘Cesaretinizi toplayın’
Nevin Çağlayan Çoban: Bir kadın olarak tek başına seyahat etmek harika bir duygu. Kendimi çok özgür ve her şeyi başarabilir hissediyorum. Çünkü biz Türk kadınları yılarca hep erkeklerden izin almak zorunda kaldık. Önce babalarımızdan, sonra kocalarımızdan... Tabii bu durum, dünya geliştikçe değişti. Dünya erkeklerinin de gezen kadına karşı tutumları çok daha açık görüşlü olmaya başladı. Gelişmiş ülke insanlarının davranış modelleri ile gelişmekte olan ülkelerin tutum ve davranışları bir değil. Seyahat öncesi araştırma yapılmalı. Örneğin İran’da başınızı kapatmanız gerekiyor.
Hindistan’da omuzların ve bacakların açık olması hoş karşılanmıyor fakat göbeğinizi açmanızda hiçbir sorun yok. Avrupa’da 20 ülkeyi, 9 aylık dünya turunda Asya ve Avustralya’yı tek başına rahatlıkla gezdim. “Yurt dışına gitmek istiyorum ama cesaretim yok” diyen kadınlar, cesaretlerini toplayıp gitsinler, korkuyorlarsa turlarla seyahate başlasınlar. O zinciri kırmak gerek, sonrası gelir zaten.
‘Endişelerim yersizmiş’
Şule Çetiner: Gezmediğim, görmediğim yerleri keşfetmeye başladığımdan beri en çok sevdiğim ülke İtalya oldu. Her tatilinde kamp yaparak konaklayan biri olan ben, yurt dışında da kamp yapmaya karar verdim. Yurt dışında ilk defa kamp yapmayı planladığım ülke olan İtalya ise benim için bu konuda çok önemli bir rol oynadı. İtalya’da kamp alanları çok güvenilir ve bir o kadar da bakımlı ve temiz. İnsanlar yardımsever olduğu kadar kampta yaşam alanına saygılı davranıyor ve kimse birbirini rahatsız etmiyordu. Şehir içinde keşfetmeye ve gezmeye gelince, ilk defa çok rahat gezdiğim bir ülke oldu. Kamp yapmak dışında şehir içinde ulaşım konusunda korkularım ve endişelerim vardı fakat çok rahat ulaşım sağladım, toplu taşımalarla her yere rahatlıkla ulaşabildiğimi gördüm.
İkinci olarak yurt dışı kamp deneyimi yaşadığım ülke ise Yunanistan oldu. Ulaşımı kolay, kamp alanları güvenilir ve rahat. Bir önceki rota olan İtalya’ya gitmeden önce aklımdaki endişelerin yersiz olduğunu deneyimlediğim için, Yunanistan’a gitmeden bu endişelerden sıyrılıp gitmiştim. Rahat rahat gezip, keşiflerimi yaptığım, adasında rahat rahat denize girip sahilde kitabımı okuduğum, keyifle ve güvenle, acaba bir şey olur mu diye düşünmeden ağız tadıyla ve kafa rahatlığıyla gezdiğim bir ülke oldu Yunanistan.
‘Yalnız değilsiniz’
Öykü Yalçın: Her kadının ilk defa yola çıkma öyküsünün ardında mutlaka bir anlık da olsa tereddüt yatar. Önemli ve asıl olan bu duraksamanın üzerine gitmek ve kendini yerküreyi keşfetme heyecanıyla yollara vurduğunda yalnız olmadığını bilmek. Kadın, erkek, çift gezen, tek gezen birçok gezgin, seyahat büyüsüne bir kapıldı mı bütün zorlukların üstesinden gelir. Bence kadın olarak tek başına seyahat etmek hem en zoru hem en zevklisi hem de kadının kişisel, fiziksel, mental gelişiminin ortak kaynağı. Bu bir cesaret mi? Evet, cesaret işi. Cesur olmak zor mu, asla! Seyahate çıktığınızda hem bu cesarete minnet duyarak yaşadığınız her an için şükredecek hem de sizin gibi yola aşık, hikâyeler biriktiren kâşiflerle tanıştıkça daha çok anlayacaksınız, dünya çok güzel.
Başlangıçta seyahat tecrübesi elde etmek ve cesaret toplamak için daha kolay ülkeleri tercih edin. Balkanlara gidin mesela. Makedonya’da Matka Kanyonu’nda yürüyün, Bosna’da Mostar’ın altında oturun. Avrupa’ya gidin ve Hollanda’da lale bahçelerini gezin. Kuzeye çıkın Danimarka’da, İsveç’te güvenli olma hissiyatını sonuna kadar yaşatan bir medeniyetle tanışın. Japonya’ya gidin. İyi insan olma temelinin bir kültüre dinle, siyasetle, eğitimle nasıl yayıldığını gözlemleyin. Yeter ki gezin!
Türkiye’de gezgin kadınlar var, sizinle birlikte bu yolda yürüyen. Gezgin Kadınlar platformu olarak inandığımız düşünce; “Bir kadın yola çıktığında dünya değişir”. O kadın hepimiziz. Bir tutku peşinde aile olmaksa tarifi imkânsız çok güzel bir duygu.