05.09.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:
Ayşegül Kahvecioğlu / ANKARA
MEB’in 11 ve 12. sınıflarda okutulan Hz. Muhammed’in Hayatı dersinin kitaplarındaki “Evlilik” ve “Ailede eşlerin görevleri” ünitelerinde öğrencilere verdiği tavsiyeler yer aldı. Tavsiyeler arasında “Bekârlık sultanlık değil, henüz karar verilememiş bir sürecin sancılı bekleyişidir. Evlilik, zihni sürekli meşgul eden gönlün sesini dindirmektir”, “İnsan fıtratı gereği karşı cinsiyle birlikte yaşamaya muhtaçtır. Bunun dışındaki bir hayat insana saadet ve huzur vermekten uzaktır”, “Kişi, evliliğe kadar iffetini muhafaza etmeli, sadece nikahın koruyucu şemsiyesi altında karşı cinsle bir araya gelmelidir”, “İslam, erkeğin üstlendiği mesuliyetlere karşılık kadının da kocasına itaat etmesini istemiş ve bu itaati ibadet saymıştır. Kadın ona karşı gereken muhabbet, hürmet ve itaati gösterirse aile içinde düzen ve uyum sağlanmış olur” gibi ifadeler yer alıyor.
‘Gözü evinde olsun’
11 ve 12. sınıflarda okutulan Hz. Muhammed’in Hayatı dersinde “Evlilik” ve “Ailede eşlerin görevleri” başlıklı üniteler hazırlayan Milli Eğitim Bakanlığı, “Evliliğe teşvik”, “Eş seçimi”, “Nişan ve nikah”, “Eşleri birbirine bağlayan değerler”, “Eşlerin görev ve sorumlulukları” gibi alt başlıklarla verdiği tavsiyeleri 2 kitapta toplam 40 sayfada detaylı olarak anlattı. Kitaplarda yer alan ilginç tespit ve tavsiyeler şöyle sıralandı:
Kadın ve erkek evlenerek iffetlerini korurlar. Gözü dışarıda olmayan, huzuru, mutluluğu yakalamaya çalışarak evinden razı olan ve razı olunan kimseler olurlar.
Kadın ve erkek evlenerek anne baba olma mutluluğunu tadarlar. Yetiştirdikleri çocuklarla amel defterlerinin kapanmamasını sağlayarak ahirete yatırım yaparlar. Kadın ve erkek evlenerek hem bulundukları durumu bir ibadete çevirebilir hem de iffetli toplum modeli olma yolunda önemli bir adım atmış olurlar.
Nişan merasimleri
Gençler, tanışma süreçlerinde dikkatli olmalı, kutsal bir birliktelik olan aile müessesesine zarar vermeyecek yaklaşımlarda bulunmalıdırlar. Çünkü her tanışma, evlilikle noktalanmayabilir.
Bir kıza talip olan varken rekabet ortamı oluşturacak şekilde başkalarının talip olması uygun düşmez.
Söz ya da nişan merasimleri, çiftlerin ‘Biz evlilik yolunda ciddi adımlar atıyoruz’ mesajını topluma vermeleri ve çevrede oluşabilecek dedikoduların önünü kesmesi açısından önemlidir. Ancak bu dönemde kişiler Allah katında henüz evli olmadıklarından mahremiyet konularında dikkatli olmalı ve görüşmelerini meşru çerçevede sürdürmelidirler.
Bekarlık sultanlık değil, henüz karar verilememiş bir sürecin sancılı bekleyişidir. Evlilik, zihni sürekli meşgul eden gönlün sesini dindirmektir.
İnsan fıtratı gereği karşı cinsiyle birlikte yaşamaya muhtaçtır. Bunun dışındaki bir hayat insana saadet ve huzur vermekten uzaktır.
Düğün elbette ki bir dönüm noktasıdır. Ancak düğün diye her şey meşru görülmemeli, içki gibi haramları kullanarak düğünler kâbusa çevrilmemelidir.
Evli kadınla boşanmadan evlenmek, ateist, müşrik, mürted ve ehli kitapla yapılan evlilikler yasaklanmıştır.
‘İffeti muhafaza etmeli’
Nikahı zinadan ayıran en önemli fark etrafa duyurmaktır. Bu durum onları iffetsizlikten, birbirlerini kolayca terk edivermekten korur.
Dinimiz, nikah dışı ilişkileri yasaklamış ve bu durumu zina olarak nitelendirmiştir. Zina dinen büyük günahlar arasında sayılmaktadır. Kişi, evliliğe kadar iffetini muhafaza etmeli, sadece nikâhın koruyucu şemsiyesi altında karşı cinsle bir araya gelmelidir.
Erkekler, hanımlarını hoş tutmak için güzel sözlerle iltifat etmelidirler. Kadınlar da bu ilgi ve alakayı boş çevirmemelidirler.
Anne, evine sahip çıkmalı
İslam, aileyi lidersiz bırakmamıştır. Erkekler, güç ve kuvvet yönünden daha ileri olduğundan ailenin sorumluluğu birinci derecede onlara yüklenmiştir.
Aile reisi erkek olmakla birlikte bu müessesenin işleyişinde ve muhafazasında kadının da önemli rolleri vardır. İslam, erkeğin üstlendiği mesuliyetlere karşılık kadının da kocasına itaat etmesini istemiş ve bu itaati ibadet saymıştır.
Ailede çocukların büyütülüp terbiye edilmesi daha çok anne tarafından yerine getirilir. Ailede erkek vazifesini yapar, ailesine karşı güzel davranır; kadın da ona karşı gereken muhabbet, hürmet ve itaati gösterirse aile içinde düzen sağlanmış olur.
Aile içinde annenin görevleri vardır. Kocasına karşı görevlerinde titiz davranması, evine, çocuklarına sahip çıkması gerekir. Sabırlı olmalı ve israftan kaçınmalıdır.