09.09.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
MERT İNAN İstanbul - Hem Katolik Ruhani Reisler Kurulu Resmi Tarihçisi Dr. Rinaldo Marmara’nın ortaya koyduğu belgeler, hem de merhum Tarihçi Oktay Gökdemir’in araştırmaları, 100 yıl önce kentin farklı noktalarında başlayan yangınlara ilişkin önemli bilgiler içeriyor.
İzmir Başepiskoposu Monsenyör Vallega’nın 3 Ekim 1922 tarihinde kaleme aldığı ve Vatikan Dışişleri Bakanı Kardinal Gasparri’ye gönderdiği belgede şu ifadeler yer alıyor: “Her şey eksik, kiliseleri tekrar açmak, yeniden inşa etmek imkânsız. Yunanlıların yangından sorumlu olduğu varsayımı giderek doğrulanıyor. Buraya varışımdan beri Yunanlılardan şunu duyuyordum: İzmir’i terk etmeyeceğiz; bırakmak zorunda kalırsak ateşe vereceğiz. Ve böyle de yapıldı. Türklerin gerekli önlemleri almadığını söyleyenler var. Yangın korkunç bomba patlamalarıyla kentin çeşitli bölgelerinde eş zamanlı olarak başladı. Üç gün ve üç gece sürdü.”
‘Şeytani plan’
Yangın sırasında İzmir’de Dominiken rahip olarak görev yapan Giordano Grosso’nun kaleme aldığı raporda ise; “Ermeni mahallesinde bir yangın patlak verdi. İtfaiyenin müdahalesi yangını kontrol altına almıştı. Lakin aynı gün, 13 Eylül günü, saat 14 civarında İzmir şehrini bir yığın harabeye çevirecek asıl yangın başlamıştı. Faciaların habercisi göğe yükselen ilk dev sütun bombaların, mühimmatın ve kundak malzemelerinin saklanıldığı Ermeni kulübünde çıkmıştı. Şeytani plan gerçekleşmiş oldu. Kent muazzam bir mangala dönmüştü. Hiçbir kalem o sahnenin dehşetini anlatamayacak” deniliyor.
Büyük yangın sırasında İzmir’de bulunan Fransız gazeteciler ise felakete ilişkin haberlerinde sorumluların Rum ve Ermeni çeteciler ile bu çetelere destek verenler olarak belirtiliyordu.