29.10.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
MERT İNAN İstanbul
Müzeyken camiye çevrilen ve yarın açılışı yapılacak Kariye Camii’nin son görüntüsü tartışmalara neden oldu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı (İBB) Mahir Polat, Kariye fresk ve mozaiklerinin kapatılmış halini sosyal medyadan paylaşınca, yapının tüm özelliğinin kaybolduğuna yönelik tepkiler geldi. Polat, Twitter hesabından, “Dünya sanat tarihinin baş yapıtlarından Kariye’nin fresk ve mozaiklerinin kapatılması ne yazık ki yapının karakterini ve sanatsal değerini öldürecek vasıfsızlıkta” paylaşımında bulunurken, Milliyet’e yaptığı açıklamada da, “Kariye Camii, Vakıflar Genel Müdürlüğü uhtesinde ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kullanımında bulunuyor. Tarihi yapı İBB’nin yetki alanı dışında olduğundan herhangi bir hukuki girişim veya müdahalemiz söz konusu olamaz. İstanbul’un en önemli kültürel mirasının durumunu kamuoyunun dikkatine sunmak istedik” ifadelerini kullandı.
‘Izdırap veriyor’
Polat’ın paylaştığı görüntüyü Milliyet’e değerlendiren mimarlık tarihçisi Prof. Dr. Zeynep Ahunbay da, Kariye’deki görüntülerin önümüzdeki günlerde Dünya Miras Komitesi’nin toplantısında gündeme geleceğini ve Türkiye için olumsuz yansımalar yaşanacağını söyledi. Prof. Ahunbay,
“74 yaşındayım. Her zaman ülkemin aydınlığa ulaşacağına, insanlarımızın tarihi doku ve çevreyi koruyacaklarına inandım. Ne yazık ki cehalet devam ediyor. Bize emanet kalan mirası katlediyoruz. Artık söyleyecek söz bulamıyorum. Çok üzgünüm. İstanbul’un kültürel, tarihi mirası maalesef ideolojik nedenlerden dolayı zarar görüyor. Kariye, Bizans’tan günümüze miras kalmış en önemli kültürel hazinelerden biri. Bu kadar önemli bir kültürel mirası estetikten uzak ve asıl değerlerini ortadan kaldıracak şekilde düzenlemek inanılır gibi değil. Hiç kimse tarihi, kültürel varlıkları bu kadar aşağılama hakkına sahip olamaz. Kariye İstanbul’un en çok mozaik ve freski olan kilisesi. Ayasofya’dan bile daha çok freskin olduğu esere reva görülen bu uygulama ızdırap veriyor. Yazık, çok yazık” diye konuştu.
Listeye giren ilk eser
Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi Türkiye Milli Komitesi tarafından yapılan açıklamada, “Kariye’nin de içinde bulunduğu İstanbul’un Tarihi Alanları, 1985 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne, Türkiye’nin listeye giren ilk miras alanlarından biri olarak kaydedilmiştir. 1985 yılı itibariyla Dünya Mirası statüsüne sahip olan Kariye, gerek mimarisi, gerekse mozaik ve freskleriyle evrensel bir bellek ve değerdir. Dünya Mirası statüsüne sahip varlıkları en iyi şekilde korumak, yönetmek, fiziksel ve entelektüel erişime açık tutmak, kültür varlığının tarihi, mimari, sanatsal ve kültürel değerlerini tüm insanlıkla paylaşmak taraf devletin sorumluluğundadır” denildi.
‘Anıtsal yapıyı örtmek yanlış’
Yüksek mimar Dr. Doğan Hasol şu değerlendirmeyi yaptı: “Türkiye öncelikle bir mimarlıklar ülkesidir. Adı bilinen 42 uygarlık, 3 bin antik kent ve Dünya’nın Yedi Harikası’ndan ikisi bu topraklarda bize emanet edilmiş, emsalsiz bir arkeoloji ve mimarlık birikimidir. Çeşitli dönem ve uygarlıkları yansıtan tarihsel, kültürel eserlere sahip çıkamıyoruz. Kariye’deki görüntü yürekler acısı. Bu eserler dünya mirasıdır ve bu tür eserleri olduğu gibi korumak insanlık görevidir. Eserin ruhuna aykırı değişiklikler yapmaya hakkımız yok. Kariye çok özel bir yapı. Muhteşem mozaik ve freskleri bünyesinde barındıran bir anıtsal yapıdan söz ediyoruz. Örterek kullanmak doğru değil. İznik ve Trabzon’daki Ayasofya müzeleri camiye çevrildi, ancak esnaf kan ağlıyor. İznik, üçüncü Hristiyan Konsili’nin toplandığı yerdi. Bu nedenle otobüslerle Hristiyan ziyaretçiler gelirdi ama artık gelen, giden yok. Bu uygulamalarla ülkemizi ziyaret etmeyi düşünen turistleri de kaçırıyoruz.”
Fotoğraf: Ozan Güzelce