26.09.2024 - 07:02 | Son Güncellenme:
EREN KOCA/HABER MERKEZİ
EREN KOCA/HABER MERKEZİ- 7 Ekim’den bu yana Gazze’de 42 bin Filistinliyi katleden İsrail ordusunda bazı askerlerin kollarına taktıkları “vadedilmiş toprakları” simgeleyen peçler (patch) tekrar gündem oldu. Resmi İsrail ordu kıyafetlerinde yer almayan peçlerle ilgili Bahçeşehir Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, Milliyet’e değerlendirmelerde bulundu.
Abdullah Ağar, bu peçlerin ordu tarafından tüm birliklere dağıtılmadığını, askerlerin kendi isteğiyle bu peçleri takamayacağını ama savaş ortamında birlik komutanlarının inisiyatifleriyle satın alınıp takılabildiğini söyledi. Ağar, bu inancın “İsrail’de tahrip edilmiş Tevrat’tan, Talmud’dan etkilenen bazı çevrelerin inandığı kıyametçi bir dogma” olduğunu belirterek şunları kaydetti: “Bunlar Nil’den Fırat’a yani doğu ve batı sınırları belli olan ama kuzey-güney sınırları çok da belli olmayan, kimilerinin Türkiye’yi de dahil etmeye çalıştığı bir dogmaya, bir teopolitik kıyametçi ihtirasa karşılık geliyor. Buna özellikle İsrail Savunma Bakanlığı’ndaki bazı karar mekanizmalarından, komuta kademelerinden inanan insanlar olunca bu iş ciddileşiyor. Ama aslında altı son derece boş. Nasıl yapacaksın, kimle yapacaksın, hangi güçle yapacaksın bunların cevabı yok. Bir ihtiras bu.”
"İSRAİL İÇİN TEHLİKELİ"
Ağar, Ermenilerin ‘büyük Ermenistan’ hayali, Yunanlıların ‘Megala İdea’sı gibi inançları bulunduğunu hatırlatarak “Bu tür efsanelere, hikayelere insanlar inanabilirler. Ama İsrail’de siyasi ve askeri bürokrasinin içerisinde böyle bir şey olması İsrail’in nasıl bir açmaza düştüğünü ispat ediyor. Kıyametçi gayb ile ilgili bir hedefleri var. Bunu yürütmek için ortalığı kan gölüne çevirmek, ortalığı büyük bir güvenlik bunalımıyla sosyolojik, demografik, jeopolitik bunalımla bırakmak.... Bu hem İsrail açısından tehlikeli hem de İsrail’in hedeflediği ülkeler için tehlikeli. Bu dogmanın peşinden giderlerse bu İsrail’in yok olmasına sebebiyet verebilir. Çünkü İsrail derinliği olan bir ülke değil” dedi. Ağar, “vadedilmiş topraklar” ile DAEŞ’in alanlarının da örtüştüğüne dikkati çekti.
MISIR'DAN TÜRKİYE'YE KADAR...
Vadedilmiş topraklar, Yahudilikte tanrı tarafından İbrahim ve soydaşlarına vadedilmiş bölge olarak biliniyor. Tam sınırları belli olmamakla beraber, İsrail ve Filistin topraklarını oluşturan bölgenin “vadedilmiş topraklar” olduğu inancı yaygın. Günümüzde ise bu sınırlar, Nil nehri 3 kolu ekseninde başta Mısır, Sudan, Etiyopya, (batı hat) Lübnan-Suriye-Ürdün (Levant alanı), Irak (Doğu hat) Suudi Arabistan(Güney hat), Türkiye’nin güneyi (kuzey hat) olacak şekilde şekilde gösteriliyor.