Gündemİlk çocuk sevinci ızdıraba döndü, aile hastaneyi ihmalle suçladı

İlk çocuk sevinci ızdıraba döndü, aile hastaneyi ihmalle suçladı

02.04.2018 - 16:13 | Son Güncellenme:

Doğum öncesi tüm tahlilleri yapılan bebek mikrosefali hastalığıyla dünyaya geldi. Aile, doğum öncesi ve sonrasındaki kontrolleri gerçekleştiren özel hastanenin ihmali olduğunu iddia etti. Doktorların 'Boşuna uğraşma senin çocuğun yaşamayacak" dedikleri 3 aylık Ata için ailenin umutlu bekleyişi sürüyor

İlk çocuk sevinci ızdıraba döndü, aile hastaneyi ihmalle suçladı

Antalya’da bebeklerinde henüz kesin bir tedavisi bulunmayan mikrosefali (baş küçüklüğü) hastalığına yakalanan 3 aylık oğlu Ata’nın babası Tarık Özdemir, doğum için kontrole gittikleri özel hastaneyi suçladı. Oğlunun anne karnındayken bu hastalığa yakalandığını ancak doktorların hastalığı tespit edemediğini ileri süren Özdemir, “Oğlumuz gözümüzün önünde günde 4-5 bin kere nöbet geçiriyor. Doktorlar, gözümün içine baka baka, ‘boşuna uğraşma senin çocuğun yaşamayacak’ diyor. Her sabah kalktığımda belki bir rüyadır diye yatağına bakıyorum” dedi.

Haberin Devamı

Antalya’da yaşayan Tarık ve Ceylan Özdemir çifti 2017 yılı Aralık ayında ilk çocuklarını dünyaya getirme mutluluğunu yaşadı. Son derece sağlıklı erkek çocuklarına Ata ismini veren genç çift, günler ilerledikçe çocuklarının davranışlarında farklılıklar gözlemledi. İddialara göre doğumun gerçekleştiği özel hastanede son derece sağlıklı dünyaya geldiği söylenen minik Ata’yı başka bir hastaneye götüren Özdemir çifti, bebeklerinde henüz kesin bir tedavisi bulunmayan mikrosefali (baş küçüklüğü) hastalığı teşhis edildi. Dünyaları bir anda kararan Özdemir çifti ise şu anda yoğun bakımda yaşam mücadelesi veren 3 aylık bebeklerinin doğum öncesi ve sonrası kontrollerde özel hastanenin ihmali olduğunu iddia etti.

Haberin Devamı

Oğlunda milyonda bir rahatsızlığın bulunduğunu belirten Baba Tarık Özdemir, “Çocuğumuzun kafatası ve beyinciği olması gerekenden çok küçük. Buna bağlı olarak da beynin diğer bölgelerinde hasarlar oluşuyor. Şuanda bazı sendromlara da yakalanmış durumda. Bu sendrom epilepsinin çok ağır bir vakası. Günde 4 bin- 5 bin kere gözümüzün önünde nöbet geçiriyor” dedi.

“3 AYDIR ACI İÇERİSİNDEYİZ”

Hastalığın anne karnında tespit edilebilmesi gereken bir rahatsızlık olduğunu söyleyen Özdemir, gittikleri özel hastanede kendilerine çocuklarının son derece sağlıklı doğduğunu söylediklerini iddia etti. Özdemir şu ifadeleri kullandı:

“Aslında o hastalık anne karnında tespit edilebilmesi gereken bir hastalıkmış. Bu tip doğumların genellikle anne karnında sonlandırıldığını öğrendik. Ama ne yazık ki gittiğimiz özel hastanedeki doktorlar bunları fark edemedi. 3 aydır acı içerisindeyiz. Gittiğimiz her hastanede doktorlar bize aynı şeyi söylediler.

Benim çocuğumun göz göre göre bu şekilde doğmasına izin verdiler. Ki çocuk doğar doğmaz aynı hastanede muayeneye gittiğimizde çocuğun inanılmaz derecede sağlıklı olduğunu söylediler. Çocuğumuza beyin MR çektiler, hiçbir şey olmadığını söylediler. Daha sonra aynı MR CD’sini alıp Akdeniz Üniversite’sine gittik. Buradaki doktorlar bebeğimizde inanılmaz derecede ağır hastalıklar olduğunu söylediler. Bu doktorlar bunları nasıl göremez anlayamıyorum. Görüp de söylemedilerse onları Allah’a havale ediyorum. Kimseye bir sitemim yok, Rabbime hiçbir sitemim yok, onun verdiği her şeye razıyız. Biz oğlumuzu normal bir çocuk gibi sevip, yaşadığı yere kadar büyüteceğiz.”

Haberin Devamı

“HER SABAH KALKTIĞIMDA YATAĞINA BAKIYORUM”

Olay sonrası hukuki yollara başvuracağını belirten Özdemir, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Hiçbir zaman bunun peşini bırakmayacağım. Çünkü bize çektirdikleri acının tarifi yok. Gözümün içine baka baka, ‘boşuna uğraşma senin çocuğun yaşamayacak, ikinci çocuğu düşün, genetik test yaptır’ gibi söylemlerde bulundular. Profesör olmuş ama kalbi bir gram gelişmemiş, vicdanı olmayan insanları çok gördüm bu süreçte. Benim oğlumun yatağı şuanda boş. Her sabah kalktığımda bakıyorum oraya. Belki bir rüya görmüşümdür diye düşünüyorum. Rabbim kimsenin başına böyle şeyler vermesin. Lütfen yetkililerden ricam, Özel hastanelerdeki bu soyguna, insanları kandırma çabalarına bir son verilsin. Oğlum Ata için dualarınızı eksik etmeyin. Benim oğluma güç veren, ona yaşama azmini veren bizlerin ve sizlerin dualarınız.”

Haberin Devamı

“KEŞKE MADDİYATLA ÇÖZÜLEBİLECEK BİR SIKINTIMIZ OLSAYDI”

Olayı sosyal medya üzerinden paylaştıktan sonra birçok kişinin destek amaçlı aradığını ve mesaj attığını da ifade eden Tarık Özdemir, “Maddi olarak destek olmak isteyenler oldu. Kesinlikle böyle bir isteğimiz yok. Keşke maddiyatla çözülebilecek bir sıkıntımız olsaydı ama ne yazık ki herhangi bir tedavisi olmayan bir hastalık. Doktorlar yaşamayacak diyorlar ama ben hiçbir zaman oğlumdan ve Rabbimden umudumu kesmedim. Yaşar yaşamaz bilemem ama nefes aldığı sürece mücadele etmek zorundayız. Çocuğumuz akciğer enfeksiyonundan yatıyor şuanda. Ben çocuğumu yatıracak hastane bulamadım Antalya’da. Çünkü çocuğumuzun nörolojik problemleri olduğu için hiçbir özel hastane almak istemedi. Çünkü hiçbir zaman ona yaşayacak gözüyle bakmadılar. Sağ olsunlar Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi aldı. Çocuğumuzun akciğer enfeksiyonunun düzeliyor olduğunu söylediler. İnsanların bizlere destek olması, dua etmesi bizleri çok mutlu ediyor” diye konuştu.

Haberin Devamı