11.11.2019 - 15:58 | Son Güncellenme:
AA
İBB'den yapılan açıklamada, Birpınar'ın ifade ettiği tüm unsurların bilimsellikten, gerçeklikten uzak olduğu savunularak, Singapur örneğindeki tesisin, iptal edilen projeden farklı olarak, membran teknolojisinin bir üst adımı olan "reverse osmoz" teknolojisine sahip olduğu ifade edilerek, "Böyle olmasına rağmen, bu tesiste arıtılan su dahi, iddia edildiği gibi marketlerde satılmamaktadır. Tesis, arıttığı suyu belirli oranda yer altı sularına enjekte etmektedir. Doğrudan bir tüketim söz konusu değildir." denildi.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul'a ileri biyolojik arıtma tesisleri vaatlerinin hatırlatıldığı açıklamada, nüfus artışı yoğun olan Başakşehir ve Küçükçekmece ilçelerine hizmet verecek bir başka ileri biyolojik atıksu arıtma tesisi planlandığı aktarıldı.
İptal edilen tesis projesinin ise yer seçimi ve kapasite açısından yanlış olduğu vurgulanan açıklamada, şöyle denildi:
"Bilimsel raporlara göre, bölgede nüfus 2,5 milyon kişi artsa dahi, mevcut sistemlerin kapasitesi yeterlidir. Buna rağmen, İstanbul'un büyümesi nedeniyle, bu tesisin stratejik önemde olduğu iddiası bütünüyle dayanıksız ve bilim dışıdır. Ayrıca, iptal edilen projenin bulunduğu alanda, 15 yıldır hizmet veren bir terfi merkezi bulunmaktadır. Bu tesis, atık suları Yenikapı ve Baltalimanı arıtma tesislerine pompalamakta ve bu iki tesiste arıtılan su Marmara Denizi ve Boğaz'a deşarj edilmektedir. Arıtılmış olsa dahi Haliç'e su verilemez. Bu yüzden Silahtarağa'da iptal edilen biyolojik arıtma tesisi projesi yapılmış olsa da Haliç'e su pompalaması söz konusu olmayacaktı. Haliç'e herhangi bir su deşarjı yapılamayacağı için tesisin ön arıtma, biyolojik ya da ileri biyolojik olması fiilen herhangi bir anlam ifade etmemektedir."
İTÜ HEYETİNİN RAPORU
Tesisin hacmine göre arıtılan suyun peyzaj alanlarının ihtiyaç duyduğu sudan 20 kat fazla olduğu belirtilen açıklamada, kalan suyun zorunlu olarak Haliç'e deşarj edilmesinin koku ve kir problemine yol açacağı öne sürüldü.
Açıklamada, İTÜ'nün tesisle ilgili 'olumsuz rapor vermediği' iddiasının doğru olmadığı, İTÜ Çevre Mühendisliği bölümünden 1 profesör ve 2 doçentten oluşan heyetin hazırladığı raporda, tesise ihtiyaç olmadığı ve mevcut durumun sürmesine ilişkin net bir vurgu olduğu aktarıldı.
İstanbul Havalimanı ve Esenler askeri rezerv alanında ilerleyen tarihlerde nüfus yoğunluğu oluşsa bile, atıksu arıtmasının Silahtarağa'da değil o bölgede yapılması gerekliliğine vurgu yapılan açıklamada, İSKİ'nin adı geçen bölgede tesis planlaması yaptığı kaydedildi.
Açıklamanın sonunda devam eden ve planlanan projeler ise şöyle sıralandı:
"Paşaköy İleri Biyolojik Atık Su Arıtma Tesisi İnşaatı (3.aşama devam ediyor), Başakşehir İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi, Sarıyer Gümüşdere Uskumruköy İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi, Tuzla Atıksu Arıtma Tesisi Çamur Yakma Sistemi, İkitelli İçme Suyu Arıtma Tesisi 3.Kademe İnşaatı."
"NE AKLA NE DE VİCDANA SIĞAR"
Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin (İBB), Silahtarağa İleri Biyolojik Arıtma Tesisi Projesini iptal etmesine ilişkin, "Bu teknolojiyi İstanbul gibi bir şehir için 'ihtiyaç yok' diye iptal etmek ne akla ne de vicdana sığar." değerlendirmesini yapmış, "Dünyanın, atık suyu evde dahi kullanılabilecek seviyeye getirebilecek en ileri teknolojisi olan membran teknolojisiyle yapılacak tesis Türkiye'nin ilk, Avrupa'nın en büyük kapasiteli membran tesisi olacaktı. Yani tesiste, atık suyu içilebilir seviyeye getirme teknolojisi var. İmamoğlu'nun İstanbul için 'İhtiyaç yok' dediği arıtma tesisine sahip Singapur'da, bu tesiste arıtılan suya mineral takviyesi yapılarak marketlerde içme suyu olarak satılıyor." açıklaması yapmıştı.