22.09.2023 - 10:52 | Son Güncellenme:
Özden ATİK / İSTANBUL (DHA)
Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğinin (DİAYDER) terör örgütü PKK ile iltisakını araştırmadan derneğe yemek kartları verdiği iddiasıyla yargılanan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Muhtarlık İşleri Daire Başkanı Yavuz Saltık'ın "Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme" suçundan oy çokluğuyla beraatına kararı verildi. Beraat kararına karşı oy kullanan mahkeme başkanı, Yavuz Saltık'ın cezalandırılması görüşünde olduğunu bildirdi.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz sanık Yavuz Saltık geldi. Duruşmayı CHP'li milletvekilleri Enis Berberoğlu, Özgür Karabat, CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da takip etti. Duruşma savcısı esas hakkındaki mütalaasında değişiklik olmadığını belirtti. Yavuz Saltık ve avukatları da savunmalarında bir değişiklik olmadığını söylediler.
"HERHANGİ BİR ÖRGÜTE YARDIM ETMEDİM"
Bunun üzerine son sözü sorulan Saltık, "Üzerime atılı suçu kabul etmiyorum. Herhangi bir örgüte yardım etmedim. Devletin bana verdiği görev haricinde yasal olmayan herhangi bir işlem yapmadım. Ben iyilikten ayrılmadım. Sosyal politikaların gereğini yaptı. Ülkeme, devletime, belediyeme zeval verecek hiçbir şey yapmadım. Üzerime atılı örgütle alakalı suçu şiddetle reddediyorum. Beraatime karar verilmesini talep ediyorum" dedi.
OY ÇOKLUĞUYLA BERAAT
Mahkeme heyeti, sanık Yavuz Saltık hakkında "Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme" suçundan dava açılmışsa da dosya içeriği ve delillere göre kastın yokluğu gerekçesiyle beraatine karar verdi.
MAHKEME BAŞKANI CEZALANDIRILMASI YÖNÜNDE OY KULLANDI
Oy çokluğuyla alınan karara Mahkeme Başkanı Ferhat Şahin, muhalefet şerhi koydu. Karşı oy yazısında, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından görev dağılımına ilişkin mevzuatta sanığın başkanlığını yaptığı Sosyal Hizmetle Daire Başkanlığı'nın dernek, vakıf, mescit gibi kurumların talepleriyle ilgilenmediği, daha çok bireysel yardımların değerlendirildiği belirtildi. Ayrıca mevzuatta yardım taleplerinin bireysel yapılması gerektiği açıklanmışken tape kayıtları ve Ekrem Baran'ın beyanlarında başvuruların liste olarak alındığı ve belediye çalışanları tarafından toplu şekilde teslim edildiği kaydedildi. Tüm işlemlerin sanığın bilgisi dahilinde olduğu, yardım kartlarının "değer ailesi" olarak adlandırılan kişilere verildiği tape kayıtlarıyla sabit olduğu belirtilen yazıda, "Sanığın eğitim seviyesi, konumu ve icra ettiği mesleği gözönüne alındığında toplum olarak verilen yardım kartlarının hangi amaçla kullanılacağı ve kimlere gideceğini bilmemesi mümkün değildir. Tüm bu hususlar dikkate alındığında sanığın örgüt içerisinde hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme suçundan cezalandırılması gerektiği kanaatinde olduğumda çoğunluğun beraat yönündeki görüşüne katılmıyorum." denildi.
"ADALETİN TECELLİ ETMESİNDEN MUTLUYUM"
Duruşma çıkışında basın açıklaması yapan Yavuz Saltık, "Türkiye ve İstanbul Büyükşehir Belediye tarihinin en büyük sosyal politika bütçesini bu şehrin ötekilerini, bu şehrin arka sokaktaki insanlarına kullanmanın bir bedeli varsa da bunda şerefle ödemeye hazırdım. Benim bu duruşmalarda sergilediğim sadece kendi adıma değil onurlu, şerefli ve İstanbul halkına her türlü zorluğa rağmen hizmet etmek için yarışan, çabalayan İstanbul Büyükşehir Belediyesi adınadır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi yönetiminin bayrağını yere düşürmeyen bir karar alındığı için ve bu işlemleri yaparken de başım dik, alnım açık, evime gideceğim için çok mutluyum. Adaletin tecelli etmesinden çok mutluyum. Sadece Berlin'de değil, Türkiye Cumhuriyeti'nden de hakimlerin olduğunun bir ispatıdır bu" dedi.