24.04.2025 - 09:35 | Son Güncellenme:
HABER MERKEZİ
Selanik Aristoteles Üniversitesi (APTH) Sismoloji Profesörü Kostas Papazahos, ERT kanalına "Bu depremin tek kötü yanı, çok büyük depremler üreten aktif bir fay hattı üzerinde gerçekleşmiş olması. Tarihsel olarak bu fay hattı 7'nin üzerinde büyüklükte depremler üretmiş, çok sayıda can kaybına ve ciddi yıkımlara yol açmıştır" derken her şeyin mümkün olduğunu ve önümüzdeki saatler ya da günler içinde çok daha büyük bir depremin meydana gelme riskinin olduğunu söyledi.
ALMAN UZMANDAN İKİ FARKLI SENARYO
Almanya'da görev yapan sismolog Profesör Marco Bohnhoff, Deutsche Welle Türkçe'nin haberine göre Marmara Denizi'nde meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından İstanbul'a yönelik sismik gerilimin arttığını belirterek, iki muhtemel senaryoya dikkat çekti.
Merkez üssü İstanbul'un Silivri açıkları olan sarsıntı, kamuoyunda beklenen büyük depremin habercisi olup olmadığı yönünde soru işaretleri yarattı. Alman Yer Bilimleri Araştırma Merkezi (GFZ) uzmanı Bohnhoff, DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada depremin olası sonuçlarını değerlendirdi.
İLK OLASILIK: 6.2 ANA ŞOK
Bohnhoff'a göre ilk olasılık, yaşanan depremin ana şok olması. Bu senaryoda, bölgedeki sismik hareketlilik normal sayılan artçı sarsıntılarla giderek azalabilir.
İKİNCİ OLASILIK: 7.4'E ÇIKABİLİR
Diğer senaryo ise daha tedirgin edici: Bohnhoff, asıl büyük depremin henüz yaşanmadığını ve daha büyük bir sarsıntının kapıda olabileceğini ifade etti ve şunları söyledi:
Bu büyüklük en fazla 7.4'e kadar çıkabilir ve bu da uzun süredir beklenen yıkıcı Marmara depremini tetikleyebilir. Fakat hangi senaryonun gerçekleşeceğini şu anda kesin olarak söylemek mümkün değil.
'GERİLİM İSTANBUL'A DOĞRU ARTIYOR'
Bohnhoff, 6.2'lik depremin ardından stresin doğuya, yani İstanbul’a doğru kaydığını vurguladı. "Bu nedenle İstanbul'a daha yakın bölgelerde deprem yaşanma olasılığı artmış durumda" diyen uzman "Ancak büyük bir depremin ne zaman olacağını kestirmenin şu an için imkansız olduğunu da" sözlerine ekledi.
Bohnhoff, yaşanan artçıların normal olduğunu ve önümüzdeki günlerde, hatta belki haftalarda, 5 büyüklüğünü geçmeyen sarsıntıların hissedilmeye devam edebileceğini söyledi.
6 Şubat depremleri sonrası yaptığı açıklamalarda da Türkiye’deki fay hatlarındaki stres dağılımına dikkat çeken Bohnhoff, "Bu bölge için tehlike henüz geçmiş değil," uyarısını yinelemişti. Ayrıca, merkez üssün kuzeydoğusunda yeni depremlerin yaşanabileceğini belirtmişti.
DAHA GÜÇLÜ BİR DEPREMİN HABERCİSİ OLABİLİR
Rus sismolog Andrei Korzhenkov, 23 Nisan'da meydana gelen depremin bağımsız bir olay değil, daha güçlü bir yeraltı depreminin öncüsü olabileceğini öne sürdü. "Şu anda ne tür bir deprem olduğunu bilmiyoruz. Bu daha da güçlü bir depremin habercisi olabilir. Artçı depremlerin olduğu ve olacağı kesin. Ancak sonraki depremin gücünü tahmin etmek mümkün değil" dedi. Korzhenkov, bölgede onlarca yıldır büyük bir depremin olmamasının bile endişe kaynağı olduğunu söyledi.
TATİL BELDELERİNDE TSUNAMİ OLACAK MI?
Deniz tabanında meydana gelen depremler genellikle olası bir tsunami korkusuna yol açar. Ancak sismologlara göre Marmara Denizi söz konusu olduğunda böyle bir gelişme olasılığı son derece düşük. Bunun nedeni denizin sığ olması ve nispeten küçük bir su hacmine sahip olması. Sismik faaliyet sonucunda deniz tabanında bir çıkıntı oluşsa bile, deniz yüzeyindeki dalga reaksiyonu, örneğin Pasifik Okyanusu'nda gözlemlenenlere benzer yıkıcı tsunami ölçeğine ulaşmayacaktır.