23.03.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
Seyfettin Ersöz
Türkiye’nin, İdlib’de ilk kez radikal grupların saldırısında şehit vermesinin ardından Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) bölgede radikallere karşı atacağı adımları değerlendiren SETA’dan Ömer Özkızılcık, 15 bin savaşçısı olan Heyet Tahrir el-Şam’ın (HTŞ) kendisini lağvetmeye zorlanması gerektiğini belirtti. Özkızılcık, “TSK diğer radikal örgütlere de Suriyeli muhaliflerin ön cephede olduğu, SİHA destekli geniş çaplı operasyonlar düzenlemeli. Bölgedeki radikal gruplara temizlik operasyonundan başka çözüm gözükmüyor” dedi.
Moskova’da 5 Mart’ta alınan kararlara uymayacaklarını açıklayan İdlib’deki radikal gruplar, 19 Mart’ta İdlib’in Mahammel kasabasında TSK unsurlarına saldırdı. Roketli saldırı sonucu iki asker şehit oldu bir asker yaralandı. İdlib’de ilk kez bir radikal saldırısında Türkiye şehit vermiş oldu. SETA Vakfı Güvenlik Departmanı’nda çalışan Ömer Özkızılcık, radikallere karşı atılabilecek adımları Milliyet’e değerlendirdi.
“İlk saldırı değil”
İdlib’de 19 Mart’ta iki saldırı olduğunu, birinin Şam rejimi tarafından yapıldığını hatırlatan Özkızılcık, diğer saldırıyı ise Hurras El Din örgütünün gerçekleştirdiği yönünde bilgiler olduğunu söyledi. Özkızılcık, “Hurras El Din saldırıyı reddetti. Ancak biz önceki, bu grubun TSK’ya saldırı girişiminde bulunduğunu biliyoruz” dedi.
Türkiye’nin radikal örgütlere karşı iki farklı yöntem izlemesi görüşünü savunan Özkızılcık şöyle devam etti:
“BM tarafından terör örgütü olarak tanınan HTŞ ayrı cepte, diğer radikal gruplar ayrı cepte değerlendirilmeli. HTŞ içindeki yabancı savaşçı sayılarında azalma var. Hurras El Din gibi yapılara geçişler mevcut. Psikolojik üstünlüğünü kaybetti. Çünkü İdlib’i koruyamadı ve halk yaşanan askeri kayıplarından HTŞ’yi suçluyor.”
HTŞ’nin bölgede 15 bin savaşçısı olduğunu belirten Özkızılcık “Bunların tamamı örgüte ideolojik olarak bağlılık göstermiyor. Örgütün kendisini lağvetmeye zorlanması gerekiyor. Bunu da ilk olarak İdlib halkı ve Suriyeli muhaflifler üzerinden baskı kurarak yapabilirsiniz. İkincisi de bazı ültimatonların TSK tarafından bizzat iletilmesi yoluyla. Ancak HTŞ kendini lağvettikten sonra askeri gücünün üçe bölünmesi bekleniyor... HTŞ’nin lağvedilmesiyle, diğer radikal örgütlerin güçlenmesi beklenebilir. Silahlı güç, Suriyeli muhalifler ve SİHA operasyonlarıyla koordineli bir operasyon gerçekleştirmeden, bölgedeki radikal gruplar temizlenemez” değerlendirmesini yaptı.
Rusya’nın argümanları
Rusya’nın bölgedeki radikal unsurları gerekçe göstererek saldırılar düzenlendiğini belirten Özkızılcık, “Türkiye bölgedeki radikalleri elimine ederse, bu, Rusya’nın bölgeye saldırmasının argümanlarını zayıflatacak ve diplomasi masasında Türkiye’nin elini güçlendirecek... Rejim, HTŞ olsun olmasın her zaman saldırmayı deneyecektir. Burda önemli olan Türkiye’nin haklılığı” dedi.