GündemHayat veren 'domuz damı' böyle kuruldu! 'Riski en aza indirerek başardılar'

Hayat veren 'domuz damı' böyle kuruldu! 'Riski en aza indirerek başardılar'

10.02.2023 - 16:43 | Son Güncellenme:

Başta merkez üssü Kahramanmaraş olmak üzere 10 ili etkileyen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin ardından arama-kurtarma çalışmaları tüm hızıyla sürüyor. Herkesin büyük bir umutla deprem bölgesinden gelecek haberlere odaklandığı bu süreçte, Zonguldaklı madenciler kritik bir noktada enkaz altında kalan Gülsüm Yeşilkaya'yı 'domuz damı' yöntemiyle kurtardı. Bölgedeki madenciler ve kullandıkları yöntemlerin önemini, merak edilen yönleriyle Maden Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Ali Kahriman paylaştı.

Hayat veren domuz damı böyle kuruldu Riski en aza indirerek başardılar

Türkiye, başta merkez üssü Kahramanmaraş olmak üzere 10 ili etkileyen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin ardından yaralarını sarmaya çalışıyor. Depremler sonucunda 10 ilde yaklaşık 13 milyon kişinin etkilendiği büyük yıkıma karşı arama ve kurtarma çalışmaları hız kesmeden devam ediyor. Tüm Türkiye, büyük bir umutla bölgeden peş peşe gelecek mucize haberlerini bekliyor. Bu mucizelerden birisi de Adıyaman'da, enkazın 8 metre derinliğine girerek 17 yaşındaki genç kızı depremden 90 saat sonra sağ çıkaran Zonguldaklı madenciler oldu. Enkaz üzerinde 27 saat boyunca çalışan Zonguldaklı madenciler, uzun süren çabaların ardından enkazın 8 metre derinliğinde 'domuz damı' olarak adlandırılan yöntemle enkaz altında kalan 17 yaşındaki Gülsüm Yeşilkaya’yı kurtardı. Yeşilkaya’nın kurtarılmasının ardından bu yönteminin detayları ise merak konusu oldu. Türkiye Patlayıcı Mühendisliği Derneği Yönetim Kurulu Başkanı, Maden Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Ali Kahriman, 'domuz damı' yöntemini ve madencilerin deprem bölgesinde bulunmalarının önemini anlattı.

Haberin Devamı

Hayat veren domuz damı böyle kuruldu Riski en aza indirerek başardılar

'RİSKİ EN AZA İNDİREREK KURTARDILAR'

'Domuz damı' yöntemin madenlerde de sık sık kullanıldığına dikkat çeken Ali Kahriman, “Yeraltı maden ocaklarında galeri olarak adlandırdığımız tünelleri açarak ilerlemeniz gerekir. Bu galerilerin desteklenmesi gerekir çünkü yer altında kalan bu alanların üzerindeki yük çok fazladır. Yerin metrelerce altında güvenle çalışabilmek için galeri üstündeki yükü kayaya taşıtırsınız. Bunu yapmak için özel teknikler vardır ancak yine de üzerinizdeki birkaç metrelik alanın çökme riski bulunur. Biz buna 'yalancı tavan' diyoruz. Yalancı tavanı tutmak için de 'domuz damı' denilen geçici tahkimatlar kullanılır” dedi.

“Domuz damları 1 ila 1,5 metrelik çam direklerden oluşan kare kesitli tahkimatlardır” şeklinde konuşarak bu sistemin nasıl inşa edildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Kahriman, sözlerine şöyle devam etti:

Haberin Devamı

"Bu direkler üst üste dizilerek yalancı tavanın çökmesini engeller ve personeli korur. Bu bir önleyici araçtır ve maden ocaklarında sıklıkla kullanılan kıymetli bir ekipmandır. Domuz damları çam direklerle oluşturulur. Orman idaresinin uygun bulduğu ağaçlar bunun için hazırlanır ve kullanılır. Çam direklerin esnek özellikleri vardır. Bu sayede gelen yüke karşı esneme ve bu yükü taşıma yetenekleri vardır. Bu nedenle çam direkleri özel olarak yetiştirilen çam ağaçlarından üretilir. Bu tahkimat yöntemi göçüklerde de kullanılır. Yer altında bir göçük yaşandığı zaman oraya girebilmeniz için yalancı tavanı ayakta tutmanız lazım. Bu yöntemi kullanarak yeni göçükleri de önlemiş olursunuz. Bunu şu an yaşadığımız felaketlerle mücadele ederken de kullanabilirsiniz. Şu an enkazlarda bulunan ve tek parça kalmış kiriş ve tabliye betonlar bir yalancı tavandır. Madencilerimiz, açtıkları boşluklarda bu tahkimatı kullanarak hem enkaz altında kalan vatandaşlarımızı hem de kendilerini güvene alarak ilerledi ve en az riskle çok hızlı çalışarak vatandaşlarımızı kurtardılar."

Hayat veren domuz damı böyle kuruldu Riski en aza indirerek başardılar

'TECRÜBELERİ BİRÇOK KURTARMA EKİBİNDEN DAHA FAZLA'

Madencilerin arama-kurtarma çalışmaları konusunda oldukça tecrübeli olduklarına dikkat çeken Maden Yüksek Mühendisi Ali Kahriman, “Madencilerimizin bölgede olması çok önemli çünkü bu arkadaşlarımız şu an arama-kurtarma çalışması yürüten birçok ekipten çok daha tecrübeli. 'Tahlisiye ekibi' dediğimiz donanımlı madenci arkadaşlarımızın arama-kurtarma tecrübesi oldukça iyi durumda. Bu ekipler çalıştıkları madenlerde de düzenli olarak eğitimler yaparlar. Onları bu gibi afetlerde diğer gruplarla koordinasyon içinde daha etkin kullanmayı öğrenmemiz gerekiyor. Arama-kurtarma ekiplerini bir kategoride sıralarsak madencilerimiz bu listede çok net şekilde ilk 5 içinde olurlar" ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Kahriman, "Madencilerimiz bilgi ve birikimleri olan, çalışma koşullarına hızla adapte olabilecek uygunluğa sahip" diyerek "Hepsi gaz ve toz tehlikesini bilen ve buna karşı nasıl hareket etmesi gerektiği konusunda tecrübe sahibi kişiler. Bu tarz afetlerde arama-kurtarma çalışmaları için hem nitelik hem de nicelik bakımından büyük önem taşıyorlar" sözleriyle madencilerin bölgede görev almasının depremzedelere ulaşmak için kritik olduğunu ifade etti.