Gündem'Görünmez' oldular! Kimse fark etmeden havaalanında yıllarca yaşadılar…

'Görünmez' oldular! Kimse fark etmeden havaalanında yıllarca yaşadılar…

02.11.2021 - 12:00 | Son Güncellenme:

İran'dan Mehran Karimi Nasseri, Türkiye’den Bayram Tepeli ve son olarak ABD’den Aditya Singh. Bu üç ismin, duyanlara hayret veren cinsten ortak bir yönü var. İşte birbirlerinden haberi olmayan fakat aynı kaderi yaşayan üç 'görünmez' adam…

Derleyen: Betül Yasemin Keskin / Milliyet.com.tr - Dünyanın bambaşka bölgelerinden üç adam aynı kaderi paylaştı. Havalimanlarında yıllarını geçiren Mehran Karimi Nasseri ve Bayram Tepeli’nin hikâyesine bir de Aditya Singh eklendi. Yıllarca dışarı çıkmadan yaşadılar. Bu hayatı seçmeye mecbur mu kaldılar? Filmlere konu olan bu hayatların sırrı ne? Koca bir ömür havalimanında geçer mi?

Haberin Devamı

HER ŞEY İRAN’DA BAŞLADI

Her şey 18 yıl boyunca Fransa’da Charles de Gaulle Uluslararası Havalimanında yaşayan Mehran Karimi Nasseri ile başladı. Nasseri, 1973 yılında Bradford Üniversitesi’nden kabul aldı. 3 yıl boyunca İngiltere’de yaşadıktan ve okulunu bitirdikten sonra ülkesine döndü. Tam o yıllarda İran’da Şah’a karşı başlatılan isyanda Nasseri de yer aldı. Gösterilerde yer almasının ardından ülkesinden sürüldü. Yaşadığı sürgünden sonra çeşitli ülkelere sığınmak için başvuruda bulundu. O günden sonra başına gelenler için büyük bir dram diyebiliriz…

Görünmez oldular Kimse fark etmeden havaalanında yıllarca yaşadılar…

BÜTÜN BELGELERİ ÇALINDI

Ülkesinden sürülmesinin ardından uzun bir süre sığınacak bir ülke aradı. Sonunda Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği tarafından Belçika’da mülteci statüsüne kavuştu. 1988 yılında önce Fransa'ya, Fransa'dan da İngiltere'ye gitmeye karar verdi ve uçak biletlerini aldı. Ancak yolculuk sırasında bir terslik oldu ve tüm belgeleri çantasıyla birlikte çalındı. Mülteci olduğunu kanıtlayan herhangi bir belgesi olmadığından İngiliz göçmen yetkilileri ülkeye girmesine izin vermedi. Nasseri, Fransa’ya geri dönmek zorunda kaldı. Fransa’da ise elinde herhangi bir resmî belge olmadığı için polis tarafından hemen tutuklandı. Yaşadıklarının büyük bir trajediye döneceğinden henüz habersizdi.

Haberin Devamı

Görünmez oldular Kimse fark etmeden havaalanında yıllarca yaşadılar…

TERMİNAL 1 GİDİŞ SALONU…

Nasseri’nin ülkeye yasal olarak girmesine rağmen herhangi bir evrak gösteremediği ve geri dönecek bir ülkesi olmadığı için, artık kalabileceği tek yer Fransa Charles de Gaulle Uluslararası Havalimanı'nın Terminal 1’in gidiş salonuydu. Nasseri, havaalanından kovulamazdı çünkü orada yasal olarak bulunuyordu. Ancak havalimanının dışına çıkması için de gerekli izni yoktu. İlk günlerde geçimini sağlayabilmek için havaalanında ufak tefek işler yaptı. Havaalanında çalışan personelin söylediğine göre, Nasseri havaalanında kalmaktan mutluluk duyuyordu. Orada kaldığı süre içerisinde hayatta kalmanın da günlük ihtiyaçlarını gidermenin de yolunu bulmuştu.

Görünmez oldular Kimse fark etmeden havaalanında yıllarca yaşadılar…

YILLAR SONRA O ÇANTA BULUNDU

Nasseri’nin yaşadıkları normal değildi. Bunun önce Nasseri, sonra etraftakiler tarafından normal algılanması ise hiç normal değildi. Durumu fark eden Fransız İnsan Hakları avukatı Christian Bourget, Nasseri’nin çantasını buldu ve kendisine götürdü. Christian, uzun süren çalışmalarından sonra sonunda bir çözüm yolu buldu. Avukat, havalimanından çıkması için Nasseri’ye gerekli evrakları getirse de Nasseri evrakları reddederek havalimanında kalmaya devam etti.

Haberin Devamı

Görünmez oldular Kimse fark etmeden havaalanında yıllarca yaşadılar…

'THE TERMINAL' İN GERÇEK KAHRAMANI

Nasseri’nin bu tuhaf hikâyesi yönetmen Steven Spielberg’in dikkatini çekti ve hikâyesi 2004 yılında vizyona giren ‘The Terminal’ filmine dönüştü. Nasseri film için çok heyecanlanmıştı hatta filmin posteriyle tüm havalimanında dolaştı ve insanlara tanıtımını yaptı. Bu film için Nasseri’ye 300 bin dolar telif ödendiği söyleniyor. Filmin gösterime girdiği 2004 yılında bile Nasseri havalimanında yaşıyordu. Rahatsızlanıp, hastaneye kaldırıldığı 2006 yılına kadar Terminal 1’de yaşadı. 2007’de, hastaneden çıktıktan birkaç ay sonra Paris’te bir hayır merkezine transfer edildiği ve 2008 yılından beri Nasseri’nin Paris’te yaşadığı söyleniyor.

Haberin Devamı

Görünmez oldular Kimse fark etmeden havaalanında yıllarca yaşadılar…

27 YIL HAVALİMANINDA YAŞAYAN 'BAYRAM TEPELİ'

Nasseri ile aynı yaşam tarzını paylaşanlardan biri de ülkemizden geliyor. Atatürk Havalimanı'nda 27 yıldır yaşamını sürdüren Bayram Tepeli 26 yaşında memleketinden ayrılarak İstanbul'a geldi. Temizlik alanında çalışan Tepeli, yıllar önce Atatürk Havalimanı'na geldiğinde, ömrünün 27 yılını burada geçireceğinden habersizdi.

'HABERİM YOKTU'

Bayram Tepeli’nin hikâyesi ise patronu sayesinde başladı. Önceleri bir otelde temizlik görevini yürüten Tepeli, "Bir gün çalıştığım şirketin patronu, 'Bayram, sana öyle bir iyilik yapacağım ki kalacak yer ve yemek bulma sorunun artık kalmayacak. Bütün ihtiyaçlarını oradan sağlayacaksın' dedi ama bana nereye gideceğimi söylemedi" dedi. Her şeyin o günden sonra başladığını söyleyen Tepeli, ihtiyaçlarını giderebilmek için sürekli terminalde veya dışarıda dolaştığını, buradaki kişilerin kendisini hiç aç ve yalnız bırakmadığını söyledi. Atatürk Havalimanı kapatılınca evsiz kalmış gibi hissettiğini söyleyen Tepeli, Atatürk Havalimanı’ndan ayrıldıktan sonra Sabiha Gökçen Havalimanı’na geçti. Şimdilerde Sabiha Gökçen Havalimanı’nda yaşayan Tepeli, çalışanlar tarafından fazlasıyla seviliyor.

Haberin Devamı

Görünmez oldular Kimse fark etmeden havaalanında yıllarca yaşadılar…

GÖRÜNMEZ ADAM 'ADITYA SINGH'

Yakın bir zamanda yeni bir havalimanı vakası ise ABD’de yaşandı. Aditya Singh’in hikâyesi de Terminal’in kahramanı Nasseri’nin hikâyesine benziyordu. Nasseri’nin hikâyesiyle arasındaki fark, Singh’in havalimanında kalma isteğinin tamamen gönüllü olması. Aditya Singh, Chicago O'hare Uluslararası Havalimanı’nda tam olarak 3 ay boyunca havalimanında kimse tarafından fark edilmeden yaşadı. Kimi zaman yolcu gibi, kimi zaman görevli gibi davranarak yetkilileri atlatan Aditya Singh’in gerekçesi ise bilinmiyor.  Singh'in koronavirüse yakalanmaktan korktuğu için çareyi havalimanında kalmakta bulduğu da söylentiler arasında...

Görünmez oldular Kimse fark etmeden havaalanında yıllarca yaşadılar…

KONAKLAMA ÜZERİNE YÜKSEK LİSANS YAPTI

Aylarca kimse tarafından görülmeyen Aditya Singh’in havalimanında 3 ayın sonunda kaçak bir şekilde yaşadığının fark edilmesi üzerine, gerekli yasal işlemler başlatıldı. Aditya Singh, ifadesinde aslında yüksek lisansını konaklama üzerine yaptığını ve işsiz olduğunu iletti. Her halinden yüksek lisansının hakkını verdiğini anladığımız Aditya Singh’in herhangi bir sabıka kaydı da bulunamadı.

YOLCULAR YEMEK VERDİ

Yerde bulduğu bir görevli kartıyla havalimanında rahatça dolaşabilen Aditya Singh, beslenme ihtiyacını ise oldukça ilginç bir şekilde karşılıyordu. Hâkim karşısında verdiği ifadesinde yolcuların ikram ettiği yiyecekleri yiyerek hayatta kaldığını söyledi.

Görünmez oldular Kimse fark etmeden havaalanında yıllarca yaşadılar…

GÖZALTINA ALINDI

Aylarca fark edilmeden havaalanında yaşayan Aditya Singh, kullandığı giriş kartının havalimanında çalışan bir personele ait olduğunun fark edilmesi üzerine yakalandı. Singh, havalimanı çalışanlarının ihbarı üzerine hâkim karşısına çıktı. Kontrollü giriş sağlanan alana izinsiz girmeden ve hafif hırsızlıktan suçlu bulunan Singh’in havalimanına girmesi yasaklanarak serbest kalması için 1000 dolar kefalet ödemesine karar verildi. Aditya Singh’in hiçbir sabıkası olmadığından ve havalimanında kaldığı süre içerisinde herhangi bir suça karışmadığından izinsiz giriş suçundan beraat etti. Ancak devam eden davasında şimdilerde elektronik izleme kurallarını ihlâl etmekten suçlanıyor.