13.02.2018 - 16:18 | Son Güncellenme:
AA
Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) üye olduğu gerekçesiyle hakkında dava açılan eski Yıldırım Beyazıt Üniversitesi öğretim görevlisi eski Meclis Başkanı Bülent Arınç'ın damadı Ekrem Yeter'in yargılanmasına devam edildi. Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz sanık Yeter ve avukatları katıldı. Duruşmada, gizli tanık "Lagos" ve Yeter'in eski çalışma arkadaşı Bülent Çanakçı tanık olarak dinlendi. Ses ve görüntüsü değiştirilerek beyanı alınan gizli tanık "Lagos", Şanlıurfa'dan Ankara'ya tayini çıktığında Turgay Baz isimli bir kişinin, kendisini Yeter'in yanına gönderdiğini, Yeter'in FETÖ içerisinde olduğunu söylediğini ileri sürdü.
Yeter'in yönlendirmesiyle yaklaşık bir ay FETÖ'ye ait evlerde kaldığını ifade eden "Lagos", eşinin Ankara'ya gelmesiyle bu evden ayrıldığını belirtti. Sanık Yeter'in Dışkapı Hastanesinden eski çalışma arkadaşı Bülent Çanakçı da 2009'a kadar FETÖ içerisinde yer aldığını söyleyerek, "Ben Dışkapı Çocuk Hastanesinde Başhekim Yardımcısıyken Ekrem Yeter, Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanıydı. Bu yapıdakiler Ekrem Yeter için, 'Kendisi abimizdir, hastaları gönderebilirsiniz' diyorlardı. Tamamının ismini hatırlamıyorum ama Hasan Dost isimli ilahiyatçı bunu söyleyenlerin arasındaydı. Bu kişi, İç Anadolu pratisyen hekimlerden daha doğrusu akademisyen olamayan hekimlerden sorumluydu. Bildiğim kadarıyla devlet memuru değildi. Bu konuşmalardan sonra Ekrem Yeter'e birkaç kez hasta gönderdim. Kendisi, benim de yapı içinde yer aldığımı biliyordu." ifadelerini kullandı.
Çanakçı, Yeter'in Kardioloji Derneği Başkanı olduğu dönemde Hacettepe Teknokentte, Kök Hücre Merkezi kurmak için çok uğraştığını öne sürerek, "Belediye başkanları ile görüştüler. FETÖ elebaşı Gülen'in doktoru firari Tuncay Delibaş bu konu üzerinde çok duruyordu. FETÖ elebaşının hastalıklarını iyileştirmek ve ömrünü uzatmak için kök hücre merkezi açmak istediklerini duydum, Merkezi, Gülen'in hastalıklarını kök hücre tedavisiyle geçirip, ömrünü uzatmak için açmak istedikleri basında da haberlere konu olmuştu. Bu proje Fetullah Gülen'in talimatıyla Tuncay Delibaş tarafından uygulamaya geçirilen bir projeydi. Hacettepe Üniversitesindeki FETÖ'cüler bu projeye teknik, Ekrem Yeter de personel desteği verecekti. Bu projede aktif olarak yer aldı." diye konuştu.
İNLERİNE GİRECEĞİZ SÖZÜYLE DALGA GEÇTİ
Sanık Yeter'in yanına gittiği bir gün Yeter'in telefonla konuştuğunu aktaran Çanakçı, şunları kaydetti: "Ekrem Yeter'in yanına gittiğimde telefonla konuşuyordu. Telefondaki kişiye, 'İndeyim bekliyorum, beyefendi gelecekmiş paraları saydım bekliyorum. Hazırlık yaptık, halı serdik.' şeklinde sözler söyledi. O zaman başbakan olan Cumhurbaşkanımızın bu sözleriyle dalga geçer gibiydi. Bulunduğumuz yerden ayrıldığımızda arabada kendisine 'Tuncay Delibaş, dış güçlerin adamıdır. Size zarar gelir' dedim. Kendisi de bana, 'Senin bildiğin gibi değil. Benim açımdan bir zararı yok' dedi."
Yeter'in eşinin de "Ablaların ablası" olduğunu ileri süren Çanakçı, "Yeter'in eşinin atama ve tayinlerde yetkili olduğunu ve aktif olarak görev yaptığını duydum. Ama kimden duyduğumu söyleyemem, isim veremem. Bunlar genel konuşulan şeylerdi." iddiasında bulundu. Sanık Yeter de tanık beyanlarını kabul etmeyerek, Gaziantep'te özel bir hastanede çalıştığını bildirerek, hakkındaki adli kontrol şartının kaldırılmasını talep etti. Mahkeme heyeti, Yeter'in talebinin reddine karar vererek duruşmayı erteledi.